“Partili Cumhurbaşkanı” konusunu Anayasa’nın 101. maddesinin son fıkrasında yer alan “... Cumhurbaşkanı seçilenin partisi ile ilişiği kesilir” cümlesini metinden çıkararak hallettik. Gerçi aynı maddenin başlığındaki “tarafsızlık” ile cumhurbaşkanı yeminini düzenleyen 103. maddedeki “tarafsızlık” kelimeleri aynen yerinde duruyor ve pek çok hukukçuya göre bu durum cumhurbaşkanının hâlâ partili olamayacağı anlamına geliyor ise de... Ne gam!
Durum “azıcık” da olsa kurtarıldı, kılıfına uyduruldu...
Ancaaakkk... Bu bağlamda “ufak bir pürüz” daha var.
CHP’li Haluk Pekşen’i dinliyoruz:
“19 Ocak 2012’de kabul edilen 6271 Sayılı Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’nun 4. maddesinin 5. fıkrası aynen şöyle der;
“Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisi ile ilişiği kesilir.”
Bu fıkra yerinde duruyor, hiç dokunulmadı. Dolayısıyla partili cumhurbaşkanı olmak en azından bu yasaya açıkça aykırı. Şimdi YSK’ya, onun ardından Anayasa Mahkemesi’ne itiraz başvurusunda bulunacağım. Sonra da uluslararası yargıya gideceğim.”
Bilinen sırlar...
15 Temmuz darbe girişimi öncesinde MİT’e giderek ihbarda bulunan Binbaşı O.K’nin neden ifadesi alınmıyor diye sorulurken... Birden basına 11 Ağustos 2016 tarihinde savcılığa verdiği ifade sızdırıldı.
İfadede Binbaşı O.K, 15 Temmuz günü 14.30’da MİT’e bilgi verdiğini belirterek:
“‘Bir helikopter Hakan Fidan’ı alacak, diğer helikopterin ne yapacağını bilmiyorum dedim. Bana ne olabileceğini sordular. Ben de büyük bir faaliyet olabileceğini hatta darbe faaliyeti olabileceğini söyledim” diyor.
Demek ki Binbaşı MİT’e “darbe girişimi olabileceği” bilgisini de vermiş. Peki MİT Müsteşarı neden bu bilgiyi Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na aktarmamış? Neden koşa koşa Genelkurmay’a giderken emniyeti de durumdan haberdar etmemiş? Bunlar sır. Bu sırlar Hakan Fidan’nın günün birinde ifadesi alınırsa aydınlanacak. Ama o hiçbir makama ifade vermiyor.
Daha doğrusu, birileri onun ifade vermesine izin vermiyor. Neden acaba!
İTİRAF
FETÖ’nün “Hava Kuvvetleri İmamı” Adil Öksüz’ü serbest bırakan Hâkim Çetin Sönmez itirafçı olmuş. Sorgusunda FETÖ ile irtibatını itiraf etmiş.
Bu yüzden mahkemece, tutuklanması yerine “elektronik kelepçe takılarak, konutunda adli kontrol altına alınmasına” karar verilmiş.
Demek istenirse şüpheliler evlerinde kontrol altında tutulabiliyor.
Tutuklu gazetecilere bu imkân neden tanınmıyor? FETÖ’cü olmadıkları ve itiraf edecekleri bir şey bulunmadığı için mi? Yani onların suçu FETÖ’cü olmamak mı!
DANS
ABD Başkanı Trump Suudi Arabistan’da kılıç dansı yaptı... 110 milyar dolarlık silah siparişini alıp gitti...
Suudiler yıllardır petrol ve hac gelirlerini silaha yatırıyor, karşılığında koltuk garantisi alıyor.
Bu bir yana ufukta bir başka tehlike var.
ABD bölgede bir Sünni - Şii savaşını çıkarmanın hazırlıklarını yapıyor.
Suudi Arabistan, Katar ve diğer Körfez ülkelerini İran’a karşı savaşa hazırlıyor...
Böyle bir savaşa bizi de karıştıracaklar.
Katar’da kurulan üsse 3 bin Türk askerinin gideceği açıklandı.
İran’la ABD ve İsrail hatırı için kapışmak Türkiye’nin başına yeni ve büyük belalar açar. Aman dikkat...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi parasızlıktan Kadın Voleybol Takımı’nı kapatmış!
Keşke kadın takımı yerine birkaç makam aracı gözden çıkarılsaydı!
G.E
BARO
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Baralor Birliği Genel Kurulu’na katılmamasını CHP’li Şahin Mengü, Aydınlık’ta eleştirdi. Dedi ki:
“Anayasa Mahkemesi kuruluş yıldönümüne, Yargıtay Adli Yıl açılışına ve Danıştay yıldönümlerine katılan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, görme özürlü bir genç hanımın nikâhında şahit olacağı ve Bursa’daki diğer programları gerekçesiyle genel kurula katılamayacağını bildirerek, yargının olmazsa olmazı savunma mesleğine Tayyip Erdoğan gibi baktığını ortaya koymuştur...”
Ayrıca... Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu referandumda tek başına bir siyasi parti gibi çalıştı. CHP liderinin Feyzioğlu’na o yüzden de bir teşekkür borcu vardı. Orada olmalıydı...