Dünyada ticaret savaşları ve jeopolitik gerginlikler artıyor. Bu konuda, ABD-Çin ticaret savaşı başı çekiyor. ABD’nin tüm uluslararası ticaret anlaşmalarını bozması; sonra da kendi çıkarlarına göre düzeltmeler yapmak istemesi, tüm ekonomileri tedirgin etmiş görünüyor. ABD, Çin’i köşeye sıkıştıramadı ama bu amaçla, önce Japonya ile kopardığı ticaret bağlarını düzeltmek istiyor. ABD, Kuzey Kore’de de istediğini elde edemedi.
Buna rağmen, Bloomberg ve Akbank kaynaklı aşağıdaki grafikte de görüldüğü üzere, Dolar Endeksi yükseliyor.
Gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı yaşanıyor
TCMB, IIF ve Akbank kaynaklı aşağıdaki grafiklerden de anlaşılacağı üzere, gelişmekte olan ülkelere, bu yılın Ocak-Nisan ayları arasında sermaye girişi olmuş iken, 3-24 Mayıs tarihleri arasında, 9.4 milyar dolar hisse senetleri piyasasından ve 1.2 milyar dolar devlet iç borçlanma piyasalarından sermaye çıkışı yaşandı. Çin hisse senetlerinden çıkışlar ise, 6.3 milyar doları buldu.
Bizdeki son durum ne?
Ocak başı ile 22 Mart arasında, ülkemiz hisse senetleri piyasasına 1.5 milyar dolar girmiş ve Hazine İç Borçlanma piyasasından 800 milyon dolar çıkmışken; 29 Mart ilâ 17 Mayıs tarihleri arasında, hisse senetleri piyasamızdan 800 milyon dolar ve Hazine İç Borçlanma piyasamızdan 1.9 milyar dolar çıkış yaşandı. Yabancıların Hazine İç Borçlanma piyasası içindeki payı da %10.9’a geriledi. Aşağıdaki grafik bu çıkışları gösteriyor.
Piyasa değerlemeleri
Şirketlerimizin piyasa değerleri düşüyor. Özellikle, daha borçlu sektörlerin piyasa değerleri daha da düştü. Bu konuda, gayrimenkul sektörü başı çekiyor. Aşağıdaki grafik, sadece halka açık şirketleri kapsasa da bu konuda bir fikir verebilir. (FAVÖK: Faiz, Amortisman, Vergi Öncesi Kâr)