Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Mustafa Aydın yönetimindeki bir akademisyen grubunun yürüttüğü “Türkiye’de Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması”nın dış politika bölümü, Türk kamuoyundaki bazı önemli yeni trendleri ortaya çıkarıyor.
Bu bağlamda dikkati çeken başlıca sonuç, Suriye politikasına ve sınır ötesi operasyonlara halk desteğinin azalmakta olduğudur.
Raporda açıklanan bulgulara göre, Suriye politikasını başarılı bulanlar da yüzde 38.5’ten yüzde 34.7’ye gerilemiş bulunuyor.
Sınır ötesi operasyonlara destek de bir yıl önceki araştırmada yüzde 56.4 iken, son ankette bu oran 45.1 olarak ortaya çıkmıştır.
Bu sonuçlara göre sınır ötesi operasyonlara gene hatırı sayılır bir destek görülmekle beraber, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarının yapıldığı döneme kıyasla bir gerileme kaydediliyor.
Aynı şekilde, Türkiye’nin yurt dışında asker bulundurmasına destek verenlerin oranı da bir yıl önceki 48.1’den şimdi yüzde 40.7’ye düşmüş görünüyor.
Kim dost, kim düşman?
Araştırmada Türkiye’nin hangi ülkelere bir tehdit olarak baktığı ve hangi ülkeleri kendisine daha yakın hissettiği konusunda bu kez de ortaya çıkan sonuçlar bir yıl önceki trend doğrultusunda.
Kimlerin Türk halkı tarafından bir tehdit sayıldığı, bir yıl önceki sıralamayı izliyor ve bunun başında ABD geliyor: Oran yüzde 64.3’ten yüzde 81.9’a fırlamış... Tabii bunun nedenini de anlamak zor değil.
Tehdit sıralamasındaki ikinci ülke bir yıl öncekine yakın bir rakamla, yüzde 63 ile gene İsrail.
Ardından Ermenistan, Suriye, İngiltere, Fransa, Yunanistan geliyor. Bu yıl ilk kez bu listede Suudi Arabistan’ın da yer alması dikkati çekiyor.
Halkın hangi ülkelerle iş birliği yapılması gerektiği konusundaki tercihler ise şöyle: Müslüman ülkeler yüzde 19.6, Rusya yüzde 18.2 ve ilk kez Çin, yüzde 6.3.
Bu bağlamda hiçbir yabancı ülkeye itibar etmeyen ve tamamen bağımsız hareket etmeyi tercih edenlerin oranı ise 17.5.
Gene bu yıl da değişiklik arz etmeyen ve sadece oranlarda bir hareket görülen eğilim de Avrupa Birliği ve NATO ile ilgili. Türk halkının AB’ye desteği halen yüzde 51.8 (bir yıl önce yüzde 57.8 idi. Üyeliğin gerçekleşebileceğine inananlar daha az: yüzde 34.6). Ama üyelik müzakerelerinin devam etmesini isteyenlerde bir artış var: yüzde 48.9.
NATO konusunda da halkın yüzde 58.7’si üyeliğin devamından yana (bir yıl öncekine yakın). Yani bütün eleştiri ve tartışmalara rağmen, Batı bloku ile bağların korunması eğilimi gene güçlü.
Halkın dediği bu...
Kadir Has Üniversitesi’nin yıllardan beri sürdürdüğü bu kamuoyu araştırmasının ciddiyeti ve güvenirliği kanıtlanmıştır. Bu nabız yoklamaları objektif, bilimsel yöntemlerle ve bu arada çeşitli partileri destekleyen kesimlerin de katılımıyla yapılıyor.
Ortaya çıkan bazı sonuçlar şaşırtıcı hatta çelişkili görülebilir. Ne var ki araştırmanın tespitleri, halkın genel eğilimlerini ve düşüncelerini yansıtıyor. Eğer “halkın dediği” önemseniyorsa, hoşa gitse de, gitmese de ortaya çıkan sonuçları bir realite olarak kabul etmek gerekiyor.