3 yıllık olan ‘Orta Vadeli Ekonomi Programı’ olumlu tedbirlerle dolu. Ancak unutulan veya eksik bırakılan tedbirler de var. Programda önemli bulduğum konulara değinmek istiyorum:
- Sıkı para ve maliye politikaları sürdürülecek ve bunların eşgüdümü sağlanacak. Bu önemli bir vaad. Suriye ile savaşın sürdüğü bir ortamda gerçekleştirilebilirse önemli bir başarı sayılır.
- Kamuda kaynakların verimli kullanılması, maliyetlerin ve harcamaların azaltılması sağlanacak. Bu vaad de çok önemli.
- Faiz dışı fazlanın milli gelire oranı program dönemi boyunca artarak 2021 yılında yüzde 1,3’e ulaşacak. Bu vaad bütçe disiplininden sapılmayacağı anlamına geliyor.
Kanal İstanbul rafa kalkıyor
- İhalesi yapılmamış ve ihalesi yapılmış ancak başlanmamış projeler askıya alınacak. Devam eden projelerden finansman koşulları uygun olanlar için yeni ve daha uzun zamana yayılmış iş planları oluşturulacak.
Başta Kanal İstanbul olmak üzere büyük altyapı projelerinin hepsinin 3 yıl için geçici olarak durdurulacağı anlaşılıyor.
- Mega-altyapı projeleri doğrudan yabancı yatırım yoluyla uluslararası finansman ile hayata geçirilecek. İşte bu gerekli olmayan bir karar. Bu çeşit projeler de 3 yıl için durdurulmalı idi.
Banka mali yapıları güçlenecek
- Bankaların güncel mali yapılarını ve aktif kalitelerini tespit etmek için mali bünye değerlendirme çalışmaları yapılacak. Çok yerinde bir karar. Politik yönü ağır basan içinde bulunduğumuz kriz, bu tedbir alınmaz ise likidite krizine dönüşür ve bazı bankalar ile şirketleri de arkasından sürükler. Bankaların tahsil edilemeyen borçları için gecikmeden çare bulmak gerekiyor. Bu konuda Merkez Bankası’na da görev düşüyor.
Sanayi üretimi artırılacak
- Ekonomimizin yabancı tasarruflara bağımlılığını kalıcı olarak azaltacak ve cari açığın milli gelire oranını yüzde 3’ün altına düşürecek ihracat, turizm ve sanayi ürünlerinde yerlileştirmeye dayalı bir ekonomik dönüşümün temelleri atılacaktır. Benim bu tedbirden anladığım, ekonomik kalkınmada artık inşaat yerine sanayi üretimine önem verilmeye başlanacağı biçimindedir. Böyle ise faydalı bir tedbir. Ancak mevcut gayrimenkul stokunun nasıl eritileceği konusunda programda ayağı yere basan bir tedbir göremedim.
- Liyakat ve performans odaklı insan kaynağı yönetimiyle kurumlara güven artırılacak. Sadakatten liyakate geçiş çok önemli.
Kiralar TL’ye çevrildi şimdi de artışı sınırlandırılıyor
- Kira artış oranına dair üst sınır üretici değil tüketici fiyatlarına göre belirlenecek. Oysa, ekonomilerde bazen üretici bazen de tüketici fiyat endeksleri yüksek çıkar. Kiraların TL olarak alınmasını desteklerim. Ancak kira artışının tüketici fiyat endeksine bağlanması kapitalist sistemin özüne aykırıdır. Serbestiyi azaltır ve yabancıları ürkütür. Bu konuya hiç değinilmemeli idi.
- Nakdi ve vergisel teşvikler başta olmak üzere tüm teşvik mekanizmaları gözden geçirilerek bütüncül, sade ve etkin hale getirilecek. Yerinde bir tedbir.
Yarın devam edeceğim.