Servet Yıldırım

Servet Yıldırım

servet.yildirim@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yılsonu enflasyon öngörüsünü yukarı doğru revize eden Merkez Bankası, satır aralarında bir müjdeyi de veriyor: Kamu ‘zam’ ve vergi ayarlamalarında bir süre daha frene basacak.

Merkez Bankası enflasyon raporunu dün açıkladı. Bir defa daha gördük ki enflasyonu düşürmek biraz daha zor olacak, zaman alacak.

- Merkez Bankası yıl sonu enflasyonu için biraz daha kötümser. 3 ay önce yüzde 7.9 olan enflasyon tahminini 8.4’e yükseltti. Değişikliğin başlıca nedeni petrol fiyatı ve kurdaki artış. Buna KGF ve ÖTV gibi kamu müdahaleleriyle ivmelenen iç talebin hala canlı seyretmesi eklenince ortaya yarım puanlık “tahmin” revizyonu çıktı.

Haberin Devamı

Gıda fiyatı ne olacak?

- Gıda konusunda gıda komitesinin çalışmalarının etkisiyle bir noktaya gelinmiş gibi görünüyor. Ocakta % 7 olan 2017 gıda fiyat enflasyonu tahmini değiştirilmeden aynı seviyede tutuldu.

- Ocakta 66 dolar olarak açıklanan 2017 ortalama petrol fiyat tahmini 68 dolara yükseltildi. Gerçekçi bir tahmin. Brent petrol şu an 74 dolar dolayında. Eğer İran ve Venezuela’ya yönelik bir aksiyon olmazsa yıllık ortalama 68 dolar civarı bir gerçekleşme olabilir. Ama bu iki önemli petrol üreticisinden dünyaya akan petrol arzı kısılırsa o zaman çok daha yüksek fiyatlara hazır olun. Bu da bizim için daha yüksek enflasyon ve daha geniş cari işlemler açığı demek.

Enflasyonda düşüş biraz zaman alacak

Frene basılacak...

- Bu arada açıklamanın satır aralarında bir de müjde var: Kamu bir süre daha zamlarda ve vergi ayarlamalarında frene basacak gibi görünüyor. Bu kanıya dünkü enflasyon raporu sunumundan vardık. “Orta vadeli tahminler üretilirken... yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ile vergilerde öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceğini varsayıyoruz” diyor Merkez Bankası.

Enflasyonda düşüş biraz zaman alacak

Sıkı ama neye göre sıkı?

TCMB Başkanı Murat Çetinkaya’nın dünkü sunumunda sık yapılan vurgulardan biri de Merkez Bankası’nın “sıkı” bir para politikası duruşunun olduğuydu. Bankanın para politikasını 2017’nin son çeyreğinde kademeli olarak sıkılaştırdığı anlatıldı. TL ve döviz likiditesine dair alınan önlemler hatırlatıldı. Gerçekten de kasımdan bu yana Merkez Bankası piyasaya sadece en yüksek faiz oranından para veriyor. Bir diğer tekrarlanan vurgu ise bu “sıkı duruşun” kararlılıkla devam edeceğiydi.

Haberin Devamı

Burada akla gelen soru, para politikasının neye göre sıkı olduğuydu. Nitekim sunum anında salonda bulunan iktisatçılardan Murat Üçer sıkı para politikası derken “neyin referans” alındığını sordu. Yerinde bir soruydu.

An itibarıyla Merkez Bankası’nın 2018 sonu enflasyon hedefi yüzde 5 ve tahmini ise yüzde 8.4. Öte yandan, son açıklanan gerçekleşen enflasyon yüzde 10.23 ve enflasyondaki ana eğilimi gösteren çekirdek enflasyon ise yüzde 10.44’tü. Şimdi soralım: Bu noktada bahsedilen hangi sıkılık? Eğer hedefle uyumlu bir sıkılaşmadan bahsediyorsak, yüzde 5’lik hedefin iki katından fazla düzeyde bir enflasyon var ve yıl sonu itibarıyla hedefe çok yaklaşmak mümkün değil. Demek ki Merkez Bankası’nın son dönemde artan sıkılığı bizi hedefe yaklaştıracak kadar sıkı değilmiş. “Para politikası kararları orta vadeli enflasyon görünümünü esas alır ve belirli bir gecikmeyle etkisini gösterir” denilebilir ancak Merkez Bankası beklenti anketlerinde ortaya çıkan orta vadeli enflasyon tahminleri de hedefle değil ancak tahmin uyumlu rakamlar. Bu nedenlerle mevcut durum itibarıyla hedefle uyumlu değil ancak “tahminle uyumlu” bir sıkılaştırmadan bahsedebiliriz. Oysa para politikalarının ana amacı enflasyonu hedefe yaklaştırmaktır. Dolayısıyla, bizim durumumuzda ya para politikamız yeterince sıkı değil ya da hedefimiz bizim ekonomik realitemize göre çok düşük belirleniyor.

Haberin Devamı

Sadeleşme tekrar mı gündemde?

Merkez Bankası para politikası biraz karmaşık. Gecelik borç alma, gecelik borç verme, haftalık repo ile borç verme ve geç likidite penceresi faiz oranı olmak üzere başlıca dört faizi var. Bundan bir kaç yıl önce Merkez Bankası bu alanda bir sadeleşmeye gideceğini açıklamıştı ve buna yönelik bazı adımları da atmaya başlamıştı. Ancak bu açıklamanın ardından yaşanan şoklar bırakın sadeleşmeyi, Merkez Bankası’nın istediği gibi bir para politikasını uygulamasını imkânsız kıldı. Sonuçta bu sadeleşme konusu en azından bizim için rafa kalkmıştı.

Ancak dünkü sunumda tekrar sadeleşmeden bahsedildi. Bence sadeleşme şu ana itibarıyla gündemimizde olacak bir konu değil. Merkez Bankası’nın piyasa fonlamasını geçmişte çok istisnai olarak kullandığı geç likidite penceresi üzerinden yaptığı bir ortamda bu konuyu tartışmak çok gerçekçi değil. Ne zaman ki iç ve dış koşullar para politikasının daha normal uygulanmasına izin verir, o zaman bu konu tekrar gündeme gelir. Şu anda bu tür bir normalleşmenin oldukça uzağındayız.