ErzurumÇocuklarda Gelişim Bozukluklarına Dikkat

Çocuklarda Gelişim Bozukluklarına Dikkat

27.07.2018 - 10:38 | Son Güncellenme:

.

Çocuklarda Gelişim Bozukluklarına Dikkat

Yrd.Doç.Dr. Onur Okan Demirci, çocuklarda gelişim bozukluklarına dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.
Yrd.Doç.Dr. Onur Okan Demirci, çocuklarda ki gelişim bozukları hakkında şu bilgileri verdi:
“Otizm: Yaygın gelişimsel bozuklukların en bilineni otistik bozukluk olup çocuğun oyunlarda, sosyal etkileşimde ve sözel iletişimlerinde bozukluklar göstermesi ve basmakalıp (stereotipik) bir davranış örüntüsünün olması ile karakterizedir. Otizmde birey, dış dünyanın gerçeklerinden uzaklaşıp kendine özgü bir iç dünya oluşturur. Genellikle 3 yaş öncesindeki çocuklarda ortaya çıkar ve yaşam boyu devam eder. Ancak çocuk 3 yaşını doldurduktan sonra da otistik davranış özellikleri gösterebilir. Özellikle küçük yaşlarda otizm, belirtileri ve seyri bakımından otizm dışındaki bazı hastalık ve bozukluklarla karıştırılabilmektedir. Bunlar arasında; sağırlık, çocukluk çağı depresyonu, çocukluk çağına özgü konuşma sorunları, zeka geriliği ve dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu sayılabilir.
Rett Bozukluğu: Bu bozukluğu gösteren çocuklardaki en önemli özellik; doğumdan sonra normal bir işlevsellik dönemi peşinden birden çok özgül bozukluğun gelişmesidir. Çocukların ilk 5 ay boyunca psikomotor gelişimleri normaldir. 5 ile 48’inci aylar arasında başın büyümesinde yavaşlama görülür. Daha önceden edindikleri amaca yönelik el becerileri ve ince motor becerileri 5 ile 30’uncu aylar arasında yitirmelerinin ardından basmakalıp el hareketleri (el bükme ya da el yıkamaya benzer el hareketleri) yapmaya başlarlar. Koordinasyonu bozuk yürüme ya da vücut hareketlerinin olduğu bir görünümleri vardır. Ağır zihinsel geriliğin yanı sıra sözel anlatım ve dili algılama düzeyleri ileri derecede bozuktur. İnsanlara bakar; fakat iletişime geçmezler. Bu bozukluk, daha çok kız çocuklarda görülür.
Asperger Bozukluğu: Bu bozukluğu gösteren çocuklarda; göz göze gelme, yüz ifadelerinin ve ses tonunun sınırlı olması, sosyal içe çekilme ve akran ilişkilerinde azlık göze çarpmaktadır. Duyguları anlamada güçlük yaşamaktadırlar. Zamirlerin yerlerini değiştirerek kullanırlar ve bilgiçlik taslayan konuşma biçimleri vardır. Basmakalıp davranışlarda bulunurlar. Karşılıklı iletişim ve hayali oyun kurmada sınırlıdırlar. Zihinsel takıntıları vardır ve rutinlere katı bir şekilde bağlı oldukları gözlenmektedir.”