Rusya’nın siyasi hayatına 18 yıldan beri hâkim olan Vladimir Putin’in pazar günkü seçimlerde yeniden 6 yıl için Devlet Başkanı seçilmesi kimseyi şaşırtmadı.
Bunun beklenen bir sonuç olmasının iki esas nedeni var. Birincisi, Putin’in güçlü ve aynı zamanda popüler bir lider olmasıdır. Halkın çoğunluğu ondan memnundur. Seçimlerin sonucu kendisine verilen bir “güvenoyu” ve “devam” işareti niteliğindedir...
İkinci neden, Putin’in karşısındaki muhalefetin bölünmüş ve zayıf olmasıdır. Yani seçimlere katılan diğer 7 aday, onunla boy ölçüşebilecek çapta politikacılar değil. Dolayısıyla, çoğu seçmenin gözünde bunlar bir alternatif olarak görülmüyorlar.
Putin’in bu seçimde oyların yüzde 76.6’sını kazanmasına yardımcı olan başka ikincil nedenler de var tabii. Örneğin, Aleksi Navali gibi daha güçlü muhaliflerin aday olmasına izin verilmemesi gibi. Ya da sandıklarda birtakım hilelerin yapılması gibi... Ne var ki bunlar dahi Putin’in bu yarıştaki galibiyetini engelleyecek nedenler değil...
Başarı sicili
Rus halkının hatırı sayılır çoğunluğunun Putin’i 2024 yılına kadar iktidarda görmek istemesinin de birkaç önemli nedeni var. SSCB’nin dağılmasından az sonra politikaya atılan Putin, kısa zamanda başarılı ve güçlü bir lider olarak kendisini belli etti. Ülkede siyasi istikrarı sağladı. Başbakan ve Devlet Başkanı olarak Rusya Federasyonu’nu yeniden bir Süper Güç durumuna getirmeye çalıştı. Geliştirdiği silahlarla (son olarak yeryüzündeki her hedefi vurabilecek füzelerle) dünyanın önde gelen bir askeri gücü olmasını sağladı. İçeride halkın yaşam standardını yükseltmeye yönelik adımlar atarken, dışta da Suriye yoluyla Akdeniz’e inmek gibi eski bir hayali gerçekleştirdi. Kırım’ı ilhak ederek Rus halkının milli duygularını galeyana getirdi.
Madalyonun öbür yüzü
Kuşkusuz bunların yanında halkın bir kesiminin şikâyet ve eleştirilerine yol açan durumlar da var. Örneğin, devlet kademesinde yaygın olan yolsuzluklar, ekonomik sıkıntılar, gelir dağılımındaki eşitsizlikler ve kamu hizmetlerindeki yetersizlikler bunların başında geliyor. Ayrıca Putin’in otoriter davranışları, muhaliflerin baskı altında tutulması, özgürlüklerin kısıtlanması da ciddi şikâyet konularıdır.
Putin de bunların farkında ki son konuşmalarında önümüzdeki dönemde siyasal ve ekonomik reformlar üzerinde odaklanacağı sözünü verdi...
Bu seçimlerle 65 yaşındaki Putin iktidarını 6 yıl daha garantiledi. Mevcut yasalar bir dönem daha seçime girmesine imkân vermiyor. Ama daha şimdiden Moskova’da bu kısıtlamanın kaldırılabileceğini ve Putin’in liderliğini sürdürmeye niyetli olduğunu söyleyenler var.
Baksanıza, Çin’de daha geçen hafta Devlet Başkanı Şi Cinping’in görev süresi, anayasada yapılan bir değişiklikle, “ömür boyu” uzatılmadı mı?
Bu da başlanan işlerin tamamlanması ve istikrarın sürdürülmesi adına yapılıyor... Ve klasik demokratik kavramlar ve kurallar geri plana itiliyor...
