Bu etkileyici müzenin hemen yanında yer alan, Opet sponsorluğunda yeniden düzenlenen Arkeo Köyler ise Çanakkale'nin hala çok fazla keşfedilmemiş güzel gezi noktalarından.
2018'in Troya Yılı ilan edilmesiyle başlayan projeyle Arkeo köylerden biri olan, Tevfikiye Köyü yeniden düzenlenerek, Troya dönemini yansıtan dekorları ve köy evlerinin cephelerine yapılan duvar resimleriyle adeta bir açık hava müzesine dönüştürülmüş.
Köyün giriş yolundan itibaren sizi bu efsanenin içine sürükleyen mekanda; Troya 6 dönemi konseptine göre mimarisi yenilenen köy kahvesi ve bahçesinde bulunan Troya evi, köy meydanında yer alan kültür sanat merkezi, Troya döneminin doğal taşlarıyla restore edilen köy camiisi gibi bir çok gezilecek yer bulunuyor.
Geniş Troya ovasının manzarasının keyfini çıkartabileceğiniz Troya Meydanı'na konulan dönemin kahramanlarının büstleri ise oldukça etkileyici. Bu güzel köydeki gezintinizin sonunda küçük bir mola verip meydanda bulunan Globi Kafe'de kahve eşliğinde bu mekana özel yapılan Troya tatlısının tadına bakmalısınız. Troya etkisinde bir konaklama yapmak isterseniz ayrıca köyün eski okulundan dönüştürülüp, döneme uygun dekore edilen pansiyon ise gerçekten konforlu ve etkileyici bir mekan.
Atmosferiyle bu efsanevi tarihi yansıtan Tevfikiye'nin komşusu olan Çıplak Köyü ise dekorlarıyla adeta neşe saçıyor. Anadolu’nun farklı tarihsel ve kültürel değerlerini yansıtan Çıplak Köyü’nün düzenlenmesinde, bu geleneğin kültüründen, öğelerinden ve öykülerinden esinlenilmiş. Troya kazıları süresince Schliemann' ın da konakladığı bu tarihi köyde Çıplak Dede Türbesi'ni ziyaret edip, tarihi çeşme ve köy kahvesinin bulunduğu meydanında gezebilirsiniz. Konsepte uygun desenlerle süslenen köy evleri ise fotoğraf çekmek için gerçekten çok güzel.
Çanakkale'nin en güzel bölgelerinden biri olan Troya'ya bir hafta sonunuzu ayırıp bu etkileyici tarihin ve doğanın keyfini çıkartın.
instagram.com/justseda/