Müzik derslerinde, çocuklara, Atatürk’ün sevdiği şarkılar öğretilmezse kıyamet kopar mı?
Bence kopmaz, önemli olan, öğrencilere, Atatürk devrimlerinin, askeri ve siyasi başarılarının doğru anlatılması, bunun yapılacağı ders de müzik dersi değil.
Müzik dersinde müzik öğrenilir ama görünen o ki yeni müfredatta bu pek mümkün olmayacak.
İlkokul 1. ve 5. sınıf müzik dersi kitaplarından piyano ve keman çıkarılmış yerine bağlama, kaşık, kemençe konmuş.
Niye hepsini birden öğrenmesin ki çocuklar?
Yoksa enstrümanlarda da milli ya da değil tartışması mı yaşamamız gerekiyor?
Piyano ve kemanı ders kitaplarından çıkarma kararı alanlar Sultan 2. Abdülhamit’in piyano ve keman çaldığını, Saray’a ilk elektrikli piyanoyu getirenin yine Sultan 2. Abdülhamit olduğunu bilmiyorlardır tahminen.
Biraz baksalar, 1711’de icat edilen piyanonun son derece hızlı bir şekilde Osmanlı sarayına geldiğini görecekler.
Sonra 3. Selim’den, Padişah Vahideddin’e kadar bir sürü Osmanlı sultanının gayet iyi piyano çaldığını, besteler yaptıklarını, şehzadelere ders veren İtalyan bestecilere de Paşa unvanı verildiğini öğrenecekler.
Hepsinden geçtim, Evren Kutlay’ın Osmanlı’nın Avrupalı Müzisyenleri kitabını okusalar, en zor şartların sürdüğü dönemde bile müzik öğrenmesi için Avrupa’ya çok sayıda öğrenci yollandığını da fark edecekler.
Beethoven gibi en önemli besteciler, Rachmaninov gibi en önemli piyanistlerin ortak özelliği 4-5 yaşında piyano başına oturmuş olmaları.
Biz ne yapıyoruz, çocukları piyano başına oturtmaktan geçtim, müzik dersi kitaplarından piyanonun resimlerini dahi kaldırıyoruz.
Bravo bize, kocaman bir bravo...
ÖĞRENCİLERE UYUŞTURUCUYU NASIL SATIYORLAR?
Uzun zamandır okullarda uyuşturucunun yaygınlaşmaması için mücadele eden bir isimle konuştum geçen hafta.
Özellikle kolejlerde okuyan ve daha pahalı narkotik maddelere ulaşmaya çalışan öğrencilerin durumunu anlattı bana.
Kilit iletişim aracı WhatsApp uygulaması olmuş.
“Operatör” dedikleri birinin numarası kolejlerde elden ele yayılıyor.
Sonra öğrenciler o numaraya, ne istediklerini, ne kadar istediklerini, nerede olduklarını yazıyorlar.
Ardından da operatörün yönlendirdiği kurye devreye giriyor. Yine operatörün yönlendirmesiyle onunla buluşuyor, zehri ondan teslim alıyor, ödemeyi de ona yapıyorlar.
Ekonomik açıdan daha geri olan ilçelerde, bonzai ve benzeri ölümcül uyuşturucular daha çok akran, arkadaş vasıtasıyla satılıyormuş öğrencilere.
Çoğu kişi farkında değil ama İstanbul’da Narkotik Şube üst üste operasyonlar yapıyor bu sıralar.
Ancak çocukları uyuşturucudan korumak sadece polisin işi değil.
Aileler özellikle yeni dönem iletişim olanaklarını mutlaka kontrol altında tutmalı.
GERÇEK GÜNDEM HANGİSİ?
”Kuzey Irak, Irak’tan ayrılır mı?”, “Alişan neden nişanlısından ayrıldı?”
”Kuzey Kore yeni bir bomba denemesi yapar mı?” “Bizim takım bomba bir transfer daha yapar mı?”
”Okullar açılıyor, çocuğum iyi eğitimi alabilecek mi?”, “Okullar açılıyor, acaba trafik ne kadar tıkanır?”
Bizim ülkemizde birinci sorular görünen gündem, ikinci sorular gerçek gündemdir.
Acı ama gerçek bu...