17.10.2009 - 01:45 | Son Güncellenme:
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU
Diyarbakır Lice’de koyun otlatırken meydana gelen patlamada yaşamını yitiren 14 yaşındaki Ceylan Önkol hakkındaki bilirkişi raporunda, tartışma yaratacak ifadeler yer aldı. Raporda, Önkol’un bombaatar mermisine tahra ile vurduğu tespitinin hangi somut delile göre yapıldığı açıklanmazken, bu tespite dayanak oluşturabilecek Ceylan’ın bedeni ve tahra ile ilgili incelemelerin fotoğraf üzerinden gerçekleştirildiği anlaşıldı. Raporda, “Yerdeki bombaya vurulunca elleri parçalanmadan nasıl göğsü parçalandı” sorusuna ise, “Ceylan bombaya diz çökerek vurdu” yanıtı verildi. Buna rağmen, Ceylan’ın sağ bacağının nasıl kırıldığı ise açıklanmadı.
Muayenede yok raporda var
Raporda, şu ifadeler kullanıldı:
“Patlama neticesinde Önkol’un vücudunun ön tarafının parçalanmış olmasına rağmen, her iki dirseğinde ve ön kollarının iç kısımlarındaki parçalanmaların olması, özellikle her iki bileğinin iç kısımlarında patlamanın ilk anında meydana gelen flash alev yanıklarının bulunması sebebiyle, patlamanın Önkol’un elindeki tahra ile mühimmata vurması neticesinde meydana geldiği tespit edilmiştir. Mühimmat, namludan çıktıktan sonra belli bir mesafe (14-28 metre ya da 18-36 metre) sonra kurulur ve hassas tapalar aktif hale gelir. Ancak her türlü fabrikasyon mühimmatın atıldıktan sonra düştüğü yerde patlamaması olası bir durumdur. Bu mühimmat da atılmış ancak patlamamış, sert bir cisimle üzerine vurulması neticesinde patlamıştır. Tahra üzerinde patlamanın parça tesirinden meydana geldiği değerlendirilen bir deforme izi mevcuttur.”
Meğer diz çökmüş
Ceylan’ın doktor tarafından hazırlanan ölü muayene raporunda ise bileklerinde cilt kaybı ve yanıklardan söz edilmesine rağmen “flash alev yanığı” gibi teknik bir terimden söz edilmiyor. Ceylan’a ayrıntılı otopsi yapılmaması, bu tespitin doğruluğunun araştırılmasını da güçleştiriyor.
Raporda, Ceylan’ın el, ayak ve diz kapaklarının parçalanmadığı, patlama esnasında meşe ağacına vücuduyla birlikte dönük, dizleri yerde, çökük vaziyette durduğu, patlamanın etkisiyle vücudunun ön tarafının parçalandığı ve vücudunun kafası batı istikametine gelecek şekilde düştüğü vurgulandı.
Sık ağaçlar
Raporda, Ceylan’a havan isabet etmediği ise şu cümlelerle anlatıldı:
“Olay yerinde sık tabir edilecek kadar meşe ağacı mevcuttur. Ağaçların yaprak ve gövdeleri incelenmiş, sadece iki ağaçta patlamanın ısı ve parça tesirine rastlanmıştır. Çevredeki ağaçların tepe ve dallarında havan atışına benzer aşırtma atış izine rastlanmamıştır. Önkol’un vücut bütünlüğü bozulmamış, parçalara ayrılmamıştır. Havan, roket veya top isabet etse, parçalara ayrılmış olması gerekirdi. Ayrıca derin bir çukur oluşması, etraftaki diğer ağaçlarda da ısı ve parça etkisiyle zarar meydana gelmesi gerekirdi.”
Fotoğraftan ADALET!
Lice Başsavcılığı’nın talimatı doğrultusunda biri başkomiser, iki bomba uzmanı polis tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, Ceylan’ın cesedine, doktorun gerek görmemesi nedeniyle ayrıntılı otopsi yapılmadığı belirtildi.
Bu durum, Ceylan’ın vücudundaki yanıklarla ilgili incelemenin ağırlıklı olarak fotoğraflar üzerinden gerçekleştirilmesine yol açtı. Güvenlik nedeniyle olay yerine, olaydan 2 gün sonra gidildiği belirtilen raporda, bombaatar mermisinin patladığı yerde 3,5 cm. derinliğinde, 20x25 cm. genişliğinde bir çukur saptandığı da vurgulandı. Avukatlar ise rapordaki bu ifadeye karşılık, “Biz böyle bir çukur görmedik. Köylüler de görmediğini söyledi” dedi. Raporda ise bu konuda, “..Olay yerine gelen vatandaşların patlama merkezini bozdukları, görüntü DVD’si içinde bulunan ‘sivil vatandaşın çektiği’ isimli klasörün içindeki ‘yeni klasörde’ yer alan dosyanın 105. saniyesinden itibaren görülmektedir” denildi. Bu durum, savcının güvenlik gerekçesiyle gitmediği olay yerine köylülerin giderek çekim yaptığı iddialarını doğruladı. İncelenen delillerin büyük bölümü, vatandaşlar ve Önkol ailesinin avukatından geldi. Bomba parçalarının büyük bölümünü ve Ceylan’ın giydiği kıyafetlerle, olay sırasında taktığı “BAD TO THE BONE” yazılı şapkayı yetkililere vatandaşlar ve avukat Serdar Çelebi getirdi.
Patlamaya yol açtığı iddia edilen tahra da yetkililere verildi, ancak yetkililer, incelemeye gerek olmadığını belirterek, tahrayı iade etti.
Raporda, Ceylan’ın bombaatar mermisi ile öldüğünün, vücudundan çıkan metal parçaları ile olay yerinde bulunan metal parçalarının Diyarbakır Kriminal Laboratuvarı’nda incelenmesi sonucu saptandığı belirtildi. Ekspertiz raporunda, gözle görülmesi zor iz, rakam ve kanalların tespitiyle 40 mm.’lik bombaatar mühimmatının tespit edildiğinin belirtildiği aktarıldı. Tahra ile mermiye vurulduğunun nasıl tespit edildiği ise açıklanmadı.