Tom Holland’ın ikinci kez Örümcek Adam’ı canlandırdığı “Örümcek-Adam: Evden Uzakta / Spider-Man: Far From Home”, ergenlik halleri arasında aksiyonu ikinci plana atıyor
Artık sınırları uzay kadar genişleyen Marvel evreninin yeni filmi “Örümcek-Adam: Evden Uzakta / Spider-Man: Far From Home”, son Avengers filmi “Avengers: Endgame”in bittiği yerden başlıyor.
Spider-Man yani Peter Parker, Tony Stark’ın yasını tutarken bir yandan normal bir lise çocuğu hayatı sürmek istiyor. Hoşlandığı MJ’ye Avrupa’ya yapılan okul gezisinde açılma planları yapıyor. Peter Parker’ın bu planları, Nick Fury’nin dünyayı tehdit eden canavarlar konusunda yeni karakter Mysterio’ya yardım etmesini istemesiyle bozuluyor.
Tom Holland’ın bir önceki Spider-Man filmi “Spider-Man: Homecoming”le kahramanı devralması, Spider-Man’e gençlik aşısı olmuştu. Ergenlik hallerinin ve mizahın öne çıktığı “Homecoming”deki bu eğilimler “Evden Uzakta”da da devam ediyor. Ancak bu kez, okul gezisi üzerinden ilerleyen hikayede, aksiyonun fazla arka planda kaldığı ve filmin hitap ettiği kitlenin yaşının iyice düştüğünü söylemek mümkün. Yetişkin izleyiciler için seyir deneyimi pek eğlenceli bir hal almıyor. Dolayısıyla “Evden Uzakta”nın uçsuz bucaksız Marvel evreninin seri üretiminin zayıf bir ürünü olduğu söylenebilir.
HAFTANIN DİĞERLERİ
Korku sinemasının vazgeçilmez kötü bebekli filmlerinden “Bebeğin Laneti / Curse of the Witch’s Doll”, ABD yapımı ve Lawrence Fowler’ın imzasını taşıyor. Uğur Kaplan’ın yönettiği “Efsunlu - Kabirden Gelen”, haftanın yerli film seçeneği olarak dikkat çekiyor.
Winston Azzopardi’nin imzasını taşıyan “The Boat”, teknede mahsur kalan bir denizcinin mücadelesi üzerine.
Joachim Masannek’in yönettiği “Sevimli Dostlar / Ein tierisches Abenteuer”, Almanya yapımı bir aile filmi.
Hoon-jung Park’ın imzasını taşıyan Güney Kore yapımı “The Witch / Cadı”, hafızasını kaybeden küçük bir kıza odaklanan bir gerilim filmi.
Zhangke’dan ustaca bir film
Çin’deki değişimi yansıtan filmleriyle dünya sinemasının en önemli isimlerinden birine dönüşen Jia Zhangke’nın yeni filmi “Kül En Saf Beyazdır / Jiang hu er nü”, yıllara yayılan bir aşk hikâyesini konu alıyor. Bu aşkın geçirdiği evreninin arka planında toplumdaki sosyal ve ekonomik değişimler var, elbette. Filmde yeraltı grubuna mensup Qiao’nun sevgilisi Bin’i korumaya çalışmasından sonraki olayları konu alan Zhangke, geçen yıl Cannes’da yarışan filminde kadının olgunlaşması üzerine bir öyküyü ustaca anlarla dolu bir yapımla anlatıyor.
Tolkien’in gençliği
“Yüzüklerin Efendisi” ve “Hobbit”in yazarı J. R. R. Tolkien’nin gençliği, okul ve savaş yılları “Tolkien” adlı biyografinin merkezinde. Finlandiyalı yönetmen Dome Karukoski’nin imzasını taşıyan, fantastik edebiyatın efsane ismini ise Nicholas Hoult’un canlandırdığı film özünde yazarın ilham kaynaklarının peşine düşüyor. Kimsesiz kalıp saygın bir okula başlayan Tolkien’in yoldaşlığı lise arkadaşlarında bulması, sevgiyi tanıması, mitolojilere ve dile merakı, savaşın dehşeti ve yaşadığı kayıplar filmde karşımıza çıkıyor. Ancak yazarın ilham kaynaklarının şifrelerini çözmek, okurların ilgisini ayakta tutacak olsa da, bu “Tolkien”in heyecan veren bir biyografi olduğunu anlamına gelmiyor. Klişelerden uzaklaşmayan, düz bir anlatımı seçen ve yazarın heyecan vericiliğinden ve benzersiz yaratıcılığından nasibini hiç almamış bir film karşımızdaki.