İsrail’de, Yahudi ve kökten dinci sayılabilecek bir yönetim iş başında. ABD’de ise, Yahudileri “Üstün İnsan” sayan Evanjelistlerin desteği ile iş başına gelmiş bir Başkan bulunuyor. Bu nedenle, ABD - İsrail işbirliği tamamen, İncil’deki bilgilerin yorumlanmasıyla ortaya çıkması beklenilen tarih süreci ile şekilleniyor. Bu sürece göre; İdlib’te başlayacak olan savaş, bütün Orta Doğu’ya yayılacak ve İsrail’in işgal edilmesi ile son bulacak.
Efsaneye göre, bu savaşın muzaffer lideri sayılacak olan “Anti-İsa” (biz ona Mehdi diyoruz), Roma İmparatorluğu’na benzer büyüklükte bir dünya bölümünü uzun süre kontrol altında tutacak. Daha sonra, İsrail ile yedi yıl süreceği iddia edilen bir anlaşma yapılacak. Fakat, “Anti-İsa” üç buçukuncu yılda bu anlaşmayı iptal edecek. İşte o zaman, Yahudiler tümüyle yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacak.
‘Hz. İsa diriliyor’
Bu durumda, Yahudileri kurtarmak üzere, Hz. İsa yeniden dünyaya gelecek. Yahudilerin ölmüş olan hepsi ve Hıristiyanlardan ise ölmüş olup, kiliseye bağlı ve inançlı olanları toptan cennete gönderilecek. İsa’nın, Anti-İsa ile yapıp, kazanacağı söz konusu savaşa “Armageddon” adı veriliyor. İsa’nın yeniden dünyaya gelerek kuracağı bu yeni devlet üç bin yılına kadar dünyayı barış içinde yaşatacak. Tabii, tüm dünyaya, Yahudiler ve onları “Üstün İnsan” sayanlar hakim olacak. Bu sürenin sonrası ise, “dünyanın sonu” olarak gösteriliyor.
ABD’deki Hıristiyanların yaklaşık 5’te 3’ü İsa’nın yeniden dünyaya geleceğine inanıyor. Bizdeki İslam hocalarından bazıları da, bu savaşın olacağına, ama Mehdi’nin yeniden dünyaya gelmiş olan İsa’yı alt edeceğine inanıyorlar. İşte bu yüzden, zamanımızda birçok dini lider kendisinin Mehdi olabileceğini savunuyor.
‘Kudüs başkent’
Yine bu nedenle, Hıristiyan Evanjelistler güdümündeki ABD ile İsrail, ortak hareket ederek Kudüs’ü başkent ilan etti. Çünkü, bunlar yeniden dünyaya dönecek olan İsa’nın başkent olarak Kudüs’ü seçeceğine ve burada Süleyman Tapınağı’nı yeniden inşa edeceğine inanıyorlar. Efsanelerine göre, şimdiki Yahudilerin kutsal saydığı “Ağlama Duvarı”, tapınağın kalıntılarından bir bölümünü oluşturuyor ve tapınak, Mescid-i Aksa’nın bahçesine inşa edilecek.
Yine, Suudi Arabistan’ın Yemen’e ABD destekli gerçekleştirdiği saldırı da, bir tesadüf değil. Yemen’in “Anti-İsa” ile işbirliği yapacağına inanılıyor.
Çeşitli iddialar...
Bu efsanevi serüven, İsa’nın Allah’ın oğlu olduğuna; eski ve yeni ahitlerdeki bu konuya değinilen ayetlerin tefsirlerine dayanıyor. Ancak, İsa’nın gerçekte yaşayıp yaşamadığı; soyunun sürüp sürmediği yönünde çeşitli görüş ve iddialar var. Öte yandan, Yeni Ahit Tanrı tarafından doğrudan indirilmiş bir kitap değil. İznik Konsili toplantısında, zamanın Bizans Kralı Konstantin onlarca İncil yorumunu iptal ederek; işine gelen dördünü geçerli saymıştı. Bu nedenle yukarıdaki efsanenin doğru olup olmadığı ya da doğru yorumlanıp yorumlanmadığı, anlaşılabilecek bir durum değil.
Bu ilginç konuya devam edeceğim.