Batı başta olmak üzere dünya hiç Türkiye’deki seçimlere bu kadar yoğun bir ilgi göstermemişti...
Seçim günü ve gecesi uluslararası ajansların, televizyon kanallarının ve başlıca yabancı gazetelerin manşetleri hep bu konudaydı.
Bu ilgi Türkiye’nin siyasi hayatında belirleyici bir rol oynayacak olan Başkanlık ve Meclis seçimlerine olduğu kadar, Türkiye’nin giderek artan bölgesel ve küresel rolüne verilen önemi de gösteriyor.
Türkiye’de olduğu gibi yurt dışında da seçimlerin olası sonuçları üzerinde çeşitli tahminler öne sürüldü, farklı senaryolar ortaya kondu. Bu fikir egzersizlerine yalnız politikacılar ve diplomatlar değil, Türk ekonomisinin geldiği hassas aşamayla ilgilenen finans çevreleri de katıldı.
Aslında seçimlerin sonucu çoğu dış gözlemci için bir sürpriz olmadı. Ancak bir “ikinci tur” bekleyenler de vardı. Ama öyle olmadı ve Recep Tayyip Erdoğan ilk turda yeni dönemin ilk Cumhurbaşkanı olarak seçilmeyi başardı.
Bu başarıyı pek çok yabancı TV ve gazete, “Erdoğan’ın Zaferi” diye nitelendirdi. “France-24” televizyonu; gece boyunca sürdürdüğü özel programlarından birinde Cumhurbaşkanı’nın 15 yıllık seçim başarılarını hatırlatarak “Yenilmez Erdoğan” sıfatını kullandı...
Demokrasi testi
Seçimlerin ortaya koyduğu yeni siyasi tabloda Erdoğan yönetiminin nasıl bir yol izleyeceği şimdi dış çevrelerin başlıca merak konusu.
Bir iktidar değişikliği olsaydı, üzerinde kafa yorulan çeşitli senaryolar da gündeme gelecekti. Böyle bir şey olmadı. Dolayısıyla, dış dünyanın gözünde de bir belirsizlik yok, bir devamlılık ve istikrar var.
Batı’da siyasi çevrelerde ve medyada, tartışılan başlıca soru, Erdoğan’ın yeni Başkanlık yetkilerini nasıl kullanacağı, demokrasinin bundan nasıl etkileneceğidir. Yazılanlar ve söylenenler, rejimin daha otoriterleşmesi ve giderek “tek adam” sistemine gitmesi endişesinin epey yaygın olduğunu gösteriyor. Bu algının değişmesi, Erdoğan yönetiminin seçim kampanyasında sık sık tekrarladığı “daha güçlü bir demokrasi” sözünün tam anlamıyla hayata geçirilmesine bağlı...
Bu aynı zamanda yeni Başkanlık sisteminin işleyişi için de bir test olacak...
Yeni bir sayfa
Yeni dönemde Türk dış politikasının nasıl gelişeceği yabancı çevrelerin diğer önemli bir merak konusu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni, güçlendirilmiş yetkilerle iktidarda kalması, bu konuda da bir devamlılık olacağı tahminlerini güçlendiriyor. Bu son dönemde Türkiye’nin ilişkilerini geliştirdiği Rusya başta olmak üzere birtakım ülkeler için sevindirici bir gelişme.
Batı bu konuda daha ihtiyatlı, hatta ABD başta olmak üzere bazısı -resmen ifade etmeseler de- tedirgin. Yeni dönemde MHP destekli iktidarın daha sert politikalar izlemesini bekleyenler de var.
Aslında yeni dönem, dış ilişkilerde de yeni bir sayfa açmak, yeni dostluklarla beraber eski dostlukları canlandırmak için bir fırsat da olabilir; olmalıdır da...
