Selva Demiralp

Selva Demiralp

sdemiralp@ku.edu.tr

Tüm Yazıları

ABD’de Başkan Trump’ın sert çıkışının ardından ‘faiz artışlarına fren’ yönünde adım atan Fed’in Başkanı, “Dik duruş sürecek” dedi.

Geçtiğimiz ayki toplantısı sonrası oldukça şahin bir duruş sergileyen Fed, 2019 yılı içerisinde normalleşme sürecinin devam edeceği ve faiz artırımlarının sürdürüleceği mesajını vermişti.

Aralık toplantısını değerlendiren yazımda, piyasalarla Fed arasında önemli bir görüş ayrılığı olduğunu ve eğer Jerome Powell piyasaları güçlü ABD ekonomisi konusunda ikna ederse bunun çok önemli bir başarı olacağını ifade etmiştim. Görünen o ki Fed ve piyasalar arasındaki görüş ayrılığı Fed’in piyasalara doğru büyük bir adım atmasıyla sonuçlandı.

Haberin Devamı

Geri adım attı ama dik duruş sürecek

Ve konuştu...

Dünkü karar sonrası konuşan başkan Powell ile aralıkta gördüğümüz Powell adeta iki farklı insan gibiydi. Bir buçuk ay önceki “2019’da iki kere daha faiz artıracağız” söylemi bir anda “Bir sonraki adım ne olur bilinmez, veri kötü gelirse belki de indiririz”e dönüştü.

Benzer şekilde, “Bilanço küçültmesi konusunda taviz vermeyiz, otomatik pilota bağladığımız kural çerçevesinde her ay belli miktarda bilanço küçülecek” söylemi bir anda “Gerekirse bilançoyu genişletmemiz de mümkün, hatta bilançonun nihai olarak geleceği seviyenin de daha büyük olmasına karar verdik” şeklinde bir ifadeye dönüştü.

Ne oldu?

Bir merkez bankasının bu kadar kısa bir sürede böyle ani bir dönüş yapması kredibilite açısından olumsuz.

Zira böylesine büyük bir duruş değişikliğini izah edebilmek için iç ve dış ekonomik görünümde çok ani bir kötüleşme olması gerekiyor.

Fed’in dünkü kararını açıklarken öne sürdüğü gerekçeler büyük ölçüde dış kaynaklıydı. Çin ve Avrupa ekonomilerindeki yavaşlama, Brexit, ticaret savaşları ve ABD hükümetinin kapalı olmasının getirdiği belirsizlik ortamı karşısında bekleme kararı aldıklarını söylediler.

Bu sayılan gerekçeler büyük ölçüde aralık toplantısı sırasında da bilinen gerekçelerdi. Dolayısıyla, bir ay içinde Fed’in bu faktörlerin çok daha derin bir etkisi olacağına karar vermesi bir öngörü hatası kanımca.

Haberin Devamı

Öte yandan, böylesine ciddi bir duruş değişikliğini piyasalarda panik yaratmadan ve hatta olumlu bir algı yaratacak şekilde sunabilmek şüphesiz başarılı.

Başkan Powell’ın dünkü performansına gelince: Yapacağı işin zorluğunun getirdiği bir tedirginlik ve ağırlık vücut diline ve tavırlarına yansımıştı. Önceki toplantılardan farklı olarak sorulara kısa ve kaçamak cevaplar verdi.

‘Hata yapılabilir’

Hatta çoğu zaman yazılı notlarına bakıp önceden hazırlanandan farklı bir ifade kullanmamaya özen gösterdi. Bu haliyle spontanlıktan uzak ve daha az bilgilendirici bir konuşma olmakla birlikte, Powell’ın bir soruya verdiği cevap muhtemelen Fed tarihine geçecektir.

Dünkü toplantıda faiz artışlarına ara vereceğini söyleyen Fed’e bu kararda Trump’ın siyasi baskısının etkisi olup olmadığı soruldu.

Kendi adıma böyle bir etkiye hiç ihtimal vermiyorum. Powell’ın verdiği cevap da bu hissiyatla tutarlıydı ve politik baskıya boyun eğecek bir merkez bankası başkanından duyulamayacak kadar sertti: “Hepimiz insanız ve hata yapabiliriz” dedi Powell; “Ancak yaptığımız hata karakterimiz, dik duruşumuz ve haysiyetimizle alakalı bir hata olmayacaktır.”