1985 yılından beri Devlet Tahvilleri ve Hazine Bonoları ihale yöntemiyle bankalara satılıyor. İhale, Merkez Bankası tarafından yapılıyor; ancak, ne kadar satılacağına Hazine karar veriyor.
Bankalar aldıkları bu tahvilleri, ya portföylerinde tutuyor ya da başka bankalara yahut kişilere satıyor. Devlet Tahvili ve Hazine Bonolarına kısaca “Devlet İç Borçlanma Senetleri (DIBS)” deniliyor. DİBS’e yatırım yapacak olan yabancılar, ya ihale ile satılmış olan senetleri Türk bankalarından ya da Hazine’nin yurt dışında ihraç ettiği tahvilleri Eurobond piyasasından alıyorlar.
1985 yılından önce, Hazine’nin sattığı DİBS’ler devlet bankalarından kolaylıkla kişiler tarafından satın alınabiliyordu. Şimdi kişiler, DİBS satın almak için bankalara gitmek ve onlara da bir prim ödemek durumundalar. Dolayısıyla, büyük miktarda olmadıkça, kişilerin DİBS almaları kolay değil.
Dünyadaki örnekler
Savaşan devletler, savaş giderlerini karşılamak amacıyla halklarına da satabildikleri “Savaş Bonoları” çıkarırlar. Bu bonolar, yabancılara da satılır. Böylece, savaşan ülke ekonomileri dar boğaza girmeden ve enflasyonla karşılaşmadan para ihtiyacını karşılar.
Türk Ekonomisi şu anda, hem savaş giderleriyle, hem seçim beklentisi harcamalarıyla hem de yüzde 7’ye varan bir büyüme sağlama ihtiyacı ile karşı karşıya bulunuyor. Bu ihtiyacı gidermek için, büyük oranlı vergi artışlarına gidiliyor. Oysa, devletler böyle zamanlardaki büyük parasal ihtiyaçlarını “Savaş Bonosu” çıkararak karşılıyorlar.
Dünya Savaşlarında İngiltere, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri Tahvil Piyasalarını kurmuş ve Savaş Bonoları çıkararak bunları halklarına ve yabancılara satabilmişti. Bu yüzden, savaş bitiminde büyük enflasyonlarla karşılaşmadan borçlar ödendi. Almanya ise, “Savaş Bonosu” çıkaramadığı için savaş sırasında ve sonrasında yüzde 7000’leri bulan enflasyonla karşılaştı.
ABD 1942’de çıkardı
19 Mart 1941’den itibaren ABD, Savunma Bonosu çıkarmaya karar verdi. ABD, İkinci Dünya Savaşı sırasında, savaş gideri olarak günde 100 milyon dolar harcıyordu. Başkan Roosevelt vergileri artırmak istediyse de, Kongre yüksek vergilerin halkın moralini bozacağını ve ekonomik büyümeyi engelleyeceğini düşündü. Daha önce Savunma Bonosu adı altında çıkarılan DİBS’ler 15 Nisan 1942’den itibaren “Savaş Bonosu” adı altında çıkarılmaya başlandı. 1942 Temmuz’una kadar “Savaş Bonoları”nın aylık satışı 1 milyar doları buldu.
Bonolar “hamiline” yazılı olduğu için, ihtiyaç halinde hemen devredilebiliyordu. Bu bonolar, hem kişilerin geleceklerini hem de ülkenin bekasını garanti altına aldı.
Bonoların satması için Bob Hope, Frank Sinatra, Bette Davis ve Marlene Dietrich gibi ünlüler propaganda şovları yaptılar. Ünlülerin kampanyası, 1 günde 838 milyon dolarlık bono satılmasını sağladı. 1956 yılına gelindiğinde, Amerikan nüfusunun yarısında bu bonolardan vardı.
İkinci Dünya Savaşı sonuna kadar, ABD’de toplam 185.7 milyar dolarlık “Savaş Bonosu” satılmıştı. ABD Hükümetinin toplam savaş harcaması, 300 milyar dolar civarındaydı ve bu savaş ABD’nin “dünya lideri” konumuna gelmesi ile sonuçlandı.