SERVİS TAKİP EDEN AİLELER...

Fatsa’da bir servis şoförü, taşıdığı bazı kız öğrencilere cinsel içerikli telefon mesajları yolladı 2013’te.

Çocuklar ailelerine söyledi, aileler şikayetçi oldu, servis şoförü önce gözaltına alındı sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Kurda kuzu
emanet edercesine, sistem, aynı adamın servis şoförü olarak çalışmaya devam etmesine izin verdi.

Sonra o kurt 2014 yılında yine arabasında taşıdığı 15 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz etti.

Tek olay değil bu, 13 yaşındaki çocuk da var servis şoförü tecavüzüne uğrayan üniversite öğrencisi genç kız da...

Sadece bunlar da değil.

Hatırlayın, Bağdat Caddesi’nde 19 yaşındaki genç bir kıza tecavüz eden sapığın, 8 ayrı
sabıkası olmasına rağmen bir bankanın servisinde şoför olarak çalıştığı ortaya çıkmıştı.

Sadece İstanbul’da, korsan olarak yani ne araç ne de şoförün güvenliğine dair hakkında bilgi sahibi olunmayan 8 bin servis aracı var.

Diyelim ki şanlısınız, kaçak olmayan, güvenilir, gerekli belgeleri tamam bir servise verdiniz çocuğunuzu, iş bitiyor mu?

Bitmiyor aksine işi şansa bırakmamak gerekiyor.

Geçen sene 5 yaşındaki kızımın, İstanbul’un en güvenilir markalarından birine bağlı olarak çalışan aracını takip ettim bir süre.

5 kilometrelik bir mesafede, ters yola girme, yasak olan yerden U dönüşü yapma dahil bir sürü hatasını tespit ettim, videoya çektim okula yolladım, ancak bir süre sonra gereğini yaptılar.

Çocukların ruhsal gelişimi ya da öğrendikleri şarkıdan tutun da küfre kadar bir sürü sebepten dolayı okul öncesi eğitim alan ya da ilkokul çocuklarıyla, lise öğrencilerinin bile aynı serviste yolculuk etmemesi gerekir aslında ama daha oralara gelemedik biz.

Şimdilik çocuklarımız
sağ salim okullarına gidip, sağ salim evlerine dönebilsinler, bize yeter kısmındayız...

MALAZGİRT Mİ KURTULUŞ SAVAŞI MI?

Türkler, Anadolu’ya Malazgirt Savaşı’yla değil, çok daha öncesinde geldiler.

Malazgirt Savaşı, Türklerin Bizans ordusuyla ilk karşı karşıya gelişi değil.

İlk akınlar 1016’da Çağrı Bey zamanında başladı. 1049’da Tuğrul Bey döneminde, Bizans ordusu, Pasinler’de ağır bir yenilgiye uğratıldı.

Sultan Alparslan döneminde de Anadolu’ya akınlar 1064 yılında başladı ve uzunca süre devam etti.

Bu az bildiklerimiz Malazgirt Savaşı’nın önemini azaltmıyor.

Türklerin Anadolu’daki varlıklarını egemen hale getiren, Vatikan’a 1. Haçlı Seferi’ni düzenleme kararını aldıran, önemli siyasi sonuçları olan savaşın adıdır Malazgirt.

Tam 851 yıl sonra başlayan Büyük Taarruz, bir devam savaşıdır aslında.

Türklerin, Malazgirt Savaşı’yla başlayan Anadolu’da egemenliklerini korumak adına yaptıkları son büyük savaşın başlangıç tarihidir.

Tıpkı Malazgirt Savaşı gibi siyasi sonuçlar doğurmuş olan bir savaştır aynı zamanda.

Son bir haftadır, Zafer Bayramı kutlamaları gölgede kalsın diye Malazgirt zaferine ağırlık verildiğine inanan bir sürü insan gördüm.

Birileri yine senin bayramın, benim bayramım diye ikiye bölünelim istiyorlar.

Tarih bizim tarihimiz, ikisi de olmasa olmayacağımız zaferler.

Bilmem anlatabildim mi?

DOST OLUNACAK “GAVUR”

Terör saldırısının ardından,

- Grevde olan Barselona havalimanı işçileri, ulaşımda sıkıntı yaşanmaması
için grevlerini askıya aldılar.

- Sosyal medyada, iki cümle ya da dokunaklı bir resim paylaşmanın teröre karşı yeterli olmayacağını bildikleri için zahmete katlandı İspanyollar. Cuma günü saat 12.00’de tüm ülke meydanlara indi, “sizden korkmuyoruz” diye sesini yükseltti.

- Şubat’ta “daha fazla mülteci ülkemize gelebilir” diye sokaklara dökülen Barselona halkı saldırıdan sonra da fikrini değiştirmedi. Saldırıyı bahane edip, zehirli fikirlerini saçmak için sokağa dökülen Neo-faşist gruplar Cumartesi günü Barselona halkından sopa yedi.

- Taksiler turistleri hiç para almadan güvenli bölgelere taşıdı, haftalardır turistlere “gelmeyin artık” diyen İspanyol halkı, oteli saldırı bölgesinde olanlara evini açtı, onları konuk etti. Futbolu en az bizim kadar sevmelerine rağmen saldırıdan sonraki gün, spor gazeteleri dahil, ne transfer konuştular, ne hakem ne de fikstür...

Bölgesel milliyetçilik sorunları yaşayan, belirli bölgelerin ayrılık referandumuna hazırladığı bir ülkenin gösterdiği dayanışma duygusuna şapka çıkarmaktan fazlası gelmiyor elden. Ayrıca Hayrettin Karaman duymasın ama böyle “gavurla” dost da olurum ben.