Irak’ın bütünlüğü, terörle 40 yıldır mücadele eden Türkiye açısından sigorta.
Uluslararası güçler ise “Kimin yönetmesi daha kârlı olur?” sorusundan hareket ediyor.
Barzani yönetiminin referandum cesaretini şimdi göstermesinin nedenleri ise tarihi perspektif ve dengelerde saklı.
Kuzey Irak’ta Barzani yönetimi, kuzey Suriye’de YPG, DEAŞ gerçeğinden en çok yararlanan güçler.
Koalisyonun gönüllü piyadesi olan Barzani ve YPG, DEAŞ’tan kurtarılan bölgelerde fiziki ve siyasi hakimiyet sağladı.
Barzani ve YPG; ABD, Rusya ve İran’ın hakimiyet mücadelesinden doğan fırsatı kullanarak, bir gücün desteğini kaybederse diğer bir gücün devreye girdiği gerçeğiyle hareket etti.
Bağdat yönetiminin siyasi ve askeri yetersizliği, bölgede ekonomik güçlükler yaşayan Barzani’yi savaşa girebilecek noktaya taşıdı.
Uluslararası güçler henüz Irak’tayken harekete geçmek isteyen Barzani, hem liderliğinin devamı hem tarihi bir kişilik kazanabilmek için en uygun zamanın geldiğine inanıyor.
Bu cesareti kazanmasında, ABD’nin “Referandumu iptal edin” yerine “Erteleyin” mesajı vererek, yolu açmasının etkisi büyük.
ABD eski Başkan Yardımcısı Joe Biden’in 2015’teki, “Kürtlerin devlet kurduğunu göreceğiz” açıklaması da hâlâ akıllarda.
Ve Kerkük.
Barzani, Kerkük ve tartışmalı bölgelerde 2003’ten bu yana uyguladığı demografiyi değiştirme planını hızlandırdı.
Türkmen ve Arap nüfus hızla azalırken, resmi olarak 800 bin Kürt bölgeye yerleştirildi.
Kerkük, derin trajediler yaşayarak vatan bildiği toprakların büyük bölümünü kaybetmiş, küllerinden doğan Türk halkı için, uluslararası güçlerin aksine, petrolden çok daha fazlasını ifade ediyor.
25 Eylül’de referandum yapma inadını sürdüren Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ise Kerkük’ü bağımsızlığın anahtarı olarak görüyor.
Türkiye ne yapacak?
İki yıl önce Barzani’yi Diyarbakır’daki İbrahim Tatlıses’li, Şivan Perver’li organizasyona davet eden Türkiye şimdi askeri seçeneği kullanma noktasına kadar geldi.
22 Eylül’deki MGK ve Bakanlar Kurulu’nda şu olası yaptırımlar masaya yatırılacak, bir karar verilecek:
- Habur sınır kapısı kapatılabilir.
- Ankara için de maliyeti olmasına rağmen, Türkiye üzerinden yapılan petrol satışı durdurulabilir.
- Erbil’e inecek uçaklar için Türk hava sahası kapatılabilir.
- Bağdat’a yakın politikalar tahkim edilebilir.
- Türkiye’nin IKBY’ye verdiği para desteği kesilebilir.
- KDP temsilcisinin gönderilmesine benzer diplomatik adımlar atılabilir.
- İran’la birlikte, Sincar gibi bölgelere ortak operasyonlar yapılabilir.
- TSK’nın peşmergeye verdiği eğitim sonlandırılabilir.
Ankara’nın askeri seçenekler konusunda odaklandığı nokta Kerkük ve Sincar.
Kerkük’te son 48 saatte yaşanan, Türkmen Milliyetçi Hareketi’ne silahlı saldırı gibi olaylar iç açıcı değil.
Şimdilik Habur’daki tatbikatla bir uyarı yapıldı.
Türkiye, Kerkük’ün güvenliğini de sağlayacak, KDP ile PKK’nın çatışmasızlık anlaşması yaptığı Sincar’ı temizleyecek planlamalar yapıyor.
Dünya da teyakkuzda.
Bu referandum gerçekleşirse bölgedeki en küçük kıvılcımın, söndürülmesi güç bir ateş topuna dönüşmesi muhtemel.