ÇOCUKLARIN YENİ OYUNU: MÜHENDİSÇİLİK
'İnsan hayatının şekillendiği en önemli devre 0-6 yaş grubu. O yaşa kadar özellikle oyun oynama veya oynayamama hali sonraki yıllarda yaşanacak hayatın da provası gibi.’
Bu sözler Türkiye’ye yollar, köprüler, barajlar inşa edecek kadın mühendis sayısının artmasını misyon edinen Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir’e ait. Kendisi de bir mühendis.
Çanakkale Köprüsü, 3. Havalimanı, İskenderun Barajı gibi projelerde mühendis çalışma arkadaşlarıyla birlikte sabahlara kadar çalışıp değerlemeyi yapan, teklifi hazırlayan ekibin bizzat parçası olan bir mühendis.
Mühendislik elçileri
Özdemir, pembe baretler için üç yıl önce devlet üniversitelerinde okuyan kız öğrencilere burs programı başlattı. Ardından zaman içinde hepsi birer mühendislik elçisi haline gelen üniversiteli kızlarla, Hakkari’den başlayıp Anadolu’daki liseleri gezerek kız öğrencilere mühendislik nosyonu aşılamaya çalıştı. Şimdi ise projeyi temele, 0 - 6 yaşa indirdi. Okul öncesi yaştaki çocuklara yönelik etkinliklerle onların bilimle ilgilenmeleri, oyunlarla matematiği sevmeleri, keşfetmeye meraklı olup mühendisliğe ilgi duymalarını sağlamaya çalışacak.
Oyun oynayan mutlu
Özdemir, projeyi miniklere nasıl indirgeyeceğini düşünürken, anne-çocuk yazıları ve kurguladığı oyunlarla sosyal medyada takipçi sayısı 636 bine ulaşan Şermin Yaşar’a rastlıyor. Hemen arıyor. Ve ortaya ‘Evin Küçük Mühendisleri’ kitabı çıkıyor. Kitapta evdeki malzemeyle yapılabilecek, çocukların el ve beyin becerilerini geliştirecek oyunlar kurgulanmış.
Esmer kesme şekerden piramit, dondurma tahtalarından inşa edilen köprüler gibi her anne ve babanın çocuklarıyla rahatça uygulayabileceği basit mühendislik oyunlarına yer verilmiş. Kitap programa katılan tüm velilere, öğretmenlere, çocuklara ücretsiz dağıtılıyor.
Özdemir bu noktada, oyunun bir hak olduğunu hatırlatıp eve yorgun gelseler de anne-babaların çocuklarla oyun oynamasının önemine dikkat çekiyor. Özdemir’e göre, çocukluğunda yeterince oyun oynayanlar hayatlarının geri kalanında daha mutlu oluyor.
Bu nedenle 8 yaşındaki oğlu Levent’e bisiklete binmeyi öğreten de kendisi, 6 yaşındaki kızı Burcu ile saklambaç oynayan da.
1500 öğrenci ile başladı
‘Evin Küçük Mühendisleri’ projesi için geçen hafta pilot il olarak seçilen Gaziantep’e gittik. Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin karşıladı bizi. Limak’ın içine oyun alanı yaptığı ‘Gezegenevi ve Bilim Merkezi’ni birlikte gezdik.
Bir anda etrafımızı yüzlerce minik sardı. Limak’ın yaptığı oyun alanında başlarında sarı baretlerle doyasıya oynadılar. Hepsi mühendis olmak için ikna olmuşa benziyordu!
‘Evin Küçük Mühendisleri’ projesi matematik, fizik gibi alanlarda çocukların başarılı olmasının temelinin okul öncesi dönemde atıldığı gerçeğinden hareket ederek hazırlandı. Oyunlarla çocuklara mühendisliğin temeli olan matematiğin de sevdirilmesi hedeflendi.
Projenin başlangıcı için de pilot il seçilen Gaziantep’te ilk adımda 4-6 yaş grubu 1500 öğrenci bir hafta boyunca mühendislik deneyimleri yaşayacakları oyunlar oynayacaklar. Ebeveyn ve öğretmenler ise seminerlere katılacak, eğitim alacaklar.
Limak’tan sanat güneşine vefa
Minikleri mühendis olmaya özendiren Ebru Özdemir bir yandan da çok değişik bir müzik projesini hayata geçirdi. 11 Ekim’de Zorlu Center’da, 4 Ekim’de ise Ankara Congresium’da müzik şöleni yaşatacak. İki şehirde, dünyaca ünlü tenor Murat Karahan, Limak Filarmoni Orkestrası eşliğinde Zeki Müren şarkılarını seslendirecek. Özdemir, ‘Neden Zeki Müren’ sorumu şu sözlerle cevapladı: “Annem ve babam İzmir’de endüstri mühendisliği master’ı yapıyor ve çok çalışıyorlardı. 3 yaşına kadar kaldığım anneannemde Türk sanat müziği dinleyerek büyüdüm. Annemin en sevdiği şarkı da, ‘Gözlerinin içine başka hayal girmesin’ idi. Sonradan çok iyi bir klasik müzik ve opera dinleyicisi oldum. Zeki Müren nağmeleri hepimizin şarkıları. Çocuklarımızla bu değerleri yaşatmalıyız. Bizi birbirimize kenetleyen müzik olmalı.”
Gaziantep Belediyesi’nde kasa kadınlara emanet
Kendisi de mühendis olan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile sohbetimizin ana ekseni Suriyeli göçmenlerdi. Antep’teki 500 bin Suriyeli’nin 107 bini 18 yaş altında. Fatma Şahin, “Suriyelilerin gettolaşmasını istemiyoruz. Nüfusun 4’te 1’i Suriyeli Antep’te. Çocukların kaynaştırmalı eğitim alması için çalışıyoruz. Bunda da başarılı oluyoruz. Arap, Kürt, Türk milliyetçiliğinin değil, birlikte yaşam kültürünün gelişmesi için sosyal projeler yürütüyoruz. 107 bin öğrencinin 70 binini okullarımıza aldık. Öğrencilerin çoğuna dil eğitimi vermek için yaz okulları düzenledik” diyor. Gaziantep’in kadın dostu, çocuk dostu şehir olduğunu söyleyen Fatma Şahin’in başkanı olduğu belediyede de kadın çalışan sayısı yükselirken üst düzey yönetime de kadınlar getirilmiş.
Göreve geldiğinde liyakat esasına göre alımlar yapılması talimatını verdiğini söyleyen Şahin, “Eşitler arasında da kadını tercih ettik. Bütçe, imar, fen işlerinin başına kadınları koyduk, Çok da başarılı oldular” diyor.
Haydi çocuklar sinemaya!
Oyun kadar çocukların zihinsel gelişiminde etkili olan diğer bir etkinlik ise sinema. Kültür ve Turizm Bakanlığı sinemada film izleme imkanı bulamayan bir milyon çocuğu sinemayla buluşturacak şahane bir projeyi hayata geçirdi. Beyoğlu Emek Sineması’nda Orhan Gencebay ve eski komşusu Prof. Dr. Esra Ekmekçi ile sohbet ediyoruz. Ekmekçi, bize Harvard’ta yapılan, sinemanın çocukların hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını nasıl artırdığını inceleyen bir çalışmayı anlatıyor. Arkasından Türkiye’de sinema ile tanışma yaşının 29 olduğunu ve hayatında sinemaya hiç gitmemiş çocuk sayısının milyonlarla ölçüldüğünü öğreniyoruz kendisinden. Orhan Baba, umutla durumun böylesi dev projelerle değişmesi temennisinde bulunurken, içeri projenin mimarı Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş girdi. Bakan o andan itibaren çocukların kahramanıydı. Bakanım başka film olacak mı diyen, haftaya yine gidelim diyen, elindeki patlamış mısırı ikram eden miniklerle şahane bir enerji yayıldı salona.
Ücretsiz izleyecekler
Bakan çocuklarla el ele, Ahmet Misbah Demircan, Mihrimah Belma Satır, Orhan Gencebay, Hülya Koçyiğit ile birlikte salona girerek Oscar adayı ‘Ayla’yı izlerken, hafızamda uzun süre unutamayacağım mutlu çocuk gülümsemesi ile ayrılıyorum salondan.
O gün sinemaya gelen tüm güzel çocuklar gibi. Kültür ve Turizm ile Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye Belediyeler Birliği ve Sinema Salonu Yatırımcıları Derneği’nin ortak projesi olarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü bünyesinde yürütülen önemli proje kapsamında yıl sonuna kadar, 81 ilimizde ilköğretim öğrencisi 1 milyon çocuk sinemada ücretsiz film izleyecek.
