Anadolu Sigorta’nın unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını canlandıran projesi ‘Bir Usta Bin Usta’ 10’uncu yılında gerçekten bin ustaya ulaştı. Şimdi sırada bu mirası dünya ile paylaşıp çoğaltmak var
Bizi biz yapan, turistin geldiğinde peşine düştüğü önemli bir kültür mirasımız var. Kütahya’ya gidersiniz güzelim mavisiyle çiniler karşılar sizi, Karadeniz’de kemençe ve tulum eşliğinde hasır sepetlerine çay dolduran kadınlar... Güney deyince aklımıza el oyası’ndan yapılmış tütün çiçeği, portakal çiçeği, yayla gülü gelir. Güneydoğu derin duyguların ince ince işlendiği taşları, Kars konukseverliğinin nakşedildiği halılarıyla çarpar sizi. Saymaya Erzurum oltu taşı yetmez kültür değerlerimizi. Ama maalesef onları yaşatıp günümüze getiren ustaların sayısı hızla azalıyor(du).
Kültür atlası
Anadolu Sigorta yeni nesillere el vermek, kültür atlasımızı yeniden çizmek, bir ustayı bin usta yapmak için 10 yıl önce önemli bir proje başlattı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın teknik danışmanlığında, yerel sivil toplum kuruluşlarının desteği ile ilk atölyeler açıldı. Atölyeler, unutulmuş el sanatlarını ortaya çıkarmak için Doğu’dan, Batı’ya birçok şehirde kuruldu. Ustalar el verdi, lületaşı işlemeciliği, edirnek, kutnu dokumacılığı, kazaziye, ipek dokumacılığı, cam üfleme, iğne oyası, sedef kakma gibi el emeği, göz nuru mesleklerde bine yakın yeni usta yetişti.
Asırlık kutlama
Anadolu Sigorta’nın, kaybolmaya yüz tutan meslekleri yeniden canlandırmak amacıyla hayata geçirdiği “Bir Usta Bin Usta” projesinin 10. yılını kutladığı gala muhteşemdi. Aynı zamanda şirketin 94. yılı da kutlandı. Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleştirilen gecede, ünlü müzisyenler Sema Moritz ve Demet Tuğcu da içimizi titreten şarkılarla sahne aldı.
Atakoğlu’ndan beste
Projeyle tekrar hayat bulan 50 meslek, etkileyici bir koreografi ile canlandırılırken, Fahir Atakoğlu proje için özel olarak yaptığı ‘Anadolu’ isimli besteyi ilk defa müzikseverlerle paylaştı. Projede eğitimci olarak yer alan ustalar da sahneye çıkarak davetlileri selamladı. Ortaya tam bir değerler atlası çıktı.
Anadolu Sigorta Genel Müdürü İlhami Koç, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla gerçekleşen projenin onlarca mesleğe can suyu olduğunu belirtti. Bu 10 yıllık yolculuğun Anadolu Sigorta için çok keyifli ve öğretici olduğunu söyleyen Koç, “94 yıldır ismini aldığımız bu topraklara olan sorumluluğumuz her zaman öncelikli oldu.
Bir Usta Bin Usta projemiz de bunun en güzel örneklerinden biri. Projeyle Anadolu topraklarına ait, son yıllarda kaybolmaya yüz tutmuş onlarca mesleği hatırlattık, onlara elimizden geldiğince can suyu verdik” dedi.
Arşiv oluşturuldu
Bir Usta Bin Usta Projesi, Çorum’un Kargı ilçesinde üretilen dokumalarla tasarlanan özel kreasyonun İtalyan moda dünyasına tanıtıldığı “ÇOROME” organizasyonuna verdiği destekle uluslararası arenada da tanıtıldı. Projenin ve mesleklerin görsel arşivi de oluşturuldu.
Kaybolmaya yüz tutmuş 50 mesleğe can suyu olan Anadolu Sigorta’nın Bir Usta Bin Usta projesinin 10’uncu yılı muhteşem gala gecesiyle kutlandı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un da katıldığı gecede, müzik direktörlüğünü Fahir Atakoğlu’nun, koreografi ve sanat yönetmenliğini Beyhan Murphy’nin, moderatörlüğünü ise Mert Fırat’ın üstlendiği, dans ve müzik dolu çok özel bir performans sergilendi. Uzun süredir böylesi bir performansı izlememiştim. Hazırladığı Alice müzikali çok beğenilen Beyhan Murphy harikalar yaratmış yine... Anadolu’yu dansla, notalarla yüreğimizde hissettik.
Murphy dehası
Beyhan Murphy dehasıyla, bir şirketin sosyal sorumluluk projesi için yola çıkılmışken aynı zamanda üzerine tek bir ayrıntı daha eklemeye gerek olmadan Türkiye’yi dünyaya anlatmaya yeter bir performans çıkmış ortaya. Umarım Anadolu Sigorta yine Kültür Bakanlığı desteği ile yurtdışına taşır bu performansı. Broadway’e bile gider bu performans.
Büyüleyici gösteri
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un da katıldığı gecede, müzik direktörlüğünü Fahir Atakoğlu’nun, koreografi ve sanat yönetmenliğini Beyhan Murphy’nin, moderatörlüğünü ise Mert Fırat’ın üstlendiği, dans ve müzik dolu çok özel bir performans sergilendi.
50 meslek yeniden canlandırıldı
Anadolu Sigorta’nın 2010 yılında, kamuoyunun ilgisini kaybolmaya yüz tutan mesleklere ve yerel değerlere dikkat çekmek için başlattığı Bir Usta Bin Usta ile 10 yıl boyunca 44 ilde 50 farklı mesleki kurs açıldı. Toplam 1000 usta adayının yetiştirilmesi sağlandı.
Yaş aralığı 15-55 arasında olan kursiyerler arasında öğrenci, öğretmen, heykeltıraş, ressam, resim öğretmeni, animatör, araştırmacı, memur, ev hanımı, emekliler yer aldı. Kursu başarı ile tamamlayan tüm kursiyerler katılım belgesi ve 2012 yılından itibaren Milli Eğitim Bakanlığı’ndan onaylı kurs bitirme sertifikası almaya hak kazandı.
Anadolu Sigorta proje kapsamında Unesco ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın işbirliğinde gerçekleşen “Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülleri” organizasyonuna sponsor olarak, hem yerel mesleklere hem de mesleğin ustalarına verdiği desteği daha da pekiştirdi. Proje, Unesco’nun Somut Olmayan Kültürel Miras programına uygunluğu ve başarılı uygulaması ile takdir edildi.
Barista olmak şimdilerde çok moda
Modern zamanlarda buluşmalarımızın çağrısı, “Görüşelim, bir kahve içelim’’, ‘’Kahveye uğrasana”ya dönüşürken yeni yaşam alanlarımız kahve dükkânları oldu. Yetişkinler ellerinde bilgisayarları ile etrafta çalışırken, bira tarafta öğrenciler ders yapıyor, sevgililer bir köşede buluşuyor. Kahve dükkânlarına sundukları ev konforu için gittiğimiz bir gerçek. Ancak kahve kültürünün yayılmaya başlamasının da etkisi büyük. Kahve kültürü yaygınlaşırken bununla ilgili bir meslek de bugünlerde gençler arasında çok popüler. Barista olmak gençler arasında hızla yaygınlaşıyor.
Kahveden anlamalı
Peki ne iş yapar barista?
Kahveyi hazırlayıp sunan kişiye deniyor. Evde kahve pişiren bizler barista mıyız? Değiliz! Çünkü barista kahveyi pişirmekle olmuyor. Kahvenin çekirdeğinden anlamalı, bin bir çeşit kahve çeşitlerini bilip ona göre hazırlamalı, kahve makinelerini kullanabilmeli barista olmak için.
Geçen gün buluştuğum, Türkiye’nin en büyük süt üreticilerinden biri olan SEK’in sahibi TAT Gıda’nın CEO’su Arzu Aslan Kesimer, Türkiye’de 1000’i kahve zinciri, 500’ü de üçüncü nesil kahve dükkânı olarak adlandırılan toplam 1500 adet kahve dükkânı olduğunu söyledi. Kesimer, bu dükkânların yaklaşık yüzde 45’ine kendilerinin süt verdiğini paylaştı.
Bağımsız dükkânlar
Hal böyle olunca Arzu Aslan Kesimer, kahveyi hazırlayan ve sunan baristalara yönelik bir eğitim programı başlattıklarını anlatıyor. Kuşkusuz bu eğitim, zincir kahve dükkânlarında çalışan baristalara yönelik değil, çünkü onların imkânı zaten var. Bugün Türkiye’de sayısı her geçen gün artan ve kahve servis eden pastaneler, restoranlar ve isimsiz kahve dükkanları var. Oralarda çalışan baristaları kahve kültüyle çekirdeğinden başlayarak tanıştırmak ve kahve makinelerini iyi bir şekilde kullanmalarını sağlamak için SEK Barista Club’ı kurduklarını ve kahveye yönelik özel bir süt de ürettiklerini söylüyor.
Eğitimler ücretsiz
SEK ekibinin bugüne kadar Türkiye’deki zincir, üçüncü nesil ve isimsiz 2 bin 500 kahve dükkânını ziyaret ettiklerini öğreniyoruz. 2 binin üzerindeki barista ile tek tek görüşüldüğünü anlatıyor. SEK projeye 2 milyon lira yatırım yapmış ve bu eğitimleri de Kimma Coffee Roastres şirketiyle birlikte yürütüyor. Görünen o ki Türkiye’de kahve kültürünün gelişmesine süt şirketleri de öncülük ediyor ve kahvenin pazar payı yükseliyor.
Geçen hafta Barista eğitimlerinden birisine biz de katıldık. 1 yıl içinde 1.000 barista eğitmeyi hedefleyen marka, eğitimleri de ücretsiz veriyor.
Elemana ihtiyaç duyulan bu sektöre eleman yetiştiriyorlar. Arzu Aslan Kesimer, barista eğitimlerini bizlerle paylaşırken bazı rakamlar da verdi...
Laktozsuz süt tüketimi artıyor
- Türkiye’de kayıtlı, sertifikalı 7 bin barista var.
- Dünyada kahve ile birlikte süt tüketimi oldukça yüksek. Özellikle espresso bazlı içeceklerin neredeyse yüzde 80’i sütlü tüketiliyor.
- Sütün kahveye etkisi tahmin edilenden çok fazla; sütün kalitesi ile kahvenin tadı yüzde yüz doğru orantılı. Bu yüzden doğru süt çok önemli.
- SEK süt, yılda 70 bin ton süt satıyor. Süt satışının yüzde 30’unu da kahve dükkânlarına yapıyor. Kahve dükkânlarını dolduranlar da genelde 18-25 yaş aralığı. Marka, gençlere bu yolla ulaşmayı hedefliyor.
- Türkiye’de kahve odaklı 1.500 dükkânın yüzde 45’i SEK marka süt kullanıyor.
- Kahve dükkânlarına yapılan satışın yüzde 5’ini günlük süt, yüzde 10’unu laktozsuz süt oluşturuyor. Nielsen verilerine göre Türkiye’de laktozsuz süt tüketimi 2017’de yüzde 94 artmış.
- Yıllık kişi başı süt tüketimi bizde 26, dünyada 34 litre.