Teknoloji bağımlılığı genel olarak zararlı. Ama bir de teknoloji ile evimize kadar giren ve tek amacı ‘zarar vermek’ olan içerikler, oyunlar, programlar var. Bunların en bilineni son dönemde pek çok habere de konu olan Mavi Balina. Bu oyunda oyunculara ki bunlar çoğunlukla çocuklar oluyor, görevler veriliyor. Oyuncu da bu görevleri yerine getiriyor. Oyun kimi zaman oyuncunun intiharıyla bitiyor. Bağımlılık konularında uzmanlığı ile tanınan Psikiyatr Dr. Çezar Atasoy, ebeveynlerin, özellikle gecelerini internette geçiren çocuklarına dikkat etmeleri gerektiğini, zararlı içerik ve oyunları geceleri daha aktif olduklarını söyledi. Atasoy, hem zarar verme amaçlı içeriklerden hem de genel olarak teknoloji bağımlılığından kurtulmanın yollarını şöyle anlattı:
İş-aile-çocuk sarmalı
Bir bağımlı karakteri var mıdır?
Temel problem aslında ailede başlıyor. İş stresini eve yansıtan, iş güvenliği olmayan veya mobinge uğrayan bir aile veya depresif bir duygu durumu olan aileler çocukları ile yeteri kadar ilgilenemezler. O sevgiyi, ilgiyi ya da fiziksel ihtiyaçlarını karşılayamazlar. Çocuk yalnızlaşır, değersizlik hisseder.
Bir süre sonra çocuğun ya özgüveni kırılıyor, ya kendini değersiz hissediyor, daha az sosyalleşiyor, iletişim becerisini kaybediyor, arkadaş edinme sorunları ortaya çıkıyor. Ve giderek içine kapanarak odadan çıkmaz oluyor. O noktada işte bağımlılık geliştirmesi kolaylaşıyor. Bu teknolojik bir ürün de, dışarıdan kimyasal bir madde de olabiliyor.
Teknoloji bağımlısı olmamak ya da teknoloji bağımlılığından kurtulmak için yapabileceğimiz şeyler neler?
Ebeveynlerin önceliği çocuk için rol model olmak. Çocuk, teknoloji ile olan ilişkisini aileden gördüğü gibi şekillendirir. Çocuk sosyal ilişki kurma, ödev yapma, sorumluluk edinme, ihtiyaç önceliklerini belirleme, sınırını aşmamayı öğrenme gibi yetilerini aile ve çevresinden öğrenir. Değer verme, sevgi, samimiyet, sınır koyabilme becerisi gösterme, birlikte kaliteli vakit geçirme fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarını karşılayacak özeni zamanında ve yeterince yapmalı.
Ebeveynler öncelikle varsa kendi yaşadıkları bir sorunu; kaygı, depresyon, iş stresi, yolunda gitmeyen eş ilişkileri ve bunların yarattığı öfke, huzursuzluk gibi sorunları çözmeden çocuklarına yardımcı olabilmelerini beklemiyoruz.
İnternet kullanım saatlerini düzenleme. Spor, kurs, hobi edinme, yeni becerileri öne çıkarma. İnternet kullanımı ile ilgili hedefler belirleme. Akran grupları ile sosyalliğini artırması için teşvik ya da ortam hazırlama, çocukların arkadaşları ile doğal yollardan görüşmeleri için yönlendirme. Bilgisayarın yerini ortak kullanım alanına alma. İnternete bağlanma ya da oyun zamanını değiştirme. Aile ile birlikte yemek yeme, birlikte seyahat programı hazırlama, doğa ile ilgilenme, evcil hayvan alıp sorumluğunu verme işe yarar çözümlerdir.
Kişi olarak ne yapabiliriz?
Hayatımızı programlayabiliriz bir disiplin altına alabiliriz. Enstrüman çalma, dans etme, şarkı söyleme, yüzme, spor, bisiklet, doğa yürüyüşleri gibi hobiler edinebiliriz. Arkadaş ilişkilerini ön plana çıkarabilir, profesyonel yardım alabiliriz. Çoğu zaman bu olguların altında özgüven sorunları, aile sorunları, aile içi iletişim sorunları, bir yere ait olamama duygusu, sosyal fobi, ebeveyne yönelik bilinç dışı öfke, değersizlik ve yetersizlik duyguları gibi problemlerle karşılaşmaktayız.
İnternet bağımlılığı polikliniği var
Bazı online oyunlarda oyunculara görev verildiğini, bu oyunların çocukları intihara sürüklediği yönünde haberler okuyoruz. Çocuğumuzun bu tür oyun oynadığını nasıl anlarız, nasıl engelleriz?
Evet, böyle oyunlar var ve bu oyunların etkisi ile kendine zarar veren intihar eden çocuklar bildirilmiş. Komutlar doğrultusunda oyuncunun hareket etmesini isteyen oyunlar bunlar. Kişinin kolaydan zora giden komutları yapması istenmekte. Kişinin korkusu, cesareti sorgulanmakta oyunda belli aşamaları geçmesi için ödüller verilmekte, sonunda duygusal istismar uygulayarak tehdit yoluyla çeşitli komutları yerine getirmesi istenmekte ve çocuğun bunu devam ettirme eğilimini körüklemekte, böylece maalesef intihara kadar giden sonuçlar doğurmaktadır. Aile ile ilişkileri kopuk, okulla ilişkisi problemli, ya da arkadaş ilişkisi olmayan, içine kapanık, asosyal davranan ve bilgisayar başında, oyun başında uzun süre geçiren çocuklar bu tür oyunları daha cazip görüyor. Eğer çocuk aileden gittikçe kopuyor, iletişimi azalıyor, arkadaşlarından uzaklaşıyor, tedirgin-kaygılı davranışlar gösteriyorsa, gece uyku sorunu yaşıyorsa, genellikle geceleri bilgisayar başında vakit geçiriyorsa bu tür oyunlardan şüphelenmek gerekir. Ebeveynler bu tür şeylerden şüphelendiklerinde en kısa zamanda profesyonel yardım almalarını tavsiye ederim.
Teknoloji bağımlılığı küresel bir sorun, bununla ilgili çalışmalar en çok Japonya, Çin, Güney Kore, Tayvan ve ABD den yapılıyor. İlk internet bağımlılığı yataklı kliniği Çin’de 2006’da açıldı, Güney Kore’de 140’ın üzerinde teknoloji ve internet bağımlılığı kliniği hizmet veriyor. Ülkemizde ise ilk internet bağımlılığı polikliniği 2012’de Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde açıldı.
Önce anne-baba cebi bırakmalı
Teknoloji bağımlılığı konusunda ailelerin yaptığı yanlışlar nelerdir?
Ebeveynler çocuklarına rol model olduklarını unutmamalı ve ilk önce kendileri iş dışında uzun saatler teknolojik aletlerle ilgilenmemeli.
Telefonu elinde tutabilir yaşa gelen çocuğu susturmak için telefon tablet vermekle başlıyor sorun. Sonrasında ebeveynlerin kendilerinin de teknoloji araçlarına çok düşkün olması. Sosyal medya şirketlerinin belirli bir yaştan önce hesap açmaya müsaade etmemesine karşın ebeveynlerin çocukları adına sosyal medya hesapları açması. Denetimsiz internet kullanmaya müsaade etmeleri. Yemek yedirmek için eline telefon tablet vermek veya bilgisayar başındayken yemeğini meşrubatını yanına servis etmek. Telefon, tablet kullanımını çocuğun kendi denetimine bırakmaları... Çocuklarla kaliteli vakit geçirmeme, (oyun oynamama, sosyal beceriyi geliştirecek kurslar, spor faaliyetleri, arkadaş edinebileceği sosyal aktiviteler vs. yapmama. ) Dersleri ve okul faaliyetleri konusunda ilgilenmeme,
Belirli saatlerde interneti kullanacak. Ödevini yapacak, odasını toparlayacak, yemeğin hazırlanmasına yardım edecek, üstüne düşen sorumluluğu yerine getirdikten sonra kullanabilir. 15 yaşına kadar cep telefonu uyurken odasının dışında olacak. İtiraf edelim çocuk evde iken onu oyalayacak hobimiz yok. Doğa sporumuz, birlikte oynadığımız bir oyun yok. Eskiden puzzle vardı. Şimdi puzzle bilgisayarda. Şimdi balığını bilgisayarda besliyor. Sağlıksız kentleşmeden dolayı Bisiklete binemiyor, sokağa çıkamıyor. Onlardan mahrum artık çocuklar.
İzlanda’da 16 yaşından küçükler gece 10’dan sonra dışarı çıkamıyor
Çalışma koşullarımız, büyükşehrin dertleri, trafiği, koşturmacası ortada. Bu koşullarda evde nasıl idare edeceğiz?
Ödev bitti, boş zaman çok. Oturuyor bilgisayarın başına. İletişim, muhabbet yok. Bizim çocukluğumuzda bahçe, sokak vardı. Acıkır eve koşardık. Yorgunluktan yemeği yiyip yatırıyorduk. Aile çocuğu ile vakit geçirecek. Ancak bu aileyi aşan bir konu. Devlet politika geliştirmeli. Tek başına ailelerin çözebileceği bir sorun değil maalesef bu. İzlanda bir ara, çocukların çok sokakta olduğu, farklı ilişkiler kurduğu dönemi fark edip, onları kurtarma politikası geliştirdi. Hükümet ailelerle işbirliğine girdi ve tüm ailelere sözleşme imzalattı. Ailelerden, gece 22.00’den sonra 16 yaşından küçük çocuklarını sokağa çıkarmamaları, evde tutmalarını istedi. Tüm aileler buna riayet etti, bugünkü düzenin temelleri o günlerde atıldı. Aileler, sokaktaki çocukları evde tutabilmek için belirli aktiviteler geliştirdiler. Birlikte yemek yeme, film izleme, oyun oynama, seyahat etme, bulaşık yıkama gibi. Bizde maalesef hiçbir devlet politikası yok. Aileler de çocuğunun başından uzak durması, yorucu bir günün ardından, sabahın köründe nasıl kalkacağının derdinde.
Çocukları bağımlılıklardan kurtarmak için aklınıza gelen diğer çözümler neler?
Her mahalleye bir spor tesisi, enstrüman, dans, satranç gibi yeteneklerini geliştirecekleri alanlar kurulmalı. Çocukları böylece odadan çıkarır, güvenli bir yere gönderdiğinizi bilirsiniz. Her mahalle bir basket takımı kurabilir. Belediyeler bunları rahatlıkla yapabilir. Hapishane yapmasına gerek kalmaz o zaman. Sosyal alan açarsak çocukları bağımlılıktan kurtarabiliriz. Eğitim sistemi baştan inşa edilmeli.