Trump’ın başı herhalde hiçbirimizin olmadığı kadar belada. Zaten başkanlığının en başından beri Rusya ile “şaibeli” bağlarından dolayı mercek altındaydı. Üstüne gayrimeşru ilişkileri ve seçim harcamalarıyla ilgili iddialar eklendi. Geçen hafta ise bizzat kendi yönetiminden birinin isimsiz olarak New York Times’ta (NYT) yayımladığı makale tüm bunların üstüne tuz biber ekti. Zira “yazar”, Trump’a karşı “içeriden bir direniş sergilediklerini” detaylı anlatıyordu.
Yine bu hafta piyasaya çıkan, ünlü Amerikalı gazeteci Bob Woodward’un “Korku: Beyaz Saray’da Trump” isimli kitabı da Washington’da bomba etkisi yarattı. Woodward’un eski ABD Başkanı Nixon’ı 1974’te istifaya sürükleyen Watergate skandalını ortaya çıkaran kişi olduğunu düşününce, kitabın Amerika’yı sallaması gayet normal.
Peki, tüm bunlar Trump’ın azil ihtimalini artırdı mı? Veya o da Nixon gibi istifa eder mi?
Seçim öncesi hamleler
Öncelikle şunu hatırlamakta fayda var: Kasım ayında ABD’de ara seçimler yapılacak. Bu da Kongre’de Demokratların ve Trump’ın partisi olan Cumhuriyetçilerin oranını belirleyecek. Başkanın azledilebilmesi için ise, Senato’nun 3’te 2’sinin oyu gerekiyor. Dolayısıyla, Trump için bu seçim hayati.
Bu seçimi tek önemseyen o değil. Arka arkaya gelen bu hamleler, seçim öncesi herkesin ortalığa döktüğü eteklerindeki taşlar.
***
Seçimleri etkileyecek olan ise seçmenin vereceği tepki. Bunu da yine Trump’ın bu süreci nasıl yöneteceği belirleyecek. Bugüne kadar yaptığı gibi “Herkes bana düşman” düsturu üzerinden ilerlerse, bu durumu lehine çevirir. Hatta NYT makalesini gösterip “Bakın, vaatlerimi yönetimdeki direnç yüzünden yerine getiremiyorum” diyerek kendini temize çekebilir.
Yazılarımda değerli fikirlerine sık sık yer verdiğim ABD siyaseti uzmanı Mehmet Yeğin, bu makaleden sonra Trump’a karşı kendi partisinden muhalefet etmenin zorlaştığına da dikkat çekiyor. Çünkü artık sesini çıkaran herkese “potansiyel muhbir” gözüyle bakılıyor. Yeğin’e göre bu yazının Trump için bir diğer avantajı da şu: Açık bir kültüre sahip olan Amerikalılar gizli kapalı işleri sevmiyorlar, bu makalenin bu şekilde yayımlanmasına hoş bakmıyorlar.
Bununla birlikte, Cumhuriyetçiler “bölünmüş yönetim” resmi vermekten de hiç hoşnut değiller. Bu nedenle, Trump’ın arkasında durmaya devam edebilirler.
***
Trump’ın aleyhine olabilecek bir durum ise şu olabilir: Kendi yönetiminden birinin ortaya isimsiz de olsa çıkmış olması, daha çok Cumhuriyetçiyi onun azil edilmesi gerektiğine ikna edebilir. Ama bu da diğer etkenler göz önüne alındığında son derece marjinal bir azınlık olacak gibi.
Azil değil istifa mı?
Kısacası, bu koşullarda ve tüm iddialara rağmen azil ihtimali çok düşük görünüyor. Ama istifa senaryosu hiç de imkânsız değil. Yalnız o da bu son olaylarla tamamen ilgisiz. Şöyle ki: ABD’de bir alt mahkeme başkan hakkında hapis hükmü verirse, başkanlığı biter bitmez tutuklanabilir. Ancak başkanlığı bitmeden istifa ederse, o zaman bir sonraki başkan kendisini affedebilir. Ki Amerikan tarihinde daha önce bunun örnekleri yaşandı.
***
İşte Trump hakkında da alt mahkeme bir soruşturma yürütüyor: Biri porno yıldızı, diğeri eski Playboy modeli olmak üzere gayrimeşru ilişki yaşadığı iki kadına sessiz kalmaları için seçim kampanyası bütçesinden ödeme yaptığı iddiası üzerine... Ki bu iddiayı Başkan’ın eski avukatı, yargılandığı davada bizzat itiraf etti.
Trump, kuvvetle muhtemel, bu davada suçlu bulunacak. İşte o zaman 2020 seçimini beklemeden istifa edebilir. Ki böylelikle yeni başkanın kendisini affetmesiyle cezadan kurtulsun.
Evet, Trump sonuna kadar savaşmayı seven biri. Ama hırsı, özgürlük aşkına yenik düşecektir.