Türkiye’de geçmiş seçim kampanya- larında dış politika nispeten az değinilen ve tartışılan bir konuydu. Partiler seçim bildirgelerinde bu sorunlara, iç siyasal ve ekonomik konulara kıyasla, çok sınırlı yer ayırırlardı. Mitinglerde de liderler ve diğer adaylar dış politikadan neredeyse hiç söz etmezlerdi...
Bunun bir nedeni, Türkiye’nin gündeminde seçmeni çok yakından ilgilendiren dış politika meselelerinin bulunmaması, diğer bir nedeni de partilerin bu alanda söyleyecek önemli ve özgün şeylerinin olmamasıydı.
Bu durum şimdi değişmiş görünüyor. Türkiye’nin etrafı ateş çemberi içinde. Ankara’nın dost ve müttefikleriyle başı dertte. Türk diplomasisi bölgesel hatta küresel roller üstleniyor. Türk Silahlı Kuvvetleri sınır ötesi operasyonlar yapıyor, komşu ülkelerde askeri bir varlık gösteriyor...
Türkiye’de dış meseleler artık “sokaktaki adam”ın ilgi alanına giriyor. Seçmen artık dış politikayla ilgili şeyler de duymak istiyor...
Stratejik hedef
Bu bakımdan siyasi partilerin bu kez seçim beyannamelerinde dış politikaya daha geniş yer vermesi doğal. Seçim beyannamelerinde dış politika konusunda yazılanlar, daha “kitabi” ve genel niteliktedir. Yani o partilerin spesifik dış meselelerde ne yapacağı bağlamında somut ve açık ifadeler yok. (Belki bunlar mitinglerde veya basın toplantılarında açıklanır)...
Ama yazıldığı şekliyle de, gerek AK Parti’nin, gerekse de CHP’nin seçim bildirgelerinde, dış politika yönelimleri hakkında dikkat çekici vurgular var.
AK Parti beyanname- sinde, Türk dış politikasının bölgesel ve küresel roller üstlenmesine verilen önemin, Cumhur- başkanı’nın sık sık tekrarladığı “Dünya beşten büyük” sözü de ön plana çekilerek belirtilmesi, önemli bir vurgu. AK Parti yeni bir küresel düzen için hareket geçmeyi bir misyon olarak benimsiyor.
AK Parti beyannamesinde diğer önemli bir vurgu, AB ile bütünleşmenin Türk dış politikasının “stratejik hedefi” olduğuna ilişkin cümledir. Türkiye’den AB’ye karşı sık sık yükselen sert seslere rağmen, bu “ilkesel duruş”un hâlâ geçerli olduğu mesajı verilmiş oluyor. Ancak Türkiye’nin iç siyasal koşulları ve AB üyesi bazı ülkelerle bozuk ilişkileri ortamında bu hedefe nasıl ulaşılacağı izaha muhtaç...
Aynı şekilde, beyannamede belirtilen ABD ile müttefiklik ilişkilerinin geliştirilmesi konusunda halen mevcut olan uyuşmazlıkların halli için nasıl bir yol izleneceği de daha detaylı açıklamalar gerektirir...
Barış projesi
CHP bildirgesinde önemli vurgulardan biri, barışçı dış politika ile ilgili. CHP şimdiki maceracı politikayı eleştirerek herkesle dostluk ve uzlaşma vaadinde bulunuyor. Bu arada yeni bir fikir ortaya atarak, Türkiye, Suriye, Irak ve İran’la birlikte bir Ortadoğu İşbirliği ve Barış Teşkilatı kurmayı hedefliyor. Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçilirse, Esad ile görüşeceğini açıklıyor.
Kampanya sırasında partilerin dış politika programlarını daha detaylı şekilde irdelemeye devam edeceğiz.