SADECE TÜRKİYE’DE OLUR...

Ders kitabına, bir komedi filmi esprisini gerçek zannederek, “4. element tahta” diye yazabilen yayıncı, o kitaba okumadan onay veren bürokrat ve rezalet ortaya çıktıktan sonra da kimsenin bedel ödemediği düzen,

Yeni yapılacak opera binasının mimarisini konuşmayı, sanattan konuşmak zanneden iyi niyetli saflık,

İlan edilmiş bir sınav sistemini daha uygulamaya başlamadan beş kere değiştirmek ve sınav sistemi tartışmasını, eğitimde daha iyiyi aramak zanneden garip inanış,

Uçakta karısını yanağından öpen adama ‘iffetsiz’ etiketi yapıştıran ve “Burası Türkiye, edepli olacaksınız!” diye racon kesen ama yaptığının röntgencilik ve gerçek edepsizlik olduğunun farkında bile olmayan aymazlık,

Gölcük Müftüsü olduğu dönemde “Mağazalarda ambalajı açılmış ürünler hep yarı fiyatına satılır. Anlayana” diye yazan ve kadınların tepkisini çeken kişinin Düzce İl Müftü Yardımcısı olarak terfi ettirilmesine şaşıran optimist tavır,

“Akaryakıt ürünleri zamlanınca otomobil satışları düşer, toplu ulaşım kullananların sayısı artar” diye öğretilen iktisat teoremini çöpe atan araba sevdası,

Maalesef ve ancak Türkiye’de oluyor...

DENKTAŞ’I ŞİKÂYET EDEN ADAM...

Bizim medyamız magazin hafızalıdır, o yüzden Edhem Dirvana adı fazla dikkat çekmedi. Oysa Sadrazam Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa’dan gelir ailenin kökeni. Mehmed Emin Dirvana, ‘Kıbrıs’a atanan ilk Türk Büyükelçisi’ unvanını taşıyan kişidir.

Hatta Türk Büyükelçisi olarak, Rauf Denktaş’ı ‘huzuru bozan provokasyonlar’ nedeniyle Ankara’ya şikâyet ettiği de bilinmektedir.

Kıbrıs’ta sivil direnişi örgütleyen Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu’nun “Kıbrıs’ta cami bile bombaladık” sözü, akla 1964 yılını, Bayraktar Camii’ni ve Büyükelçi Dirvana’yı getirir her zaman.

SINIF FARKI VE KÖPEKLER....

Türkiye’de köpekler zehirlenir, sosyal medyada biraz konuşulur sonra da unutulur.

Bu kez öyle olmadı zira Türkiye’de gücü temsil eden insanların çok sevdiği iki köpek, Django ve Pamuk zehirlendi. Köpeklerin sahiplerinin Tanem Sivar ve Edhem Dirvana olması bir yere kadar önemli.

Django ve Pamuk, Bozburun’daki yat kulübüne giden Muhtar Kent’ten Funda Arkas’a, Kenan İmirzalıoğlu’ndan, Kıvanç Tatlıtuğ ve Ata Demirer’e kadar bir sürü insanın maskot bellediği köpeklerdi.

O yüzden, bu konu gündemde kalacak, o yüzden köpekleri zehirleyen kötü komşu yakasını kolay kurtaramayacak.

İnsanlar arasında sınıfsız toplum yaratacak bir sistem yok ya, belli ki bu kural tüm canlılar için geçerli.

HANGİSİ KADINLAR HANGİSİ ERKEKLER TUVALETİ?

İşin içine zekâ girince tuvalet kapısı bile anlamlı olabiliyor işte.
Gördüğünüz fotoğrafı sosyal medyada buldum, işin ilginci en çok da kadınlar tarafından beğenildi bu paylaşım.

Zekânın gücü adına!

BELA GELİYORUM DER BAZEN...

Akıllı telefonundan oyun oynarken sokaklarda Pokemon avına çıkanları hatırladınız mı?

Tüm dünyaya yayılan bir çılgınlıktı.

Pokemon oyununun yapımcısı olan şirket şimdi de Harry Potter temalı bir oyun için çalıştıklarını açıkladı. Yine sokaklarda, bu kez fantastik canavarları bulmak ve onlarla savaşmak üzerine kurulu bir oyun geliyor uzun lafın kısası. Bakalım bu kez hangi garipliklere şahit olacağız...