Almanya mı, Brezilya mı? Yoksa Arjantin mi? İspanya da iyi takım, neden olmasın? Benim favorim Arjantin. Tahminden çok bir dilek gibi. Benzer sorunları yaşadığımızdan olabilir mi? Ekonomisi zorlu bir dönemeçte. Parası sürekli değer kaybediyor; enflasyonu artıyor ve cari işlemler açığı genişliyor. Üstelik IMF ile 30 milyar dolarlık bir kredi için masaya oturmak zorunda kaldı. Halkının morale ihtiyacı var, bir de Messi’si var...
Dünya kupaları aslında futbol kalitesi açısından Avrupa şampiyonaları kadar üst düzey değildir. Eleme sistemi nedeniyle Panama ve Suudi Arabistan gibi takımlar bu yıl finallerdeler. Ama İtalya ve Türkiye gibi onlardan daha iyi takımlar yok. Olacak iş mi? Futbol kalitesi olarak daha vasat olmakla birlikte, dünyanın en prestijli ve en pahalı futbol organizasyonudur. Telemundo TV kanalının başkanının dediği gibi, özellikle İspanyolca konuşulan ülkelerde futbol bir din gibidir, dünya kupaları ise katedralidir.
2018 Dünya Kupası perşembe günü başladı. Beş kıtadan 32 takım kupayı almak için yarışacak. Biri şampiyon olacak ve tarihe “winner” olarak geçecek ama hangi takım kupayı alırsa alsın, gerçek kazanan şimdiden belli: FIFA, yani futbol endüstrisinin dünyadaki en üst yönetim organı olan Uluslararası Futbol Federasyonu. Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olmakla birlikte, önceki kupalardan olduğu gibi bundan da çok para kazanacaklar. FIFA’nın adı son yıllarda futboldan çok yolsuzluk ve suçlarla anıldı. 2015 yılında önemli soruşturmalar geçirdi. Üst düzey görevlileri suçlandı. ABD Adalet Bakanlığı davalar açtı; FBI incelemeler yaptı. Şantaj, para aklama, yolsuzluk, vergi kaçırma, rüşvet alma gibi akla gelecek onlarca yüz kızartıcı suç iddiası ortaya atıldı. Suçlamalar arasında Dünya Kupası ev sahipliğinin 2018 için Rusya’ya ve 2022 için ise Katar’a verilmesi de vardı. İcra kurulu üyelerinden Blazer çıktı, itirafçı oldu, neler anlattı neler... Geçen yıl ölen Blazer’in itiraflarından sonra başkan Sepp Blatter ve birçok yöneticisi işi bıraktı. Tüm bu tartışmalar, soruşturmalar ve yargılamalar oldu bitti ama FIFA temizlendi mi? Kendi çapında bir reform ve arınma süreci yaşadı ama hâlâ şeffaf ve kurumsal yönetişim ilkelerine göre yönetilen bir kuruluş değil.
Dünya kupaları en maliyetli ve dev bütçelerin söz konusu olduğu organizasyonlardan biridir. Görünürde futbol vardır ama arka planda TV yayın hakları, sponsorluklar ve bilet satışlarından oluşan milyarlarca dolarlık bir ekonomi döner. Daha daha arka planda ise turnuvaya ev sahipliği yapan ülkenin bütçesinden yapılan milyarlarca dolarlık yatırım ve ülkeyi bu paraya harcamaya iten siyasi beklentiler yer alıyor.
Sondan başlayalım: Bu yılki turnuvaya ev sahipliği yapan Rusya, inşaat ve hazırlıklar için 11.8 milyar dolar harcamış. Stadyum inşaatlarına harcanan paranın dönüşü var mı? Çok emin değilim. Brezilya’nın 2014 için yaptığı statlardan biri de Garrincha stadyumuydu. Toplam 550 milyon dolara mal oldu ama topu topu birkaç maç oynandı, sonra yatmaya başladı. Şimdi ise otobüslerin park ettiği bir yer haline gelmiş. Rusya’nın harcadığı para ise Brezilya’nın harcadığı 15 milyar dolardan daha az ama beklentisi daha fazla. Rusya bu turnuvaya ev sahipliği yaparak son yıllarda siyasi nedenlerle yıpranan markasını güçlendirmek istiyor. O nedenle “bastırdı” ve 2018’i düzenleme hakkını aldı.
NAFTA’nın 2026 Dünya Kupası’nı düzenlemeye talip olması da ekonomik olmaktan çok, siyasi boyutu daha öne çıkan bir hamle değil mi? NAFTA Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın kısaltması. ABD, Meksika ve Kanada 1994’te bu anlaşmayla dev bir serbest ticaret bölgesi oluşturmuşlardı. NAFTA iyi kötü bugüne kadar geldi; 1.2 trilyon dolarlık ticaretin yapıldığı bir bölge oldu. Ama Trump’ın başkanlığıyla, çok şey gibi o da sarsılmaya başladı. NAFTA’nın birliği güçlendirmek, belki de dağılmayı önlemek için öngördüğü aksiyonlardan biri de ortak bir dünya kupası düzenlenmesi. Böylece siyasi olarak birlik mesajı vermiş olacaklar. Ekonomik olarak ise 40.000 kişiye iş ve 5 milyar dolarlık bir ekonomik hacim yaratacaklar ki bu rakamlar üç büyük ekonomi için denizde damladır.
Bu yıl Rusya parayı harcayan taraf ama bir de bu işin gelir boyutu ve bu geliri bölüşenler var. Turnuvaya katılmaya hak kazanan 32 takıma toplam 400 milyon dolar ödül verilecek. Gruplarda elenen her takım 8’er milyon dolar alıp ayrılacak. İkinci aşamada terk edenler 12 milyon, çeyrek final mağlupları 16 milyon, yarı finali kaybedenler 22 milyon alacak. Turnuva üçüncüsü 24 milyon, ikinci 28 milyon ve şampiyon ise 38 milyon alacak. FIFA’nın ödeyeceği bununla bitmiyor. Rusya’da oynayacak futbolcular, olası sakatlıklarında uğrayacakları maddi zarara karşılık 134 milyon dolara sigortalanacak ve futbolcuların kulüplerine ise oyuncularının Rusya’da oynamalarına izin verdikleri için 209 milyon dolar ödenecek. Yaklaşık 3.2 milyar kişi, geleneksel kanallardan, dijital yayınlardan ve mobil aplikasyonlardan maçları izleyecekler. Yaklaşık 3 milyar dolarlık bir yayın geliri oluşacak. 2014’te TV yayın haklarının büyüklüğü 2.4 milyar dolardı. Dünyanın önde gelen küresel markaları sponsor olarak 1.6 milyar dolar harcamışlardı. Toplam 530 milyon dolarlık da bilet satılmıştı. Bu yıl bu üç rakam da geçen turnuvadan daha yüksek olacak.