Yakın geçmişte yurt dışına gidenler hatırlayacak- lardır: Bırakın Uzakdoğu’da, Afrika’da veya Latin Amerika’da, Avrupa’da dahi sokaklarda, iş yerlerinde veya restoranlarda Türklere rastlamak pek mümkün değildi.
1960’lı yıllarda özellikle Almanya’ya yönelen büyük işçi akınının ardından çeşitli Avrupa ülkelerinde bir “Türk nüfusu” oluşmaya başladı. Yüksek tahsil için Avrupa’ya gidenlerin sayısı da çoğaldı.
Son yıllarda ise Avrupa’nın çeşitli yerleri Türk turistlerin başlıca destinasyonu oldu; özellikle bayram tatillerinde Roma’dan Paris’e, Viyana’dan Barselona’ya kadar çeşitli Avrupa kentleri Türk turistlerle dolup taşar hale geldi...
Sadece Avrupa’mı? Türklerin yeni destinasyonu Afrika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Uzakdoğu’ya kadar uzandı. O diyarlarda da artık çalışan veya okuyan, yani oralarda yaşayan az veya çok sayıda Türk vatandaşı var.
Rakamlar konuşuyor
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun geçen hafta Meclis’e sunduğu bir rapor, rakamlarla dünyadaki Türk nüfusu “patlaması”nı gözlerin önüne serdi.
Bu verilere göre, halen yeryüzündeki 154 ülkede yaşayan Türk vatandaşlarının toplam sayısı 6 milyonu geçiyor.
Türk nüfusunun büyük olduğu ülkelerin başında Almanya (2 milyon), Fransa (700 bin), Hollanda (500 bin), Avusturya (250 bin), Belçika (240 bin) geliyor. ABD’de 300 bin, Avustralya’da da 150 bin Türk vatandaşı var.
Başta belirttiğimiz gibi artık nereye giderseniz, bir Türk’e rastlamak şansınız mevcut. Örneğin Fiji’de 4, Nepal’de 6, Burundi’de 10, Çad’da 20, Gabon’da ve Kongo’da 30 Türk vatandaşı yaşıyor!
Nüfus ve nüfuz
Bu veriler, dünyaya açılan ve yayılan bir “Türk nüfusu”nun hatta bir Türk Diaspora’sının oluşmasını gösteriyor.
Dış ülkelerdeki “Türk nüfusu” aynı zamanda bir “Türk nüfuzu” da oluşturur mu?
Yıllardan beri konuştuğumuz bir konu var: Amerika’da, Avrupa’da ve başka diyarlarda, birtakım etnik diasporaların ve ona bağlı lobilerin, bulundukları ülkelerin politikaları üzerindeki etkileri büyük oluyor. Dış ülkelerdeki Türk nüfusu da, kendi nüfuzunu ve etkinliğini gösteremez mi?
Daha birkaç gün önce Fransa’da Cumhurbaşkanı Macron, Ermeni lobisinin etkisiyle, 24 Nisan tarihini “Ermeni Soykırımı Günü” ilan etti. Bu karar Ankara’yı her zamanki gibi sinirlendirdi, sert tepki göstermeye sevk etti.
Fransa’daki Ermeni nüfusu Türk nüfusunun yarısı. Ama onlar etkilerini hissettirebiliyorlar. Çünkü entegre olmuşlar, siyasetten ekonomiye ve sanata kadar çeşitli alanlarda etkin olabiliyorlar, kurdukları organizasyonlarla da seslerini duyurabiliyorlar. Maalesef Avrupa’da Türkler şimdiye kadar böyle bir performans gösteremedi.
Umarız bundan böyle, dışarıda artan Türk nüfusu ile artık Türk nüfuzunun yükselmesi mümkün olur...