Nil Kural

Nil Kural

nil.kural@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Matt Damon ve Christian Bale gibi iki yıldız oyuncunun başrollerini paylaştığı “Asfaltın Kralları”, spor filmi klişelerinin işlediği eli yüzü düzgün bir seyirlik

“Asfaltın Kralları / Ford v FerrarI”
Yön.: James Mangold
Oyn.: Matt Damon (Carroll Shelby), Christian Bale (Ken Miles), Caitriona Balfe (Mollie Miles), Jon Bernthal (Lee Iacocca), Tracy Letts (Henry Ford II), Josh Lucas (Leo Beebe)
Sen.: Jez Butterworth, John-Henry Butterworth, Jason Keller
Gör.: Phedon Papamichael
Müz.: Marco Beltrami, Buck Sanders

Haberin Devamı
Rekabetin arkasındaki iki adam



Yarış otomobillerinin hız tutkunu pilotları zaman zaman sinemanın anlatmayı sevdiği spor filmlerinin öznesine dönüşüyor. Asif Kapadia imzalı Ayrton Senna’ya odaklanan belgesel “Senna” (2010), Ron Howard imzalı ve iki pilotun rekabetini merkeze alan “Rush” (2013) derken pistlerde geçen en yeni film “Asfaltın Kralları / Ford v Ferrari” adını taşıyor ve yıldızlarla dolu bir kadrosu var. Başrollerini Matt Damon ile Christian Bale paylaşıyor; yönetmen koltuğunda ise kariyerinde James Bond filmleri bulunan kalburüstü ana akım yapımlara imza atan James Mangold oturuyor.

Gerçek hikayeden yola çıkan filmde, bu kez iki pilotun birbirleriyle (“Rush”) veya bir pilotun kendi çelişkileriyle (“Senna) mücadelesi değil, iki şirketin rekabeti merkezde, Ford ile Ferrari’nin. Bir de erkek dostluğu. Henry Ford II, on binlerce araç satmaktan öte bir pazarlama taktiğine gider ve ‘zafer’ anlamına gelen bir yarış otomobili üretip Fransa’da 24 saat süren Le Mans yarışını kazanmayı kafasına koyar. Bu yarışları kimselere bırakmayan Ferrari tarafından aşağılanmak da bu kararı tetikler. Bu zorlu görevde, eskiden beri arkadaş olan iki adam öne çıkacaktır: Emekli yarış pilotu Carroll ve aksi, işinde harikalar yaratan İngiliz pilot Ken Miles. Film, şirketler arasındaki rekabette asıl dostluğa gelene kadar ağır açılsa da, zamanla taşlar yerine oturuyor ve klasik dostluk/spor filmi kalıpları işliyor. Mangold, başarılı yarış sahneleriyle iki yıldız oyuncusuna alan açmak arasında dengeyi sağlıyor. “Asfaltın Kralları”, klişeleri hakkıyla veren, yarış meraklısı olmayan izleyicinin de ilgisini ayakta tutabilen eli yüzü düzgün bir ana akım seyirlik.

Dansa davet

Rekabetin arkasındaki iki adam



İsveç’in Oscar adayı Levan Akin’in imzasını taşıyan “Ve Sonra Dans Ettik / And Then We Danced”, Tiflis’de dans dünyasında geçiyor. Gürcü halk dansçısı Merab (Levan Gelbakhiani), ana topluluğa girmek için çabalamaktadır. Gruba İrakli (Bachi Valishvili) adlı yetenekli bir dansçının katılması hem rekabeti tetikler hem de Merab için cinsel kimliğini keşfetmenin yolunu açar. Gürcü kökenli İsveçli yönetmen Levan Akin, insanların kendilerini keşfetmesini dans ve beden üzerinden etkileyici şekilde gösterirken filmin ilk kez kamera karşısına geçen oyuncusu Gelbakhiani âşık olmaktan acı çekmeye uzanan duyguları etkileyici şekilde yakalıyor. “Ve Sonra Dans Ettik”, LGBTİ temasının arkasında dururken yan karakterlerinde kimseyi düşmanlaştırmayan ve kahramanlarını kurbanlaştırmayan bir yapım. Dinamik kamera kullanımıyla büyüleyici dans performanslarını sunarken Tiflis kültürü ve mimarisinden de yararlanan film, yılın en etkileyici yapımlarından.

“Oyun”a devam

Rekabetin arkasındaki iki adam



Türkiye sinemasının önemli yönetmenlerinden Pelin Esmer, Mersin Arslanköylü kadınların tiyatro oyunu sahnelemesini sunan “Oyun”la (2006) birçok ödül kazandı. Yeni belgeseli “Kraliçe Lear” da Arslanköylü kadınların turnesini takip ediyor. Onların Shakespeare’e getirdikleri yorumu gösterirken sanatın dönüştürücü etkisini yakalayan film, Adana Film Festivali’nden Yılmaz Güney Ödülü ve SİYAD Cüneyt Cebenoyan En İyi Film Ödülü’nün de aralarında olduğu ödüllerle döndü.