Gün geçmiyor ki yeni bir buluş gündeme gelmesin. Çok yakında, mevcut bilgisayarların en hızlısından yüz defa hızlı, nanoteknoloji kullanılan bilgisayarlar piyasaya çıkacak. Nanoteknoloji sayesinde, iki haftada laboratuvar ortamında gerçek pırlanta üretilmesi mümkün olacak; kanser, körlük, diyabet, kısırlık gibi birçok hastalık sona erdirilecek. Çin’de geliştirilen CRISPR/Cas9 Sistemi, AIDS hastalığını ve kanserleri insan kanından tamamen temizleyebiliyor. Özellikle akciğer kanseri, halen denenmekte olan bu teknolojiyle tamamen iyileşebiliyor.
İngiltere Brighton Üniversitesi’nde, olası bir depremin etkilerini ciddi biçimde azaltacak bir “titreşim duvarı” geliştirildi. Bu duvar, deprem sırasında ortaya çıkan titreşim ve dalgalanmaların %80’ini engelleyebiliyor. Böyle bir sistem, deprem tehlikesiyle yaşayan başta İstanbul olmak üzere birçok yöremizde meydana gelecek depremlerin etkilerini azaltabilecek.
Yeni olasılıklar...
Gelişmiş ülkelerdeki büyük kredi ihtiyacı, bankalarla birlikte çalışan fakat bankacılık sistemi içinde olmayan, yeni kredi olanaklarını gündeme getirdi. Bu olanaklar, bizde bir veya birkaç bankanın öncülüğü altında, çarklarını çevirmeye başlayabilir; sonra da kendi halinde devam eder.
Lendingclub.com veya gofundme.com gibi oluşumlar, banka aracılığı olmadan binlerce kişiye kredi olanağı saylayabiliyor. Sistemin ülkemizde uygulanabilmesi, halen ülkemizde Experian tarafından çalıştırılan kredi değerleme sisteminin bu çeşit kredi sağlayacaklara açılmasıyla, hemen mümkün hale gelebilir.
Sadece Lendingclub.com’da son on yılda 20 milyar dolar tutarında kredi verildi. Kredi kullananlar, 2 bin dolar ile 40 bin dolar arasında fon sağladılar. Fona para sağlayan halk ise, 25 dolardan başlayan ve milyonlarca dolara varan büyüklükteki paralarını borç verilmek üzere fona aktardılar. Sistem, hiçbir eleman kullanmadan otomatik işleyebildiği ve çok az kâr marjı olduğu için, kredi maliyeti çok düşüyor; yapılan mevduatın getirisi ise çok artıyor. Sisteme para yatıran, bir yatırımcıya 2 bin dolar vermek yerine 80 yatırımcıya 25’şer dolar vererek, riskini çok aza indirebiliyor. Araştırmalar, küçük miktar borçlanmaların çok büyük bir oranının geri döndüğünü gösteriyor. Zaten bizim bankalarımız da bu nedenle tüketici kredilerine önem verdiler. Bu sistemle, büyük krediler de ucuza sağlanabilir hale gelecek. Bizde de kredilerin faizi, alıcının kredi değerine göre %5 ile %30 arasında değişebilecek. Alınan kredilerin bir kısmı pahalı kredi kartları borçlarının ödenmesinde, bir kısmı da alınan konut kredilerinin yeniden yapılandırılmasında kullanılabilir. Nerede kullanılacağı da kredi faizini etkiliyor.
Piyasa çok büyüyecek
Credit Suisse’e göre, bu piyasa 2025 yılına kadar 3 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşacak. ABD eski Hazine Başkanı Larry Summers, bu sistemin önümüzdeki 10 yılda geleneksel bankacılığın yerini alacağını söylüyor. Sadece ABD’de, bu prensiplerle çalışan borç verme sistemleri, 11 milyon yatırımcı buldular ve 111 bin projeye destek oldular. Bu sistem sayesinde, sadece ABD’de 9 bin yeni şirket kuruldu ve 300 bin kişiye yeni iş olanağı açıldı.
Sistem yardım fonlarının toplanması için de kullanılabiliyor. İngiltere’de bir kanser hastası, tedavisi için bu yolla 452.563 pound toplayabildi. Benzer toplumsal yardım örnekleri de çok fazla. Sadece gofundme.com son 7 yılda 2 milyar dolar yardım toplayıp, ihtiyaç sahiplerine dağıttı.