15 Temmuz darbe girişimi kritik kurumlara zarar verdi.
En büyük zararı da TSK gördü.
TSK’daki toparlanma, bizzat Cumhurbaşkanı tarafından, geçtiğimiz günlerde vurgulandı.
FETÖ, sadece TSK’yı değil, bütün güvenlik kurumlarını örselemişti.
Örgütün yıllardır hedef aldığı kurumlardan biri de Milli İstihbarat Teşkilatı’ydı.
MİT, darbe girişimi öncesinde başlattığı reform sürecini, 15 Temmuz’un da itici gücüyle tamamladı, önemli işlere imza atıyor.
Oyun değiştirici hamle
MİT’te güvenlik istihbaratı, stratejik istihbarat, özel faaliyetler, teknik istihbarat, koordinasyon ve kurumsal ilişkiler ile idari hizmetler başlıklarında sorumluluk alanları belirlenen müsteşar yardımcılıkları ihdas edilmiş durumda.
Sinyal istihbarat başkanlığı, PKK ile ilgili yürütülen faaliyetin neredeyse yüzde 80’ini üstlendi, nokta nokta terör örgütünün faaliyetini izlemeye aldı.
Elektronik-teknik istihbarat başkanlığı, ByLock başta olmak üzere FETÖ dahil örgütlerin siber faaliyetlerini, DAEŞ’in sınırdaki hareketlerini adım adım izlemeye başladı.
Özel faaliyetler başlığı altında, Suriye ve Irak ekseninde kritik görevler yürütülüyor.
İdlib’de de, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli’nin, “İstihbaratın orada yaptığı işlerle 10 tane Hollywood filmi çıkar” dediği çalışmalar yapılıyor.
PKK ve DAEŞ’in sınır geçişlerini, eylemlerini önlemek için sınır hattı boyunca ve çatışma bölgelerinde onlarca dinleme-kestirme noktaları oluşturuldu.
Bu istasyonlarda, çok hassas aletler, telsizle ve diğer araçlarla yapılan bütün muhabereleri çözebiliyor.
Bu nedenle, PKK yöntem değiştirerek, farklı eylem biçimlerine yönelmek zorunda kaldı.
MİT’in görüntü analizleri sayesinde Irak ve Suriye’de, terör örgütlerinin bulundukları noktalar tespit edilerek, belirlenen koordinatlara başarılı operasyonlar yapılıyor.
Geliştirilen önlemler, güvenlik bürokrasisinde, “oyun değiştirici hamleler” olarak niteleniyor.
Bir örnek
MİT’ten temizlenen FETÖ’cü sayısı 250 kişi civarında.
Bu rakam, MİT personelinin yüzde 4’üne denk geliyor.
Teşkilat, PKK, DAEŞ ve FETÖ’yle mücadele konusunda kamuoyuna yansımayan önemli operasyonlar gerçekleştiriyor.
PKK ile mücadele konusunda yakın geçmişten bir örnek vereyim.
MİT’in telsiz muhaberelerine yönelik istihbarat çalışmaları sonrası, PKK’nın önemli bir isminin Kuzey Irak’ta olduğu belirlendi.
MİT, bu kişinin bilgisayarının şifrelemelerini çözdü.
Sonuç; 14 ilde yapılan operasyonda 630 kg patlayıcı bulundu.
Hedefler arasında nereler yok ki...
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Ak Parti Genel Merkezi, Borsa İstanbul, TÜPRAŞ, BOTAŞ, havaalanları, emniyet-jandarma merkezleri, milletvekilleri.
Böyle onlarca operasyon var.
MİT’in geliştirdiği önlemlerin, DAEŞ militanlarının Türkiye’ye sızma riskini minimuma indirdiği belirtiliyor.
Önceki gün FETÖ’nün, “en etkin kasası” olarak nitelendirilen işadamı Memduh Çıkmaz’ın MİT operasyonuyla Sudan’dan Türkiye’ye getirilmesi de operasyonlara bir başka örnek.
Türkiye, çok yönlü, asimetrik tehditlerle karşı karşıya. Güvenlik, bir numaralı öncelik.
Bu nedenle, devleti ayakta tutan kritik kurumların 15 Temmuz travmasını atlatması yaşamsal önemde.