Kristal, Hatay’a özgü Saurani zeytinini canlandırarak ürettiği yağı tüketicinin beğenisine sundu. Kristal Yağları Genel Müdürü Dologh, “Amacımız Türk zeytinyağının çıtasını yükseltmek. Şimdi Antalya’nın Beylik ve Tarsus’un Sarıulak zeytinleri için çalışma başlatacağız” dedi.
Tarih öncesi çağlardan bu yana efsanelere konu olan özellikle Akdeniz kültürünün bir parçası zeytin... Yüzyıllar boyunca farklı kültürlerde, yaşamın erdem ve dengesini sembolize etmiş. Bu yüce ağacın, zeytinin hikayesini, Kristal Yağları’nın misafiri olarak gittiğimiz Hatay’da dinledik. 17 milyon zeytin ağacının bulunduğu bu kültür ve gastronomi şehrinde yok olmaya yüz tutmuş Saurani çeşidi zeytinler sayılı kapama bahçelerinde yetişiyor.
80 yıllık deneyimini Türkiye’nin zeytinlerini koruma altına alarak kaliteli zeytinyağı üretimini destekleme misyonunu üstlenen Kristal Yağları Saurani çeşidi zeytine sahip çıkıyor.
‘Meraklısına özel’
Hatay Altınözü yöresinde yetişen ve meyveleri yağ bakımından zengin olan Saurani çeşidi zeytinlerin yetiştiği eski ağaçlara bakım yapılmadığı için bölgede Gemlik çeşidi zeytin ağaçlarının dikilmesi çeşidi yok olma tehlikesiyle baş başa bırakmış. Bu gelişme Kristal Yağları’nı harekete geçirmiş. Logosundaki vapur nedeniyle bölgede halen “Vapurlu Yağ” olarak bilinen Kristal Yağları, “Üreticileri Geliştirme ve Bölgesel Lezzetleri Koruma Projesi” Hatay'a böyle uzanmış.
Kristal Yağları’nın uzman ziraat mühendis kadrosu, üreticileri bilinçlendirerek, Saurani zeytin çeşidine sahip çıkılmasını ve üretim kalitesinin yükseltilmesini sağladı. Projenin ürünü ise "Meraklısına Özel Hatay Saurani Natürel Sızma Zeytinyağı" ismiyle sofralarda yerini aldı.
Bu projeyle önceliğimiz yerel lezzetleri korumak ama bu aynı zamanda bir kalite geliştirme projesi diyen Kristal Yağları Genel Müdürü Christopher Dologh süreci şöyle anlattı:
"Amacımız Türk zeytinyağının çıtasını yükseltmek. Zeytinin ana vatanıyız diyoruz, o halde kaliteli zeytinyağı üretiminin artırılması için hep birlikte çalışmalıyız. Bu ticari bir karar değil, tamamen yaşadığımız coğrafyanın değerlerini koruma sorumluluğu. Kaliteli zeytinyağına ulaşmanın yolu kaliteli zeytinden geçer. Gönüllerini ve hayatlarını zeytin ağacına adamış bir aileyiz. Kristal Yağları, zeytinyağı kültürünün Türkiye’de yeşermesine, gelişmesine nesiller boyu öncülük etmiş bir marka. 80 yıldır Kristal Anadolu’da yaygın bir şekilde sofralara misafir oluyor ve lezzet katıyor.”
Üreticileri Geliştirme ve Bölgesel Lezzetleri Koruma Projesinde, Kristal'in istihdam ettiği ziraat mühendisleri üretim süreçlerini birebir takip ederek, üreticileri bilinçlendiriyor, üretim süreçlerini geliştirirken ideal hasat zamanını belirleyerek ürünü bekletmeden aynı gün sıkım için üreticileri destekliyor
Hatay’ın nadir bahçelerinde yetişen Saurani Zeytin çeşidinden zeytinyağı ürettiklerine dikkat çeken Dologh sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de bahçeler çok karışık olduğu için tek çeşit zeytinden bir yağ üretmek çok zor. Yağın içerisine diğer zeytin çeşitleri de girebiliyor. Kristal Yağları olarak bunu başardık, şişeledik. Soğuk sıkım yöntemini kullanıyoruz çünkü yağ, şarabın aksine zamanla dost olan bir ürün değil. Projede Hatay’ın en eski üreticisi Kuser Tarım ile birlikte çalıştık. Kuser Tarım da bizim gibi kalite odaklı çalışan bir şirket.”
Kristal Yağları Genel Müdürü Christopher Dologh, Saurani zeytininden ürettikleri yağı, zeytin ağaçlarının arasında tanıttı.
Soğuk sıkım yapılıyor
Kuser Tarım İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Melek ise, “Kristal Yağları’nın bu projesinde yöresel değeri korumak için işbirliği yapıyoruz. Modern tesisimizde zeytinlerin değer kaybetmeden sıkılmasını sağlıyoruz. Kalite ve üretim odaklı yatırımlarımızda misyonumuz en son teknolojiyi kullanarak tarladan sofraya politikası ile tüketiciyi ekonomik olarak zeytinyağı ve zeytin ile buluşturmak. Saurani, dilde ve boğazda hissedilen acılık ve yakıcılığı ile yüksek kalite değerlerine sahip. Soğuk sıkım yöntemiyle sınırlı sayıda üretiliyor."
Kristal Yağları Hatay’ın ardından bölgesel lezzetleri korumaya ve üreticileri desteklemeye devam edecek. Proje kapsamında bir sonraki bölge olarak Antalya’ya uzanmayı planlayan Kristal Yağları, Antalya’nın Beylik çeşidinden sonra Mersin-Tarsus’un Sarıulak zeytini için de çalışmalara başlayacak.
Kurumlar vergisine İstanbul Üniversitesi dokunuşu
Geçen hafta İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Vergi Hukuku Platformu (VEHUP) ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi işbirliğiyle düzenlenen "Kurumlar Vergisinin Güncel Sorunları" başlıklı Vergi Hukuku Platformu 5. Ulusal Kongresi'ne katılmak için, İstanbul Üniversitesi'nin Beyazıt'taki kampüsüne gittik. Akademi dünyası, özel sektör temsilcileri, yargı mensupları, öğrenciler hep birlikte 500 yıllık doktora salonuna geçtik. Bu salona her girdiğimde bir aydınlanma hissediyorum. Vergi gibi teknik bir konu dahi bu salonda dinlenince daha bir anlaşılır geliyor kulağa.
Mevzuat sadeleşmeli
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, kongrenin açılışındaki konuşmasında, Türk vergi sistemi içinde önemli bir konuma sahip olan kurumlar vergisinin güncel sorunlarının hem kanundan hem de uygulamadan kaynaklanabildiğini şu sözlerle belirtti: "Bu açıdan değerlendirildiğinde kongremize akademisyen, uygulamacı, idare ve yargı mensupları dâhil olmak üzere farklı kesimlerden katılım ve katkı sağlanması önem taşımakta. Tartışma ve değerlendirmelerde, günümüzün teknolojik ve ekonomik gelişmeleri ve göz ardı edilmeden, vergi hukukuna ilişkin dünyadaki çalışmalar nazara alınarak, vergi mevzuatımızın sade, daha adil, çağdaş ve Anayasa’nın vergi hukukuna egemen ilkelerine uygun hala getirilmesine yönelik bir yaklaşımda bulunmanın doğru olacağına inanıyorum.”
Uyum sağlanmalı
2006 yılında kabul edilen 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun hazırlanmasında uluslararası gelişmelerin dikkate alındığını aktaran İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abuzer Kendigelen ise özellikle vergi cennetleriyle mücadele konusunda OECD ve AB tarafından yapılan çalışmaların, kanunun ilgili maddelerine yansıdığını söyledi. Türk Ticaret Kanunu'nun şirketler hukukuna ilişkin hükümlerinin gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Kendigelen, özellikle şirketlerin yeniden yapılandırılması konusunda vergi hukuku ile ticaret hukuku mevzuatları arasında birtakım uyumsuzluklar söz konusu olduğunu belirtti.
Lisansüstü ders önerisi
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mali Hukuk Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esra Ekmekçi ise üniversite olarak Maliye Bakanlığı'nın özellikle denetim elemanlarının yetiştirilmesinde, lisansüstü dersler vermeye hazır olduklarını söyledi. Ekmekçi, siyaset, ekonomi ve hukuk alanlarının iç içe geçtiğini belirterek, vergilerin insanların yaşamı, devletlerin varlığı ve bekası için vazgeçilmez olduğunu vurguladı.
Kanunun uygulanmasının şimdiye kadar genel olarak başarıyla geliştiğini bildiren Ekmekçi, "Kongrenin sonuçları bir rapor halinde Maliye Bakanlığına ve Vergi Konseyi’ne takdim edilecek ve bilimsel yazım kurallarına uygun hale getirilen tebliğler, kitap halinde basılıp yayınlanacak" ifadelerini kullandı.
VEHUP İcra Kurulu Dönem Başkanı Dr. Bumin Doğrusöz de, “Sanal iş yeri gibi yeni oluşumlar ve giderek ağırlığı artan elektronik ticaret yeni bir ticaret şekli olarak karşımıza çıktı. Kurumlar Vergisi Kanunu gözden geçirilmeli" dedi.