Günümüzde her sektörde markalar tüketicilerini daha fazla mutlu edecek ve kendilerini özel hissedecekleri ürünler ve deneyimler tasarlamak için yarış içindeler. İnternetten ayakkabımızı istediğimiz renkte, bilgisayarımızı istediğimiz teknik özelliklerde kendimiz tasarlayıp sipariş etmeye alıştık bile. Tasarım kavramına son zamanların en yeni yaklaşımlarından biri de Kale Grubu’ndan geldi.
Kale Grubu, dünyaca ünlü tasarımcı Ayşe Birsel ile dünyada az sayıda global markada örneği görülen bir projeye imza attı. Projeyle, Kale Grubu bünyesindeki Kale Seramik’in öncü markaları Çanakkale Seramik ve Kalebodur için tasarım DNA’sı oluşturuldu.
Bu kapsamda dünya çapında birçok ödüle sahip Ayşe Birsel+Seck ve Kale Seramik ekiplerinin 2012 yılından bu yana yürüttüğü çalışma tamamlandı. Güçlü ve kimlik sahibi bir tasarım dili oluşturularak tasarımda yeni yol haritasını gösteren “Kale Tasarım DNA’sı” ve “Kale Tasarım Kılavuzları” çalışmaları da ortaya çıktı.
Tüketicinin sesini duyuyorlar
Yeni yaklaşımda tüketici talepleri toparlanıyor ve üretim çoğunluğun istekleri dikkate alınarak şekillendiriyor. Kale Seramik bu anlamda çalışanlarına ve tasarımcılarına sadece ürün değil müşteri deneyimi de tasarlamayı öğretiyor adeta.
Son dönemde ‘Sevdiğiniz Yaşamı Tasarlayın’ adlı kitabıyla hem ABD hem de Türkiye’de ses getiren tasarımcı Ayşe Birsel’in endüstriyel tasarım deneyimiyle hayata geçen projenin tanıtımı, Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay ile Birsel + Seck Design Studio’nun kurucusu Ayşe Birsel’in katılımıyla gerçekleşen basın buluşması ve workshop eşliğinde yapıldı.
Adeta manifesto
Kale Seramik olarak, sektörde tasarım olgusunun içselleştirilmesi ve benimsenmesi için büyük çaba gösterdiklerini belirten Kale Seramik Ürün ve Tasarım Direktörü Zeliha Özay, “Uzun zamandır üzerinde çalıştığımız ‘Kale Tasarım DNA’sı’ ve ‘Kale Tasarım Kılavuzları” projesi ile hedefimiz; Kale’nin köklü geçmişi ve güvenilirliğini tasarım önderliğiyle perçinlemekti. Müşterilerimizin çok sevdiği ‘İşte bu Kale’ dedirten ürünler geliştirmeye devam ederken, ‘Kale Tasarım DNA’sı” ve “Kale Tasarım Kılavuzları” kitapçığında da yer alan 10 maddede, özümüzde olanlar ve önümüzdeki dönem güçlü bir şekilde sahipleneceğimiz unsurları belirledik” dedi.
İş sürecini yeniden tanımladı
İnovasyon ve tasarım odaklı düşünce çalışmalarına 2012’de Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay liderliğinde başladıklarını belirten Ayşe Birsel ise, “Kale Tasarım DNA’sı projesi stratejik bir tasarım anlayışının şirkette yer edinmesi ve iş yapış biçimine yansımasının ilk ve temel yapı taşıydı. Tasarım DNA’sının tasarıma önem veren, tasarımıyla diğerlerinden ayrılmaya çalışan ve değer katan şirketler için belirleyici bir faktör olduğuna inanıyorum” dedi.
Kale Grubu’nun, yenilikçi araştırma ve tasarım sürecini, belirli bir program doğrultusunda sektörde kullanan ilk şirket olduğunu vurgulayan Ayşe Birsel süreci şöyle aktardı: “Günümüzün çok hızla değişen iş ve teknoloji ortamında, hiçbir şirket, ekip veya kişi, tek başına tüm yöntemlere, sürece veya teknolojiye sahip değil. Sürekli öğrenmek, yeni süreçleri, farklı alanlardan düşünce yöntem ve araçlarını inovasyon yapabilmek için kullanmak zorunda. Bizler de Kale Grubu içerisinde, yöntemi yaygınlaştırıp çok daha yenilikçi, insanların hayatlarını kolaylaştıran ve mekan deneyimlerini zenginleştiren ürün ve sistemlerin hayata geçmesinden büyük bir heyecan duyuyoruz.”
Metro’da yıldızlı lezzet durağı
Metro’nun 2015 yılında Türkiye’nin gastronomi dünyasına önemli bir yatırım olarak soktuğu ve 1.700 metrekarelik alanda faaliyete geçen Gastronometro, bol yıldızlı Michelin şeflerini Türkiye’ye getirmeye devam ediyor. Gastronominin gelişimine katkı sağlamayı amaçlayan kurumda eğitmen şefler, farklı yöntem ve çözümler sunarak bilgi paylaşımında bulunuyor.
Ödüllü şefler geliyor
Ulusal ve uluslararası gastronomi dünyası arasında bir köprü kurmayı hedefleyen Gastronometro’da yerli ve yabancı birçok şef misafir ediliyor, ödüllü şeflerle Metro müşterileri ve iş ortakları için çok özel atölye çalışmaları gerçekleştiriliyor. Metro’nun Güneşli’deki tesislerinin içinde bulunan kurumda geçen hafta Paris Four Seasons Hotel’in içindeki ünlü Le Cinq’un üç yıldızlı şefi Christian Le Squer ve Ritz Paris’teki meşhur Bayview restoranın iki Michelin yıldızlı şefi Michel Roth ile buluşup kendi elleriyle yaptıkları yemekleri yedik. Şefler Türkiye’nin sebze meyvesiyle bereketli ve şanslı bir ülke olduğunu söyledi. Michelin yıldızlı şeflerden bunu duymak güzel.
Atıl Kutoğlu kuşatmayı tamamladı, Viyana’yı fethetti
Geçen hafta benim için tasarım etkinlikleri haftası kabul günleri gibiydi. Avrupa’da yılda binlerce insanı çalışacağı şirketlerle buluşturan Trenkwalder’ın davetlisi olarak gittiğim Viyana başlı başına bir deneyim oldu. İmparatorluk kenti olduğunu her detayında hissettiren elegan şehirde gazeteci arkadaşlarımla dolaşırken uluslararası modacımız Atıl Kutoğlu’nun mağazaları çıktı karşımıza.
Turistlerin gözdesi
Kutoğlu, kariyerine başladığı ve şirketinin merkezinin bulunduğu Viyana’da, bir ay önce iki butik birden açmış. Mağazaları, Viyana’nın merkezinde, klas Wildpretmarkt caddesinde Valentino, Etro, Louis Vuitton, Dsquared gibi markalara 15-20 metre mesafede.
Olay yerinden Kutoğlu’nu arayıp tebrik ettik. Keyfi yerindeydi, koleksiyonlarının yer aldığı yeni Viyana butiklerine ilginin çok yüksek olduğunu söyledi.
Viyana’nın müthiş turist çeken bir metropol olduğunu vurgulayarak, mağazalarının cirosunun yarısını uluslararası moda severler ile yaptıklarını söyledi.
Detayları ekledi: “Kendi markamızı taşıyan şık günlük giysilerin, işkadınına hitap eden kostüm ve elbiselerin yanı sıra, deri parçalarımız ve abiye koleksiyonumuz da büyük beğeni topluyor. Ciddiyetiyle tanınan ‘Die Presse’ gazetesi, mağazalarımın açılışını yarım sayfa haber yaptı. Butiklerin dekorasyonunu bizzat yaptım, eklektik ve hafif etnik bir çizgide gerçekleştirdim. İç tasarımı gerçekleştirirken Avusturyalı mimar arkadaşım Alexander Krittl’dan destek aldım.”
Avusturya sosyetesinin ünlü isimleri, politikacı eşleri Kutoğlu’un tasarımlarını giyiyor. Kutoğlu imzalı etnik lüks tasarımları Viyana’da yok satıyor.
Kutoğlu, kısa bir süre önce Avusturya’nın en iyi oteli seçilen, Tripadvisor’un da devamlı övdüğü, Viyana’nın ünlü tasarım oteli ‘Altstadt Vienna’ için de süitler tasarlamıştı.
Süitlerde kuyruk
Modacının yoğun bir çalışmayla, İTHİB’in mobilya grubu, Kale Seramik ve İznik Vakfı’nın da katkılarıyla tasarladığı süitler çok beğenilmiş.
Kutoğlu, “Süitler için rezervasyon sırası oluştuğunu ve müşterilerin bekleme sırasına girdiklerini otelin sahibi Wiesenthal ailesinden öğrendim, gururluyum” diyor. Bu arada modacının İstanbul Fashion Week’te İlkbahar-Yaz 2018 koleksiyonunun sergilendiği defilesinde yakın dostu Fashion TV Paris’in sahibi Michel Adam’ın top model eşi Masha Adam da podyuma çıkmıştı.
Fashion TV Paris, defileyi yayın yaptığı 200 ülkede canlı yayınlamış. Etkisi, bir ülkenin, ajanslara yüz binlerce dolar dökerek yaptıracağı tanıtım çalışmasına eşdeğer…