CHP’nin eylem planı
CHP, üzerindeki ölü toprağını atmak için stratejik adımlar atmaya hazırlanıyor. Erdoğan’ın zaman zaman sol siyasi argümanları kullanması, CHP’nin geleneksel siyaset yapma pratiğini gözden geçirmesine neden oldu.
CHP artık sağ söylemlerle, merkezi de kucaklayacak diyalog kurma yollarını zorluyor.
Kılıçdaroğlu’nun iktidara yönelik McKinsey eleştirisinde, “Ezanımıza, bayrağımıza saldıranlarla iş birliği yapıyorsunuz!” eleştirisini, bu yeni stratejinin bir parçası olarak okumak mümkün.
Yavaş yavaş gerçekleştiği için hissedilmeyen CHP’deki bu paradigma değişikliği aslında bir alt başlık.
Asıl niyetleri; yerel seçimleri iktidar için güven oylamasına dönüştürerek, halkı sokakta aktifleştirecek bir siyaset zemini oluşturmak.
“Finale gel artık” diyorsanız...
CHP geçim sıkıntısını siyasi bir tepkiye dönüştürerek Ankara ve İstanbul’u almak istiyor!
Erdoğan’ın çay sürprizi!
İlginç ama hoşuma giden özel bir bilgi aldım.
2018 ODTÜ mezuniyet töreninde “Tayyipler Âlemi” pankartı açtıktan sonra önce gözaltına alınıp, sonra serbest bırakılan 4 öğrenciye Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çay daveti gitmiş.
Erdoğan’ın avukatı aracılığıyla öğrencilere iletilen mesaja öğrencilerden de olumlu yanıt gelmesi ayrı bir güzellik...
Açılan pankart ne kadar eleştiri sınırlarını zorluyor, maksadı aşıyorsa, Erdoğan’ın daveti, bir o kadar yerinde ve anlamlı...
Bu küçük davet, toplumsal kutuplaşmayı bitirmek için büyük bir yol açabilir!
Erdoğan, toplumsal mütabakat çerçevesinde Fazıl Say gibi muhalif bazı isimlere de çay daveti yapmayı düşünüyor. Cumhurbaşkanı, kısa süre önce annesi vefat eden Say’a telefonla taziyede de bulunmuştu.
Ankara yanıyor!
Siyaset ters köşe motivasyonuyla mesafe almaya, şaşırtmaya, hatta “Vay canına arkadaş’ dedirtmeye bayılır...
Ruhunda var yanıltmak!
Adaylık için ismi geçenlerin çoğu, esas kişiyi saklamak için vitrine çıkarılır. Muhtemelen, Mart 2019 yerel seçimlerinde de öyle olacak ama konuşulmayan, az bilinen adayları yazmamak elbette olmaz.
Yazmak ruhumuzda var!
Anlaştıysak, seçim galerisine buyurun...
İktidar kendi adaylarını önce Erdoğan’ın yaptıracağı ankette yarıştıracak. AK Parti’de mevcut konumlarından memnun, adaylığı gerekirse parti görevi olarak kabul edecek isimler de var.
Binali Yıldırım, Süleyman Soylu ve Numan Kurtulmuş gibi...
Üç ismin İstanbul adaylığı gündemde ama Ankara’da milliyetçi oyların belirleyici olması nedeniyle, iktidarın büyük gücü Süleyman Soylu’nun Ankara adaylığı, siyaset matematiği açısından daha yakın görünüyor.
Soylu’dan Ankara adaylığı için özveri istenebilir...
CHP’de Muharrem İnce’nin İstanbul ya da İzmir adaylığı şansı var ama İstanbul için diğer güçlü seçenek, siyaset dışı bir bayanın aday olması.
İstanbul Esenler için Sezgin Tanrıkulu ismi önde görünüyor.
CHP, İzmir’de Tunç Soyer ve Selin Sayek Böke üzerinde de dururken, Ankara için Mansur Yavaş ve Bülent Kuşoğlu isimleri hâlâ gündemde.
Cumhur ittifakının asıl hedefi 24 Haziran’ı mutlaka aşmak!
Son söz Demirel’in olsun;
“Siyaset, kendi şartları içinde oluşur!”
FİKRİ TAKİP
Erdoğan’ın TBMM Grubu’nda “Kimse yakınını bir yere aday yapmaya kalkışmasın” sözleri yerinde bir tespitti..
Bu sözler biraz da Erdoğan’ın bilgisi dışında eşini, kızını, akrabasını makam koltuğunun arkasına gizleyen, eski deyimle, akraba-i taallukatını işe alan yöneticilere, “Gelinim sana söylüyorum, kızım sen anla!” ikazıydı...
BAŞKA ŞEYLER...
Adı Canan Göztepe... Eski bir polis memuru. Görevdeyken erken doğum nedeniyle çocuğunu kaybedince, İstanbul’da Erken Doğan Bebekleri Yaşatma Derneği’ni kurmuş. (Er-do-der.) Tanınmış iş kadınlarından Hülya Durmaz’ın da desteğiyle muhteşem işler beceriyorlar... Alkışlıyorum...
VELHASIL: Başkaları için kendinizi unutun, o zaman size gelecekler... TOLSTOY
