Kartal’da çökerek 21 yurttaşın ölümüne sebep olan Yeşilyurt Apartmanı’nın projesini oluşturan Suzan Çayır ile inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu tutuklandılar.
İnşaat Mühendisleri Odası diyor ki:
“Sonuçtan sadece teknik elemanların sorumlu tutulması esas sorumluları gözden kaçırmaktadır. Binanın yapı ruhsatı 1992 yılında verilmiş, kaçak katlar 1995 yılında çıkılmış. Facianın nedeni kaçak katlarla birlikte zemin kattaki dükkân tarafından kolonların kesilmesidir. Kaçak kat ekleyen müteahhit firma, göz yuman belediye, kolonları kestiği iddia olunan dükkân sahibi de sonuçtan sorumludur. “
Ülkede kaçak inşaata göz yuman bir sistem var. İnsanlar “Kaçak yapalım, bir süre sonra af çıkar, bizim kaçak yasallaşır” diye düşünüyor... Haklı da çıkıyorlar.
Son günlerde Göreme’deki kaçak yapılardan söz ettik. Sosyal medyanın isyanı üzerine devreye Cumhurbaşkanı Erdoğan da girdi ve onun verdiği talimatla Göreme’de peri bacalarının dibine inşa edilen kaçakların yıkılmasına başlandı. İyi de... Belediye Başkanı ve bina sahipleri yaptıkları inşaatın imar planlarına uygun olduğunu iddia ediyor. Anlaşılıyor ki imar planları belediye ve diğer yetkili kurumlar tarafından rantiyelerin çıkarlarına göre yapılmış. Binalar yıkılır ama kaçağa göz yuman zihniyet yıkılmazsa her şey eskisi gibi devam edecektir.
GEZİCİ
Gezici Araştırma Merkezi, Türkiye’nin en güvenilir isimleri başlıklı bir anket düzenlemiş. 55 kişilik bir liste oluşturmuş. En güvenilir isim olarak Uğur Dündar birinci sırada, Acun Ilıcalı ikinci sırada çıkmış. 55 kişilik listede 28 gazeteci ve habercinin bulunması dikkati çekiyor. Zaman zaman en güvenilir kurum araştırması da yapılıyor malum. Bu anketlerde “en az güvenilir kurum” olarak 2012’den bu yana hep medya çıkıyor. Bu çelişki nasıl yorumlanmalı...
Acaba önce bir “güvenilir araştırma şirketi” anketi mi düzenlemeli?
PASS
KHK’larla OHAL döneminde üniversitelerden ihraç edilen 4500 dolayında akademisyenin pasaportlarına konulan tahditler ne zaman kaldırılacak? Konuyu CHP MV Sibel Özdemir tekrar gündeme getirdi. Bu akademisyenler üniversiteden herhangi bir yargı kararı olmadan çıkarıldılar. Pasaportları da herhangi bir yargı kararına bağlı olmaksızın iptal edildi. Yurt içinde kamu ve özel üniversitelerde çalışamıyorlar. Pasaport iptaliyle yurt dışında seyahatleri ve çalışmaları da önleniyor.
Ortada bir dizi haksızlık yok mu!
SİGARA
DİYANET İşleri Başkanı Ali Erbaş şöyle demiş:
“Sigara haramdır ve sigaranın haram olduğunu milletimize anlatmalıyız.”
Diyanet İşleri Başkanlığı zaman zaman Milli Piyango ve faizin de haram olduğuna ilişkin fetvalar yayınlar. Ancak faydası olmaz.
Acaba Diyanet, sigara ile mücadele işini Sağlık Bakanlığı ve STK’lara bıraksa daha iyi olmaz mı?
Kafe ve lokantalarda sigara denetimlerinin sıkılaştırılması daha etkili sonuç vermez mi?
KARIŞIK
Vergi uzmanı Ozan Bingöl hayatın değerini(!) anlatıyor...
Vefat edenin yakınlarına yapılan ödemeler şöyle sıralanıyor:
Milletvekili öldüğünde 12.374 TL
Emekli milletvekili öldüğünde 6187 TL
Devlet memuru öldüğünde 2062 TL
SGK’lı öldüğünde 594 TL
Ne demiş Yunus Emre:
“Bir garip ölmüş diyeler
Soğuk su ile yuyalar” (yıkıyorlar)
