‘Ne olur RTÜK dijital platforma el atmasın!’

“Belki dijital platforma bir dizi yaparım” diyerek internete göz kırpan Gupse Özay, TV’nin stres topu haline geldiğini söyledi. Özay, “İnternet eğer sansür yemezse, harika bir özgür platform. Dijital platformlar artsın. İçerikler artsın. Ve ne olur RTÜK oraya el atmasın” dedi

Ünlü oyuncu Gupse Özay'la dünyanın bir ucunda Phuket'te buluştuk. Ünlülerin detoks merkezi The LifeCo Phuket'te, Deliha'dan ayrılmaya çalışıyordu! Sanat uğruna aldığı 23 kilodan kurtulmaya ve kafayı boşatmaya... Kısa bir sürede 8 kilo vermişti buluştuğumuzda. Ancak 1.5 ay içinde kutu kutu yediği çikolatalardan aldığı kilolar, hormonlardan, zihne kadar her şeyi etkiliyor. Nitekim sağlık merkezinde hipotroidi teşhisi konduğunda panik atak geçiriyordu. O yüzden, “Hızla vermem gerek" diyordu. Eh malum yaz da yaklaşıyor...

Özgüvenli ve rahat

Sanat aşkına kilo alıyor ama sağlığına çok düşkün aslında. 6 ayda bir check-up'ını yaptırıyor, mamografisini de çektirmeye başlamış. Gupse Özay'la LifeCo Phuket'te sohbet ettik. Aslında kumsallarda özel kıyafetlerle çekim yaparız diye planlamıştım. Ancak Gupse'de öyle bir özgüven var ki spa kıyafetleriyle çıkıverdi karşıma.

Röportaj boyunca özgüvenden bahsedip, sıra fotoğraf çekimine gelince, “Aman o açıdan çekmeyin, bunu kullanmayın” diyen oyuncuların yanında Gupse de bana terapi gibi geldi. Buyrun sohbete…

- Çılgın kalabalıktan uzakta buldum sizi... Detoks yapıyorsunuz... Bu sadece bedensel bir arınma mı, ruhunuzu da yeniliyor musunuz?

Evet beni ta Phuketlerde buldun sana helal olsun! Bak iyi olmadı mı ama gelmemiz, ifademiz değişti, yüzümüze renk geldi. Detoksu çok seviyorum. Yani bundan dört sene önce tanıştım. Hiçbir bilgim yoktu. Deliha'nın ilk filminden sonra aldığım kiloları vermek için gelmiştim, sonra çok hoşuma gitti. Hem zayıflayıp hem bedenime sağlık aşılayıp hem de biraz kafa dinliyorum. Raw food'a bayılıyorum ve burada şahane yemekler!

- Buna neden ihtiyaç duydunuz?

Bu sefer bu filmde aldığım kiloları vereyim, hem de çok yoruldum biraz bedenime onu ne kadar sevdiğimi göstereyim, hem de çok düşünüyorum, burada biraz az düşüneyim diye geldim. Aklım hiç durmuyor. Beni en çok yoran şey beynim. “Bir dur!” demek için yapıyorum bunu.

‘Daha özgür üretebileceğiz’

- Deliha'yı yine görecek miyiz? Yoksa arındıklarınız arasında o da var mı?

Üretmeyi çok seviyorum. Filmler devam edecek ama hangi hikaye, kimin hikayesi hiç bilmiyorum. Bana da sürpriz olacak. Belki dijital platforma bir dizi yaparım. Belki film. Ama her filmde değişik şeyler koyuyorum içine. Filmlerimle birlikte ben de değişiyorum. Bu çok heyecanlı…

- Artık pek çok sanatçı ürettiklerini dijital platformda paylaşıyor. Siz sanatçılar için nasıl bir mecra internet?

İnternet eğer sansür yemezse, harika bir özgür platform. Yani biz rahat ve özgür üretebilir hale geleceğiz. Televizyon her hafta yaşanan bir stres topu, üreten için... Reyting kaygısı, RTÜK kontrolü, reklam alsınlar diye upuzun yazıp kısacık zamanlarda çekilen dizi stresi, deliliği hatta...

Yani dijital platformlar artsın. İçerikler artsın. Ve ne olur RTÜK oraya el atmasın. Netflix, Puhu, Blutv, şimdi Amazon giriyor yavaş yavaş... Sektör gelişiyor.

Üçüncü hak ekonomistlerin mi?

- Daha önce, "İşkadını gibiyim. Aslında bohem bir sanatçı olmak isterdim. Ben strateji ve matematik düşünmekten sıyrılamıyorum daha. “Ne sevilir?” diye üretiyorum. Ne seviyorum diye üretmek özgürlüğünü de ileride yaşamak istiyorum" demiştiniz. Sizin sevdiklerinizi, halkın sevmeyeceği yönünde şüpheleriniz mi var?

Ben yönetmenlik okusam da reklamcılık yaptım epey bir süre. Ve orada kirlenmek değil de, stratejik düşünmeye alıştım diyeyim. O yüzden proje üretirken hep ne sevilir üzerinden gitmeye çalıştım. Sonra sonra kırılmaya başladı bu. Biraz da şöyle bir örnek vereyim: Bir bayram sabahında bir odaya girersiniz. Nene ile minik torun yan yana oturur. Ben o odadaki herkesi aynı anda güldürmeyi tercih ettim hep. Ve kendime üç film hakkı tanıdım. Belki sırada ekonomistler vardır? Ne diyorsun?

- Ekonomistleri, TV'lere çıkan finansçıları, dolar euro tahminlerini nasıl buluyorsunuz? Filmi çekecek olsanız nasıl yansıtırdınız?

Ekonomistlerin filmini yapayım derken aslında en hakim olmadığım konu olduğu için şakasını yaptım. Yani bence kişi malzemesinin olduğu, hakim olduğu olay veya dünya ile ilgili daha rahat yazıyor.

Ama şimdi sorunca aklıma ilk gelen, hepsi beyaz gömlekli kravatlı, gözlüklü olan var ama artık lazer ameliyat yaptırıyorlar galiba. Bence hepsi mahalledeki annelerine, teyzelerine komşularına sorsalar daha net sonuç alırlar. Pazarda hangi meyve yükselmiş, altına eğilim ne, yastık altı dolar bozdurmak mı lazım, hepsini onlar daha iyi bilir.

Hisseder onlar. Al sana hikaye: Çok ünlü bir ekonomist annesi ve annesinin komşusunun yanında yaşamak zorunda kalıp kaybettiği kariyerini tekrar kazanır. Yapsınlar bunu!

Gerilim seven mizahçı

- Siz ne seversiniz?

Gerilim, psikoloji, bilimkurgu severim.

- Halkın sevdiklerini üretme konusunda hassas bir sanatçı olarak, izleyici kitlenize ilişkin hedefiniz var mı? İzleyici kitleniz, bundan 20 yıl sonra da 15-35 yaş grubu mu olacak? Yoksa bugünkü kitle, sizinle birlikte yaş alacak mı?

Deliha ağırlıklı çocukların da sevebileceği bir karakterdi ama herkes çok sevdi. Görümce filmi ise biraz daha gençleri ve orta yaşı alabildi. Bundan 20 yıl sonra beni şu an seven çocuklar büyümüş olacak. Ben de büyümüş olacağım. Ama eminim ki ürettiğim projelerin bazısı çocukları, bazısı yetişkinleri yakalayacak yine. Kalıp sevmem. Tekdüzeliği hele hiç... Çok değişirim, gelişirim. O yüzden hep beraber her şeye hazırlıklı olalım.

Zeliha Nene e-devletten selam çaktı!

- Çerkez olduğunuzu biliyoruz. Bugün her ne kadar herkes bir şekilde modern dünyaya, bu yaşam tarzına ayak uydursa da Çerkezlerin geleneklerine çok bağlı olduğunu da biliyoruz. Sizin ailenizde de bu gelenekler sürdürülüyor mu?

Evet, ailem hatta sülalem Çerkez geleneklerine bağlıdır. Beni de öyle büyüttüler. Çok ırk düşkünü biri olmasam da Çerkezlerin saygıyla ilgili davranış stiline hayranım. İki yaşında bir çocuk odaya girdiğinde bile ayağa kalkarım. İyi ki de kalkarım. Kimsenin kimseye saygısı yok. Bunu korumak hoşuma gidiyor.

- Çerkezlerin bir özelliği de genç kızların özgür olması ve kendi kararlarını verebilmeleri... Sizin bugün bu noktada olmanızda, bu yaklaşımın payı oldu mu?

Bizim ailedeki kadınlar çok güçlü. Hep güçlü kadınlar görerek büyüdüm. Elbet etkisi olmuştur. Kendi ayaklarımın üstünde durma çabamda, kimseye ihtiyaç duymamamda ve cesur olmamda kesinlikle payı var.

- Bir de Çerkez genç kızlar, kadınlar çok güzel dans ederler... Sizin de dansa yeteneğiniz var mı? Gelecekte bir filmde bunu izleyiciyle paylaşacak mısınız?

Açıkçası ben spor ve dans konusunda çok iyi değilim. Çerkez düğünlerinde kibarlıktan dans etmişliğim var ama bu konuda müthiş olduğumu söyleyemem. Ben daha çok beynimi dans ettiriyorum.

‘Mirası’ heyecanla bekliyoruz

* Yakın zamanda e-devlette soy bilgilerimize ulaşır olduk. Siz soy bilginize baktınız mı, ilginizi çeken, daha önce bilmediğiniz bir şeyle karşılaştınız mı?

Soyumuz Kafkasya'ya dayanıyor. Bunu zaten biliyordum. Ama nenelerimin, dedelerimin isimleri çok hoşuma gitti. Natgo, Karden... Daha bir sürü... Hatta bir nenemizin ismi Zeliha imiş. Bunu bilmiyordum. Çok şaşırdım.

- E-devlette miras bilgilerimize de ulaşabiliyoruz artık. Ona baktınız mı? Sürpriz bir miras var mı?

Aa! Vallahi mi? Mirasa bakmak aklıma gelmedi. Doğru diyorsun. Hemen bakayım. Süper bir miras varsa sen vesile oldun diye bir jest yaparım ha!.. Hadi gene iyisin!

Herkes Phuket'te huzur arıyor

Phuket, Tayland'ın ünlü turizm adası. Çok popüler olan ada son dönemde Türk tatilcilerin de gözdesi. Uzakdoğu'nun en lüks otellerinden Amanpuri başlı başına bir selebriti cumhuriyeti, öyle girip bir bakayım yapamıyorsunuz, otelde konaklamanız (yer bulursanız) gerekiyor. Dünyanın en zenginlerinden metal tüccarı Mittal, Bill Gates, Beyonce ve Kate Moss ile yan yana güneşlenmek mümkün. Banyan Tree, Twinpalms, Anantara gibi oteller dünya jet set'inin vazgeçemediği konaklama merkezlerinden. Çılgın eğlencenin olduğu Patong bölgesi, huzuru yakalayabileceğiniz kumsalların olduğu Layan Beach, Surin Beach, Bangtou Beach, Catch Clup'ta ise happy hour'larda dünyanın ünlü DJ'leriyle eğlencenin doruğuna ulaşabilirsiniz.

Türk sosyetesi orada

Her derde deva, bedene ve ruha iyi gelecek terapi ve mesajlar hemen her yerde karşınıza çıkıyor. Güzel iklimde, gülümseyen insanların olduğu adada her bütçeye uygun tatil seçenekleri var. Batılıların stresten arındığı, ruhun, beden ile birleştiği pozitif bir ada. Ada son dönemde Türklerin de gözde tatil destinasyonlarından. Ferit Şahenk, Celal-Şebnem Çapa çifti, Aysun Kibar, adada evi de olan Selma Türkeş, Zeynep Çarmıklı, Aslı Kuseyrioğlu, Ender Mermerci, Serdar Bilgili, Ferzan Özpetek aynı dönemde Phuket'te bulunduğum birkaç isimden birisiydi. Ünlü beachletde, Bodrum'un 10'da bir fiyatına lezzetli deniz ürünleri, thai yemekleri yemek mümkün. Doğanın parçası olduğunuz adada, meditasyon ve masajlar sizi bedeninize yaklaştırıyor. Ağaçtan koparılan hindistan cevizini gözünüzün önünde açıp önünüze koyduklarında doğaya şükrediyorsunuz. Adaya gelen hemen herkes valizinde yerel kozmetik ürünler ve tropikal meyvelerle dönüyor. Gupse Özay'ın valizine snail krem, argan ve coconut yağlarını birlikte yerleştirdik!

‘Düğün yorucu iş, mümkün mertebe ertelemeli’

- Biraz da aşk-meşk... Bu yaz evlenecek misiniz? Yoksa Barış Arduç ve Gupse Özay'ı damatlık ve gelinlikle görmek isteyen halk kitleleri, fotoşop, snap gibi teknolojik desteklerle mi geçirecekler bu yazı da?..

(Gülüyor) Ya gerçekten biz hiç plan yapamayan bir çiftiz. Çok spontane ve eğlenceli yaşıyoruz. O yüzden ne desem yalan olur. Düğün işi yorucu iş. Mümkün mertebe ertelesek ne iyi olur diye düşünüyoruz şu ara (gülüyor).