Borsada yabancı payı 14 yıl aradan sonra ilk defa 60.83 seviyesine geriledi. Yabancılar, hisseleri tutma süresini kısaltıyor, büyük hisselerdeki paylarını düşürürken küçüklere yöneliyor
Bütün bir yılın değerlendirilme dönemine yaklaşıyoruz. Borsa açısından bu yılı diğerlerinden farklı kılan yabancıların davranışı. İlk defa yabancı satışı ve paylarındaki düşüşe rağmen Borsa İstanbul, zirvesine yakın bulunuyor. BIST 100 Endeksinin yılbaşından bu yana değer artışı ise yüzde 19,28 oldu. Geçtiğimiz yıl ise yüzde 20,86 değer kaybetmişti.
Yabancıların son 14 yıl içerisinde davranışları değişti ve hisse senetlerini elde tutma süresi zaman içinde kısaldı. Aynı sürede işlem aralıkları arttı ve likit hisselerden kademe kademe uzaklaştılar. İlk başta bankacılık sektöründe yoğunlaşan yabancılar sonrasında sanayi firmalarına kaydı. Şimdilerde de BIST 100 dışındaki hisselere yönelmekteler. Bununla birlikte borsadaki hareketin yüzde 76’sını gerçekleştiren 25 hissenin ortalama yüzde 60’ını ellerinde bulunduruyorlar. Endeks üzerinde ağırlığı yüzde 8,37 olan Akbank’ın yüzde 59’u yabancılarda bulunuyor. Aynı şekilde endeks üzerinde ağırlığı yüzde 8,30 olan Garanti Bankası’ndaki yabancı payı da yüzde 69,50 seviyesinde.
Teknoloji alıyorlar
Yabancılar şimdilerde teknoloji şirketlerine yöneliyor. Bu şirketlerin piyasa değeri ağırlıklı olarak 500 milyon TL’nin altında. Piyasa değeri 256 milyon TL olan Fonet Bilgi Teknolojileri hissesinde bu yılın başında yabancı payı bulunmazken gerçekleştirilen alımlarla birlikte yüzde 40’a çıktı. Piyasa değeri 111 milyon TL olan Link Bilgisayar’da yılbaşında yabancı payı yüzde 0,16 seviyesindeyken şimdi yüzde 24,41. Piyasa değeri 588 milyon TL olan İndeks Bilgisayar’da yabancı payı yılbaşında yüzde 43,25 iken şimdi 62,93. Piyasa değer 226 milyon TL olan Kafein Yazılım’ın yılbaşında yabancı payı yüzde 1,49 iken şimdilerde yüzde 16,15 seviyesinde. Aynı şekilde piyasa değeri 237 milyon TL olan Datagate Bilgisayar’da yabancı payı yüzde 4,84 seviyesindeyken yüzde 18,17’ye yükseldi.
Katar ve BAE ağırlığı
Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerinden derlediğimiz bilgilere göre Borsa İstanbul’da Katar ve Birleşik Arap Emirliklerinin (BAE) payı arttı. Mayıs 2018’de Borsada payı en yüksek 10 ülke içerisinde Katar dokuzuncu sırada yer alırken Birleşik Arap Emirlikleri listeye girememişti. Ancak son açıklanan Kasım 2019 verilerine göre, Borsa İstanbul’da payı en yüksek ülkeler içerisinde Katar ikinci sırada yer alıyor, BAE ise dördüncü sıradan listeye girmiş durumda.
Moody’s pas geçti
Moody’s, Türkiye için değerlendirme raporu açıklamadı. Türkiye’nin kredi notu ‘Negatif’ görünüm ile ‘B1’ seviyesinde bulunuyor. Yapılan anketlerde beklenti kredi notunun ‘B1’ olarak teyit edileceği, görünümün ‘Durağan’a yükseltileceği yönündeydi. Moody’s’in bir değerlendirmede bulunmaması mevcut görüşünü koruduğunu gösteriyor.
Faiz kararı önemli
TCMB’nin 12 Aralık Perşembe günü faiz toplantısı var. Piyasalar bu toplantıda 200 baz puanlık faiz indirimi bekliyor. Faiz indirim sürecinin devam etmesi, alternatif seçeneklerin gündemde tutarken borsadaki çıkışı destekleyecek bir unsur olarak görülebilir.
En yüksek pay ABD’lilerin
ABD kökenli fon ve vatandaşların Borsa İstanbul’daki yatırımlarının tutarı Merkezi Kayıt Kuruluşu rakamlarına göre 70,4 milyar lira. Borsada en fazla hisse varlığı bulunan ikinci ülke ise 42,4 milyar TL ile Katar. Onu İngiltere ve BAE takip ediyor.
Dolar/TL’de 5 gösterge
1 - Dolar/TL 5,7758 seviyesinde. İlk direnç 5,82’de ve bu rakam aşılırsa 5,95 test edilir. Aşağı yönelimde ise İlk destek 5,75 ve 5,67’de bulunuyor.
2 - Dolar kuru 21 Kasım’da en düşük 5,6825’i görerek yönünü yukarı çevirdi. 200 günlük ortalamasının altına kaymadan yukarı döndü. Ortalamalara bakıldığında, Dolar/TL’nin 7, 20, 50 ve 100 günlük ortalamaların üzerinde hareket ettiğini görüyoruz. Bu durum kurdaki yükseliş eğiliminin sürebileceğini gösteriyor.
3 - Dolarda pozisyon almayı düşünenler açısından TL mevduatı ile döviz arasındaki alternatif maliyeti dikkate alınmalı. Eğer Dolar/TL kurunun bir ay sonra 5.8254 seviyesinin üzerinde olması bekleniyorsa dövizde kalmak için haklı bir neden de var demektir. Aksi durumdaysa TL mevduatında kalmak daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Dolar kurunun üç ay içinde 5,9275, altı ay içinde 6,08 ve bir yıllık vadede 6,40 seviyelerinin üzerinde olmasının öngörüldüğü durumda, faizin düşüş seyrini sürdürmesi halinde dolar öne çıkacaktır. Ancak bu vadelerde belirtilen seviyelerin altında kalacağının düşünülmesi halinde ise TL mevduatı daha cazip olacaktır.
4 - Türkiye’nin kredi risk primi 313 seviyesinde. Bu seviyelerin üzerine fazla çıkmazsa kurda yukarı yönlü ancak volatilitesinin zayıf olduğu bir hareket görebiliriz.
5 - 29 Kasım ile biten haftada, yurtiçi yerleşiklerin döviz tevdiat hesapları (DTH) bir önceki haftaya nazaran 1,4 milyar dolar geriledi. 195,1 milyar dolardan 193,7 milyar dolara düştü. Toplam mevduat içerisindeki payı yüzde 50,8’den yüzde 49,2’ye geriledi. Bu olumlu. Döviz mevduatları hâlâ zirveye yakın seviyelerde bununla birlikte DTH’larda başlayan azalma bir trende dönüşürse kur hareketlerini dengeleyecektir.