Verda Özer

Verda Özer

verdaozer@gmail.com

Tüm Yazıları

Brunson krizi, Türkiye-ABD arasında 5 yıldır tırmanmakta olan gerilimin sadece bir katmanı. Dolayısıyla bu kısa dönemli kriz çözülse dahi, benzer iniş-çıkışlar önümüzdeki dönemde tekrarlanabilir.

***

Bunun kısa vadeli sebebi, Trump’ın Kasım’daki ara seçimleri kazanmak için Kongre’deki Evanjelistlere ve Yahudi lobisine muhtaç olması. Zaten tam da onların gönlünü fethetmek için Brunson meselesini krize çevirdi. Seçimlere doğru işte bu baskıyı daha da tırmandırabilir. Bununla birlikte aynı bloku seçimlerde sandığa götürebilmek için Ortadoğu’da da “sürpriz” adımlar atabilir. Tıpkı Kudüs’ü başkent ilan edip ABD büyükelçiliğini buraya taşıma kararı gibi. Dolayısıyla önümüzdeki birkaç ay bu tür “mini-krizlere” gebe.

Haberin Devamı

Ara Seçimler

Ancak mesele Kasım seçimlerini çok aşıyor. Trump’ın Brunson kriziyle bağlantılandırıp 2 Türk bakana yaptırım kararı alması sonrasında F-35’lerin satışını askıya alması da bunun tezahürü. Türkiye’nin Rusya’yla yakın ilişkisi ve bu kapsamda S-400 alımı zaten uzunca zamandır Washington’ın gündeminde. ABD Başkanı’nın 2019 Ulusal Savunma Yetki Yasası’nı imzalayarak bu satışı askıya alması da bundan. Trump Türkiye’nin Rusya ile yakın temasından son derece rahatsız. YPG’ye verdiği destek devam ettiği sürece de bu ilişkiyi baltalaması imkansız. Dolayısıyla öngörülen zamanda bu sıkıntının geçmesi beklenmemeli.

F-35 konusunda ise Cumhurbaşkanlığı son derece serinkanlı. Üst düzey yetkililer, Trump’ın bu adımının somut bir karşılığı olmadığını, bu kararın sadece 90 günlük olduğunu vurguluyor. Çünkü geçerli olabilmesi için önce ABD Savunma Bakanının Kongre’ye Türkiye-ABD ilişkisiyle ilgili kapsamlı bir rapor sunması gerekiyor. Bunu ise Türkiye ile askeri işbirliğine son derece önem veren ABD Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı’nın (EUCOM) olumlu yönde etkilemesi bekleniyor. Dahası; Ankara bu satış için hali hazırda 900 milyon dolar ödeme yapmış durumda. İşte bu müspet beklenti nedeniyle de Ankara Trump’ın bu kararını uluslararası tahkime götürmeyi düşünmüyor.

İran-Rusya Ekseni

Haberin Devamı

ABD’nin bu krizi tırmandırmasının arkasındaki bir diğer sebep ise İran. Rusya-İran cephesiyle Suriye ekseninde kurduğumuz ilişki, ABD yönetimini tedirgin ediyor. Trump önce İran’la nükleer anlaşmayı iptal edip üstüne bir de yaptırımları uygulamaya koyarak, İran’ı tamamen uluslararası sistemden izole etme derdinde. Bu yüzden Tahran’la ticareti sürdüren AB (Avrupa Birliği) ile arasını açtı ve en yakın müttefiki İngiltere’ye bile İran’la ticareti kesmesi için baskı uyguladı. İşte biz de bu baskıdan payımıza düşeni alıyoruz.

Gelelim meselenin en kapsamlı kısmına. O da, Trump’ın tüm dünyaya açtışı ticaret savaşı. Sadece Rusya, Çin, İran gibi hasımlarına değil; en yakın müttefiklerine bile karşı ördüğü duvarlar... Almanya Şansölyesi Merkel’i NATO Genel Sekreteri’ne “Rusya’yla işbirliği yapıp bize ihanet ediyor” diye şikayet etmesi…
Geleneksel müttefiki Kanada’yı çok sert hedef alan açıklamaları…. Hepsi kürselleşmeye savaş açıp “önce Amerika” düsturunu benimsemesinden kaynaklanıyor. Yaptırımlarla ve gümrük duvarlarıyla tüm dünyayı “ıslah” etmeye çalışıyor.

Haberin Devamı

Bize karşı vergileri yükseltmesi işte biraz da bundan.

***

Ezcümle bu kriz aşılsa dahi, Türk-Amerikan ilişkilerini orta vadede ciddi engebeler bekliyor. Bu yol için de uzun soluklu önlemler almak, alternatifler geliştirmek gerekiyor.