Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AK Parti Genel Başkanlığı görevini üstlendiği kongreden sonra yol haritası aşama aşama uygulamaya geçecek.
İlk sırada partinin vitrini niteliğindeki MYK üyelerinin belirlenmesi var.
Başbakan Binali Yıldırım bugün AK Parti’nin kapalı grup toplantısında yeniden “grup başkanı” seçilecek.
MYK’nın da Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın yaptığı değerlendirmelerin ardından bugün ilan edilme olasılığı bulunuyor.
Benzer bir durum merakla beklenen kabine revizyonu için de geçerli.
Ankara kulislerinde kabine revizyonunun çapının yapılacak ilk seçimlerin tarihi konusunda da önemli bir karine oluşturacağı konuşuluyor.
Hakim görüş, daha dar kapsamlı bir değişikliğin zamanından önce yapılacak seçimlere, geniş çaplı bir değişikliğin ise seçimin tarihinde yapılmasına işaret ettiği yönünde.
Bu süreçler tamamlandıktan sonra Erdoğan’ın kongrede çerçevesini çizdiği doğrultuda iki koldan, iki önemli çalışma yürütülecek.
Biri parti kadrolarının tazelenmesi operasyonu.
Diğeri ise yine Erdoğan’ın “6 aylık yol haritası” olarak tanımladığı çalışma.
Yol haritasının altyapısının oluşturulması için çalışmalar fikir teatisi ve tartışma düzeyinde başladı.
Erdoğan’ın “demokratik kazanımlar ve kalkınma” ayakları üzerine inşa edileceğini duyurduğu yol haritasının içinin nasıl doldurulacağı konusunda bilgiler edinmeye çalıştım.
Edinebildiğim bilgileri şöyle özetleyebilirim:
Toplum kesimleriyle kucaklaşma
1- Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem yeniden başına geçtiği AK Parti’nin seçimlerde yüzde 50+1 çıtasını aşabilmesi hem de 2019’a kadar geçecek sürenin siyasi ve ekonomik istikrar açısından çalkantısız kat edilebilmesinin “karşılığı olan aktörler ve karşılığı olan politikalarla” sağlanabileceği gerçeğinden hareket ediyor. Bu kapsamda, 16 Nisan referandumundan alınan sonucu belirleyen toplum kesimleriyle ilişkilerin dizaynı ve tamiratı büyük önem taşıyor. AK Parti’nin İslami kesim, liberal kesim ve Kürt vatandaşlarla ilişkilerin tazelenmesi temel hedef.
2- Kürtlerin referandumda verdiği destekle moral bulan ancak ivmenin yukarıya çekilmesi gerektiğini düşünen AK Parti’nin yol haritasında bu konuda kararlı adımları sürdürmek de var. Ajandada Kürtlerin Türkiye’ye olan aidiyet hissinin en üst seviyeye çekilmesi, terör sorunu ile demokratik taleplerin birbirinden ayrılarak hareket edilmesi yer alıyor. Ekonomik kalkınma, eğitimdeki sorunların çözülmesi, şehirlerin yeniden imarının hızlandırılması ve bölgeye dönük ekonomik kalkınma hamlelerinin domine edilmesi atılacak diğer adımlar.
Daraltılmış bölge, yüzde 7 baraj
3- Demokratikleşme adımları ve yeni sisteme uyum çerçevesinde çıkartılacak düzenlemelerin kapsamı üzerinde de kafa yoruluyor. Siyasi Partiler Kanunu ile seçim kanunları ve TBMM İçtüzüğü değişecek. Barajın düşürülerek yüzde 7’ye kadar çekilmesinin makul olacağı düşüncesi var. Bununla birlikte daraltılmış bölge seçim sisteminin yeni modele uygun olacağı değerlen-dirmeleri yapılıyor. İçtüzükle, Meclis çalışmalarının düzenlenmesi ve Meclis komisyonlarının daha güçlü hale getirilmesi hedefleniyor.
Kalkınma başlıkları
4- Büyümede hedef, yüzde 6. En azından yüzde 5’in altına düşmemesi yol haritasındaki iki ana unsurdan biri olan “kalkınma” başlığının temel hedefi.
5- Yine “kalkınma” başlığı altında, büyük projelerin yaşama geçirilmesine devam edilecek. İstanbul’da 3. havalimanı, Çanakkale Köprüsü, İpek Yolu Projesi yaşama geçirilecek, yeni projelerin üretimi de sürecek.
6- Doğu ve Güneydoğu’da 23 kentte kurulan cazibe merkezleri en üst düzeyde etkin hale getirilecek. Kalkınma Ajansları aracılığıyla toplanan projeler yaşama geçirilecek.
7- KOBİ’ler güçlendirilecek ve KOBİ teşvikleriyle ekonominin canlanması sağlanacak. Başarıya ulaşan istihdam seferberliğinin kalıcı bir modele dönüştürülmesi de amaçlanıyor.
8- Aynı kapsamda teknokentlere, nitelikli sanayi bölgelerine özel teşvikler verilecek.
9- Makro göstergeler çalkantılı döneme rağmen iyi. Yeni dönemde, büyüme ve üretime dönük modellerin geliştirilmesi hedefleniyor. Bu model doğrultusunda ekonomi şekillenecek.
Rusya, Suriye, AB
10- Dış politikanın demokratikleşme ve kalkınma hedeflerine ulaşmaktaki belirleyiciliği göz önüne alınıyor. Rusya pazarının bütünüyle açılması, Suriye’deki ortamın biraz daha rahatlamasıyla güneyde ticaretin gelişmesi gibi beklentiler söz konusu. 5 milyon Türk’ün yaşadığı, ihracatın önemli bölümünün yapıldığı AB ile ilişkilerin sağlam bir zemine oturtulması da bu başlık altında değerlendiriliyor. AB’nin, Türkiye’yi uzun süreli stratejik müttefik olarak kabul ederek, buna bağlı politikalar geliştirmesi ile ilişkilerin de boyut değiştireceği, bunun ekonomiye de yansımalarının olacağı düşünülüyor.
3 hedef
Bu başlıkların özeti “ekonomi politiğin yol haritası.”
Bu yol haritası 3 ayak üzerinde kat edilecek.
1- Ekonomide üretim esaslı bir modelin tahkim edilmesi.
2- Dış politikada, Türkiye’nin menfaatlerini önceleyerek sorunları azaltmak.
3- Demokratikleşme adımlarıyla hem evin içinin düzenlenmesi hem de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sağlıklı işleyebilmesi için gerekli adımların atılması.
Bu yol haritası MHP ile oluşturulan ittifak ve OHAL gibi temel konu başlıklarında siyasetteki ve sahadaki zorunlulukların dengesini kurmayı gerektiriyor.
Siyasetteki ve sahadaki gerçekleri en iyi okuyan isim kuşkusuz Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Erdoğan’ın bu süreci kılı kırk yararak geçireceğine kuşku yok.