ABD Başkanı Trump’ın Suriye’deki Amerikan askerlerini “çok yakında” çekeceğine dair yaptığı sürpriz açıklamanın arkası gelmedi. Diğer Amerikan yetkililerinden bu kararı teyit eden aydınlatıcı bir
söz duyulmadı! ABD Dışişleri Bakanlığı böyle bir karardan haberinin olmadığını itiraf etti. Belli ki Trump bu kez de karar alırken en yetkili kurumlara danışmadı bile...
Dolayısıyla, Trump bu açıklamasıyla ABD içinde ve dışında herkesi şaşırttı. Bu nedenle, sorulan soru şu: ABD gerçekten Suriye’den kuvvetlerini çekecek ve Trump’ın deyişiyle “bu işi başkalarına bırakacak” mı? Bu, ABD’nin Suriye politikasında bir değişikliğin işareti mi? Yoksa sadece bir “deneme balonu” mu?..
Değişen ne?
İlginç olan husus, Trump’ın açıklamasının ABD’de fazla ilgi görmemesi, Amerikan basınında dahi doğru dürüst ele alınmamasıdır. Bu, Trump’ın söylediklerinin pek ciddiye alınmadığı anlamına mı geliyor acaba?
Türkiye gibi Suriye meselesiyle doğrudan ilgili olan ülkelerde yapılan yorumlar, ABD’nin Suriye’deki askerlerini “çok yakında” çekeceğine pek ihtimal verilmediğini gösteriyor.
Bu şüphenin birkaç önemli nedeni var:
- ABD’nin şimdiye kadar sürdürdüğü resmi pozisyon Suriye’den kesinlikle çekilmeme yönündeydi. Trump’ın Ohio’da ayaküstü söyledikleri bu pozisyona ters düşüyor. Hele Dışişleri Bakanlığı gibi politika yapıcılarından bir teyit gelmemesi bu kuşkuları artırıyor.
- Trump bu açıklamasını, Dışişleri Bakanlığı’nın ve Ulusal Güvenlik Kurulu’nun başına “şahin” isimleri getirdiği bir zamanda yaptı. Suriye’den çekilme kararı (öyle kesinleşmiş bir karar varsa) bu yeni atananların tutumlarıyla çelişiyor.
n En önemli soru da şu: ABD şu sırada Suriye’den çekilip meydanı rakipleri Rusya’ya ve İran’a bırakır mı? ABD’nin Suriye’de bir askeri varlık göstermesinin başlıca amacı, bölgede kendi siyasal, güvenlik ve ekonomik çıkarlarını korumak ve nüfuzunu canlı tutmaktır. Bu aynı zamanda Suudi Arabistan, İsrail ve Körfez ülkeleri gibi müttefiklerinin (özellikle İran karşısında) güvenliği için gerekli sayılmıştır. Suriye sorunu çözümlenmeden ABD’nin buradan çekilmesi bu temel kaygı ve amaçlarıyla pek bağdaşmıyor.
Güvenilir mi?
Bu durumda Trump’ın durup dururken neden böyle hızlı bir çekilmeden söz ettiği sorusu da akla geliyor.
Bu konuda Türkiye’de de yapılan tahminlerden biri şu: Trump’ın esas odak noktası Asya-Pasifik bölgesidir. Dolayısıyla, dikkatini ve enerjisini Ortadoğu’dan o bölgeye kaydırmaya kararlıdır...
Diğer bir değerlendirme de, Trump’ın Suriye’de askeri değil, diplomatik bir rol oynamak istediği, Cenevre sürecini canlandırıp Suriye’nin siyasi geleceğinde etkinliğini kullanmayı planladığıdır...
Bu ve buna benzer tahmin ve görüşlere rağmen, Trump’ın açıklamasını ABD’nin kesin bir kararı saymak pek gerçekçi görünmüyor. Hele şaşırtıcı ve tutarsız laflarıyla ün salan Trump’ın bu çekilmenin “çok yakında” gerçekleşeceğine dair sözüne güvenmek çok zor...