Özellikle son 2-3 haftada, içeriye militan ‘sarkıtmaya’ çalışan PKK’lılar büyük hüsrana uğratılmış. Sınırdaki TSK ve jandarma birliklerinin etkin çalışması, sızmaları sıfır noktasına kadar indirmiş. Örgütün taktik değişikliğinin altında bu başarı var
Türkiye’nin içinden geçtiği tarihi süreçte, en kritik görevlerden birini, belki de en kritiğini güvenlik güçleri yürütüyor.
15 Temmuz sonrasında FETÖ’nün tüm unsurlarıyla açığa çıkartılması için verilen mücadele.
FETÖ mensuplarının olası tehdit ve eylemlerini etkisiz kılmak için verilen mücadele.
Suriye ve Irak’taki gelişmelerle özellikle silahlanma konusunda yeni bir faza geçen PKK ile yurt içi ve yurt dışında verilen mücadele.
Tüm bu terör örgütlerinin olası saldırı ve eylemlerini engellemeye yönelik mücadele.
Bütün bunlar, güvenlik güçlerinin FETÖ kaynaklı ihraçlar nedeniyle sayıca
azaldığı, gerilimlerin yaşandığı bir dönemde yerine getiriliyor.
FETÖ ve PKK’ya yönelik yürütülen operasyonlar, terör örgütlerinin çok önemsediği yaz dönemi gelirken alınan önlemler ve Türkiye’nin terörle mücadele konusunda geldiği noktaya ilişkin Ankara’da üst düzey isimlerle konuşma imkânı buldum.
Bilgileri şöyle aktarabilirim.
İran sınırına duvar
PKK’yı özellikle Türkiye içinde etkisiz kılmaya yönelik çok önemli adımlar atıldı.
Ancak PKK da bu adımlara karşılık, etkisini sürdürebilmek için sürekli yöntemler deniyor, yeni yollar arıyor.
Güney sınırlarımızdaki etkinlik, PKK’nın sızmalarını önemli ölçüde azaltmış durumda.
Ancak PKK’nın İran’ın Türkiye sınırında da kampları var.
Bu kamplar istihbarat notlarında; Makü, Dambat, Navur, Kotr, Kenereş, Şehidan olarak sıralanıyor.
Tespitlere göre bu kamplarda 800 ila 1000 civarında PKK’lı terörist barınıyor.
Teröristler, PKK’nın kullandığı en eski usulle, Türkiye’ye girip eylem yapıp yeniden sınır dışına kaçıyorlar.
Nokta operasyonlar yapılıyor ancak sorunun çözümü için kalıcı önlemler de alınıyor.
Bu kapsamda, Ağrı-Iğdır sınırının 70 kilometresi duvarla, kalan kısmı ise kuleler, demir tel örgülerle kapatılıyor.
Bölge boydan boya ışıklandırılıyor.
Yeni nesil terör
Şehirlerde barınamayan PKK, çıkmak zorunda kaldığı kentlerdeki baskısını sürdürebilmek için silahlı milislerini kent merkezlerine gönderme yolunu seçiyordu.
Son dönem yapılan operasyonlarla kent merkezlerinde PKK etkisiz hale getirildi, beli kırıldı.
Ayrıca silahlı İHA’larla, tespit edilen PKK’lı gruplara anında müdahale edildi.
Güvenlik birimlerinin tespitlerine göre, örgüt bunun üzerine taktik değiştirdi.
Yeni taktik iki şekilde talimatlandırılmış:
1 Silahlı milisler şehirlere gitmeyecek.
215-20 kişilik gruplar halinde hareket edilmeyecek, 3-4 kişilik gruplar halinde dolaşılacak.
Özellikle son 2-3 haftada, içeriye militan ‘sarkıtmaya’ çalışan PKK’lılar büyük hüsrana uğratılmış.
Sınırdaki TSK ve jandarma birliklerinin etkin çalışması, sızmaları sıfır noktasına kadar indirmiş.
Örgütün taktik değişikliğinin altında bu başarı var.
Bu nedenle örgütün, çok küçük grupların etkili eylem yapması gibi bir yol izlemesi bekleniyor.
Alınan istihbaratlar, bunun içinde hem etkili silahların hem de öğrenilen yeni terör yöntemlerinin kullanılmasına çalışılacağı yönünde.
Tespitlere göre, PKK’nın elinde bir bölümü ABD, bir bölümü batı ülkeleri kaynaklı
18 yeni nesil füze sistemi var.
Irak’ın kuzeyindeki kamplarda tutulan bu füze sistemlerinden 2-3 tanesinin Türkiye’ye sokulduğu tahmin ediliyor.
Bunlardan biri, tespit edilerek ele geçirilmiş.
PKK’nın bu füze sistemleri ile eylem yapmayı deneyeceği tahmin ediliyor.
24 saat kameralı takip
PKK için terör laboratuvarı işlevi gören Suriye’de tüneller kazma, bomba yüklü drone olarak adlandırılan küçük hava araçlarıyla saldırı gerçekleştirme, kanalizasyon sistemine bomba yerleştirme gibi eylem türleri sıkça gerçekleştiriliyor.
Güvenlik güçleri, PKK’nın bu eylem türlerini Türkiye’ye taşıma gayretinde olduğunu düşünüyor.
Bu nedenle Suriye’deki terör yöntemleri kapsamlı araştırılıp teknolojinin en son imkânları kullanılarak bu yöntemlerin nasıl etkisiz kılınacağı üzerinde çalışılıyor.
Elazığ-Tunceli karayolunda askeri konvoyun geçeceği menfeze yerleştirilen bomba, geliştirilen yeni yöntemlerle tespit edilip etkisiz kılınmış.
Örgütün bir dönem sürekli baskın yaptığı bu yol, artık 24 saat son teknoloji kameralarla izlenecek.
Teröristler drone kullanmak istiyor ama güvenlik güçleri de silahlı-silahsız dronelar, insanlı-insansız hava araçlarıyla sürekli tetikte.
Güvenlik güçleri, kararlılıkla mücadele edildiğinde sonuç alındığını görmüş durumda.
Moraller yüksek seviyede.
Tüm yetkililer de morali en yüksek seviyede tutmak için gece gündüz çalışıyor.
3 bin sivil imam
Terörle mücadelenin diğer önemli ayağındaki örgüt; FETÖ.
FETÖ, 40 yıl boyunca, sabırlı biçimde, sistematik olarak adliye, TSK ve emniyete sızmış bir örgüt.
Mücadelenin de aynı sabırla yürütülmesi gerekiyor.
Bu mücadeleyi yürüten, siyasiler ve güvenlik bürokrasisini ise en çok soruşturma ve davalarla ilgili bilgi sahibi olmadan yapılan spekülasyonlar rahatsız ediyor.
Mücadeleyi yürütürken maddi kanıtlara, hukuki karinelere bağlı kalmak en önemli bölüm.
Sorumlular; “öyle olmuş, böyle yapılmış” gibi söylentilerle hareket edilmediğinin, her ifadenin, her ifadeden sonra elde edilen maddi kanıtın ayrıntılı incelendiğinin altını çiziyor.
Kanıt sayılan her telefonun imajları çözülüyor, tüm kanıtlar ayrıntılı inceleniyor.
Özellikle son büyük açığa alma kararına yönelik yapılan eleştiriler yersiz bulunuyor.
Söylentilerle değil, yürüyen soruşturma süreçlerinde kanıtlara dayalı olarak önlem amaçlı açığa almaların yapıldığına dikkat çekiliyor.
Açığa alınanların elinde silahı bulunan, devletin verdiği yetkiyi kullananlar olduğuna işaret ediliyor.
Devletin bu tedbiri alma zorunluluğunun altı çiziliyor.
Sadece emniyet için 3 bin sivil imamın belirlendiği, il il, ilçe ilçe, ilmek ilmek işlenen bir sistemi ortadan kaldırmaya dönük mücadele edildiği vurgulanıyor.
15 Temmuz’dan sonra bile sızma girişimi
FETÖ’nün 15 Temmuz’dan sonra bile sistemi örgütlemeye, emniyete sızmaya devam etmeye çalıştığı saptanmış.
FETÖ’nün bitirilemediği ve bitirilemeyeceği yönündeki, meselenin çok daha geniş bir zemine yayıldığı tarzındaki söylentiler büyük rahatsızlık yaratıyor.
Bu söylentilerin kaynağı olarak FETÖ görülüyor.
Söylentilerin aksine emniyette büyük ölçüde problemlerin çözüldüğü, hedefin ise Türkiye’nin bu konuyu sıfırlayarak yoluna devam etmesi olduğu vurgulanıyor.
Çalışmalar, yapının tüm unsurlarıyla çözülmesi için.
Yakın zamanda çıkacak kararnamede, hatırı sayılır miktarda polisin görevine iade edileceği de belirtiliyor.
Ciddi ve kapsamlı soruşturma süreçleri yürütülüyor, bilgiler ve kanıtlar süzülerek sonuca gidiliyor.
Meselelere bu gözle bakılması, yürütülen mücadelenin etkinliği açısından mühim.