Dünya ekonomi-sine yön veren 3 bini aşkın kişinin bir araya geldiği Davos’taki hava karışık. Bir yanda iyimserlik, diğer yanda endişe var. İyimserliğin kaynağı anketlere yansıyan büyüme tahminleri. PwC’nin 1.300 CEO arasında yaptığı anketten çıkan büyüme beklentisi oldukça iyi. Reuters’in dün açıkladığı bir başka anket sonucuna göre ise dünya bu yıl 2010’dan bu yana görmediği kadar yüksek bir büyümeye kavuşacak. Davos’ta konuştuğum şirket yöneticileri de 2018 büyümesinden yana rahat görünüyor. Ama bir de tedirginler var. Bunlar dünya ekonomisinin ve piyasalarının bugünü ile 2008 krizi öncesindeki durumu arasında paralellikler kuruyorlar. Yine de ağır basan görüş bu yıl artan jeopolitik sorunlara rağmen dünya ekonomisinin genel olarak bir kazaya uğramadan en az 2017 kadar büyüyeceği yönünde. Davos’taki işadamları ve ekonomistler Türkiye, Çin ve Hindistan gibi 2017 küresel büyüme ortalamasını yukarı çeken üç ekonomi bu yıl aynı hızda büyümese bile IMF’nin yüzde 3.9’luk büyüme tahminine ulaşılacağını düşünüyorlar.
Tedirginlik kaynaklarından en önemlisi ise artan korumacılık eğilimi ve bunun dünya ticareti ile büyümesi üzerinde yaratacağı baskı. Salı günü Forum’un açılışında konuşan Hindistan Başbakanı Modi’nin dediği gibi küreselleşme cazibesini kaybediyor, korumacılık eğilimi güçleniyor. Bakmayın son dönemde Trump’ın bu yönde attığı adımlara. Korumacılık dalgası Trump’tan çok önce başlamıştı bile. Küresel krizin ardından dünya ekonomisini düzlüğe çıkarmayı görev edinen G20 ticaretin önündeki engellerin kaldırılması için çağrılar yaparken 20 üyesinden 15’i korumacı uygulamalara imza atıyordu.
Borsalarda düzeltme olur mu?
Robert Shiller Nobel ödüllü bir iktisatçı. Davos’ta çok önemli bir uyarıda bulundu. Aylardır durmadan tırmanan borsaların ani bir dönüş yapabileceğimi söyledi.
CEO’ların iyimserlik saçtığı Davos’ta konuşan Shiller “Piyasalara bir düzeltme her an gelebilir. İnsanlar bu düzeltmeyi neyin tetikleyeceğini soruyorlar. Ama bir tetikleyiciye bile gerek kalmayabilir. Balonların dinamiğidir” diyor.
Dünya borsalarının uzun bir süredir soluksuz yükseldiği bir dönemde önemli bir uyarı. Bence de küresel piyasaların bu yıl sonuna ya da 2018 başlarına kadar bir düzeltme olmadan gitmesi zor görünüyor.
Davos ‘Trump’ını bekliyor...
Davos’ta Trump’ın cuma günü yapacağı konuşma bekleniyor. Şu ana kadar ABD yetkililerinden gelen açıklamalar Trump’ın “Önce Amerika” politikasını anlatacağı ve ABD’ye yatırım çağrısı yapacağını gösteriyor. Bu mesajlar Davos’taki diğer liderler tarafından hoş karşılanmadı. Hindistan, Brezilya, Kanada ve İtalya liderleri hoşnutsuzluklarını açıkça gösterdiler.
Başkan seçildikten sonra Asya ve Avrupa ile devam eden ticaret iş birliği anlaşmalarını rafa kaldırması, Nafta anlaşmasını sorgulamaya başlaması her an her şeyi yapabileceği düşüncesini doğurdu. Ama Trump yarınki kritik konuşmasında bir sürpriz yapıp şaşırtır mı?
Blackstone CEO’suna göre Trump’ın konuşması üzerinde ekibi haftalardır çalışıyor. Yani oldukça dikkatli hazırlanmış iyi bir konuşma olduğunu söylüyor. Gel gör ki şu ana kadar yaptıkları bundan sonra yapacaklarının da sinyali olarak görüldüğü için ben çok umutlu değilim. Nükleer santrallerin kapatılması, petrol fiyatlarının artması ve işgücünün pahalılaşmasıyla üretim maliyetleri artan Avrupa’daki sanayiciler için üretimin bir kısmını ABD’ye kaydırmak cazip olabilir. ABD yönetimi bu yolla ülkede yatırımları ve istihdamı artırmaya oynuyor. Olan bitene sadece küreselleşme ve korumacılık kavgası olarak bakmamak gerekir. Bizim gibi cari açık veren ve en az yüzde 4-5 büyümek zorunda olan ülkelerin bu tartışmalardan çıkaracağı çok şey var.
Dans eden CEO’lar
Davos’ta gündüz yapılan toplantıların ardından hafta boyunca her akşam onlarca yemek düzenleniyor. Şirketler en iyi organizasyonu yapmak için birbirleriyle yarışırken, davetliler gecede 3-4 kapı yapıyorlar.
Davos’un ağır toplarını bu yemeklere getirebilmek ise davet sahibi şirketler için kurumsal başarı ölçüsü. Davetliler için ise bu davetlere çağrılmak statü göstergesi. Özellikle bazı dar grup yemekleri ya da partilere çağrılmak önemlidir.
Hiçbirine davet edilmediyseniz bile gecenin finalini Davos’un ünlü Piano barında tamamlayıp, Davos ruhunu yaşamak mümkün.
Bu barın özelliği bir piyanonun çevresinde toplanmış, canlı müzik dinleyen, şarkılara eşlik eden ve hatta dans eden CEO’lar, işadamları, ekonomistler ve gazeteciler.
Asık suratlı olarak tanıdığınız bir uluslararası şirket CEO’sunu piyanoyu çalarken görebilirsiniz. Bu sosyallik Davos’a gelişin önemli bir parçası çünkü birçok iş bağlantısı Piano barda olmasa bile yemekler ve partiler gibi sosyal ortamdaki ilişkilerle kurulup, geliştirilebiliyor. Kısacası, Davos’un asıl olayı “networking”.