MHP lideri Devlet Bahçe-li’nin önceki gün düzenlediği basın toplantısında Kasım 2019’da yapılacak Cumhur-başkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’ı destekleye-ceklerini ilan etmesinin ardından gözler Ak Parti’nin vereceği tepkideydi.
Ak Parti’nin bu destekten memnun olduğuna kuşku yoktu, ancak kulislerde özellikle zamanlamanın doğru olup olmadığı konuşuluyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün hiç vakit kaybetmeden MHP liderine davette bulunarak açıkça zamanlamanın da doğru olduğunu ilan etti.
Görüşme bugün 16.00’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilecek.
Beştepe’deki zirveden çıkacak en önemli sonuç, kuşkusuz, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kapsamında hazırlanacak uyum yasalarının kapsamı konusunda iki partinin çalışmalara başlaması kararı olacaktır.
Uyum yasalarının en önemli başlıkları ittifak, baraj ve Hazine yardımı.
Bahçeli, ittifak formülünü bir süredir zaten dillendiriyor.
Ak Parti, bu formülle birlikte dar-daraltılmış bölge, yüzde 10’lık seçim barajının düşürülmesi gibi konularda ayrıntılı incelemeler de yapıyor.
Bugün yapılacak zirvenin ardından, artık iki partinin kurmayları bu başlıklarda yaptıkları inceleme ve sonuçlarını birbiriyle paylaşacak, takvimi konuşacak.
Cumhurbaşkanı dün CHP’nin de bu çalışmalara katılmasını umduğunu söyledi.
CHP’den olumlu yanıt gelmese de Ak Parti ve MHP çalışmaları sürdürecek.
Son kararı da yine liderler verecektir.
Erdoğan’ın mesajları
Erdoğan dün partisinin Meclis’teki grup toplantısında bir anlamda Kasım 2019 seçimlerine kadar geçecek sürede izlenecek stratejiyi de teyit etti.
Bahçeli’ye davette bulunduğunu söylerken, “Uyum çalışmaları çok önemli. İnşallah MHP ile el ele vererek bu süreci hızlandırmamız gerekiyor... Geleceğe beraber inşallah yürürüz. Çünkü birlikte yapmamız gereken çok şeyler var” dedi.
Bu ifadeler, grup toplantısında Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine seçimden sonraki 5 yıl süresince de destek vereceklerini söyleyen Bahçeli’nin, “Birlikte yürüyeceğiz” mesajına yanıt niteliğindeydi.
Erdoğan desteği için Bahçeli’ye teşekkür ederken, 2019 seçiminin yerli ve milli olanlarla, ipi başka mahfillerin elinde bulunanlar arasında geçeceğini söyledi ve safları netleştirdi.
İsim vermedi ama hedefini de açıkça göstererek, “Kendilerine biçilen tek misyonun Ak Parti’ye ve şahsımıza zarar vermek olduğunu göremeyecek kadar hırslarının esiri olanların hükmünü milletimiz zaten veriyor” dedi.
ABD’deki davaya sert çıktı, Fırat Kalkanı ile atılan adımın Afrin ve Menbiç’le devam edeceğini kaydetti.
Tüm bu ifadeler, 7 Haziran 2015 seçiminden sonra baştan sona değişen yol haritasının kararlılıkla uygulanacağının göstergesiydi.
MHP açısından da 7 Haziran’dan sonra CHP ve HDP ile yan yana gelmeme, “milli ve yerli” mottosunda simgeleşen politikalar doğrultusunda hareket ederek hem parti içi sorunları çözme hem de söz sahibi olma stratejisinin süreceğini gösteriyordu.
Ak Parti ve MHP, Kasım 2019 seçimlerine daha 22 ay varken yol haritasını belirliyor.
Bu planlamanın sonuçlarını birlikte izleyeceğiz.