- 101 yıl önce, 1918’de, Sarıkamış’ta esir alınan Osmanlı askerleri Sibirya’daki kamplarda yaşam mücadelesi veriyordu. Ruslar, arife iftarını ve bayram sabahını Müslüman Tatarların evinde geçirmeleri için 24 saat izin vermişti Osmanlı askerlerine.
- 100 yıl önce, arife gününe denk gelen 27 Haziran 1919’da, Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Bey, Kuvayı Milliye hareketi için yaptığı çalışmaları tamamlamış, bayram namazını kıldırmak, bayram vaazında halka moral vermek için şehrine geri dönüyordu. O bayramın ikinci günü Aydın halkı isyan etti, şehri Yunanlılardan geri aldı ama sadece 6 gün sürdü özgürlük.
- 100 yıl önce, İstanbul, tarihinde ilk kez düşman kuvvetlerinin işgali altında karşılıyordu Ramazan Bayramı’nı. İstanbul Gazeteleri, “Bayram ama acı bayram” diye yazıyordu o günlerde.
- 100 yıl önce, arife gününden, tam 2 hafta önce Amasya’da, Beyazıt Camii’ne geldi Mustafa Kemal Atatürk.
Vaiz Abdurrahman Kamil Efendi, bir gece önce tanıştığı etkilendiği, Çanakkale Kahramanı genç subayın ricasını kırmadı, Cuma vaazında “Kurtuluşumuz ancak halkın elindedir” dedi. 4 gün sonra Menemen’de kıyım yaptı Yunan Ordusu. Ertesi gün Kuvayı Milliye derneklerini yasakladı, toplanan güçlerin dağıtılmasını emretti bir telgrafla...
- 100 yıl önce, bayrama sadece bir hafta kala, özgürlük meşalesini yakmak için Amasya Genelgesi’ni yayınlamıştı Mustafa Kemal Atatürk. Arife günü 2. Ordu ve 15. Kolordu komutanlıklarına telgraflar çekiyordu. Bayramın ilk günü Tokat’a gitmek için yola çıkmıştı.
- 97 yıl önce, Ramazan Bayramı olan, 28 Mayıs 1922’de, TBMM önünde, Mustafa Kemal Atatürk, yanındaki Abdullah Azmi Efendi’nin, ordumuzun başarısı için ettiği duaya katılıyordu.
- 95 yıl önce, Cumhuriyet’in ilk Ramazan Bayramı olan, 4 Mayıs 1924’te, Mustafa Kemal Atatürk, bayram namazını, Hacı Bayram Veli Camii’nde kıldı ve protokolle konutunda bayramlaştı…
- Bugün arife, yarın bayram ya, Suriye’de, Irak’ta bu ülkenin gencecik çocukları, komutanları, yüzyıl sonra “Eskiden Türkiye 780 bin kilometrekare büyüklükte bir ülkeymiş” demesinler diye canı pahasına mücadele ediyor. En çok onların bayramları kutlu olsun...
Eğer doğruysa Mustafa Sandal, sevgilisiyle, Cannes’da geceliği 15 bin lira olan bir otelde kalmış.
Üç haftadır hemen her yerde, her fırsatta bu cümleyi okuyoruz.
Fena halde kârda Mustafa Sandal, 15 bin lira harcadı en az bir milyon liralık reklam yaptı.
Bayılıyorum medya zekâmıza...
YA BİZDE OLSAYDI HABERLERİ...
- Mister Bürokrasisi...
ABD Donanması, Başkan Donald Trump’ın Japonya ziyareti sırasında, bir geminin adını sakladı kendi Başkanı’ndan.
Söz konusu gemi, geçtiğimiz sene ölen ve Trump ile arası bozuk olan Senatör John McCain’in adını taşıyordu.
Beyaz Saray, bir elektronik postayla önce geminin adının kapatılmasını istemiş.
Sonra da, Trump’ın konuşmasını dinlemek için, McCain gemisi hariç tüm filodaki personele davet gitmiş.
Normal bir ülkede skandal sayılır bu kadar gelişme ama “Trump, haberim yoktu, arkadaşlarım iyi niyetliler” dedi konu kapandı...
- Mösyö Demokrasisi:
Fransa iç istihbarat teşkilatı DSGI, son iki haftada 9 gazeteciyi merkezine davet edip, ifadelerini aldı.
Gerekçe ne Sarı Yelekli eylemleri ne IŞİD ne de Fransız aşırı sağındaki hareketti.
Dokuz gazeteci, Cumhurbaşkanı Macron aleyhine haber yaptıkları için ifadeye çağrıldılar.
Bu toprakların muhalifleri için, 1902’de Paris’te yapılan 1. Jön Türk Kongresi’nden beri, Fransa hep öykünülen bir ülke oldu.
Demek Macron’un “Mösyö Demokrasisi” böyle oluyormuş...
Demek takvim ileri gitse bile zamanda geri giden ülkeler oluyormuş...