Ankara Barzani’ye yönelik sert demeçler veriyor.
Bu demeçler Barzani’yi en azından biraz olsun düşündürecek, korkutacak cinsten mi?
Yoksa “Bunların her biri ayrı telden çalıyor, ciddiye almam, bildiğimi okurum” dedirten cinsten mi?
Yanıtı somut örneklerle vermeye çalışalım. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir gece ansızın gelebiliriz” derken, yani Kuzey Irak’a askeri operasyon ihtimalinden söz ederken Başbakan Binali Yıldırım, aynı günlerde “Vatandaş rahat olsun, savaşa girdiğimiz yok” diye konuştu.
Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ise aynen şöyle dedi.
“Tezkerenin özü sınır ötesine askeri operasyon yetkisi verilmesidir. Biz bununla blöf yapmıyoruz.”
Kuzey Irak’a ekonomik ambargo uygulanması konusunda görüş birliği var mı peki? Yanıtı dünkü Hürriyet’in birinci sayfasından aktaralım. Sayfanın sol üst köşesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Barzani’ye “Yaptırımları uyguladığımız andan itibaren ortada kalacaksın. TIR’lar çalışmadığı anda bunlar yiyecek, içecek bulamayacaklar” uyarısı yer alırken hemen altta Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin şu sözlerini okuduk.
“Ekonomik ambargo tehlikeli söylemdir. 8 - 9 milyar dolarlık bir ticaretten, Türkiye’nin menfaatinden bahsediyoruz.”
Barzani bizi ciddiye alıyor mudur?
UÇTU UÇTU
Tarih 24 Eylül 2017. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, AKP’nin Eskişehir Tepebaşı ilçe kongresinde konuşurken lafı bir ara eğitime getirerek şöyle dedi.
“Bizim doğal gazımız, petrolümüz, elmas madenimiz yok ama elmastan daha değerli bir eğitim sistemimiz var. Eğitimde Türkiye’ye çağ atlattık.”
Tarih 27 Eylül 2017. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Beştepe’de düzenlenen 2017 - 2018 Akademik Yılı açılış töreninde yaptığı konuşmada şöyle dedi.
“Eğitim meselesi ülkemizin en ciddi sıkıntısı. 15 yılda her alanda çok büyük reformlara imza attık. İki alanda arzu ettiğimiz gelişmeyi sağlayamadık. Bunlar eğitim - öğretim ve kültür.”
SENARYO
Sosyal Bilgiler kitabı toplatılarak depolara kilitlendi.
Sebep şöyle bir senaryonun kitapta yer alması:
“Bir ülkede iktidara tek başına gelen parti, bir süre sonra basının, kurdukları hükümet hakkında sürekli yolsuzluk haberleri yapmasından rahatsız olur. Anayasa’yı değiştirecek güce sahip olmalarından faydalanarak Anayasa’ya basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeler koyarlar ve kendi izinleri olmadan yapılan haberlere sansür uygularlar. Artık yolsuzluk haberleri yayınlanmadığını bilen kötü niyetli kişiler daha da fazla yolsuzluk yapınca yaşanan ekonomik kriz ülkeyi bir kaosa sürükler.”
Bu senaryodan birileri alınmış. Kimse onlar!
Eğitimde yeni slogan:
“En iyi okul, en yakın okuldur...
En yakın okul imam hatiptir.”
G.E
BARIŞ
2017 Küresel Barış Endeksi’nde Türkiye, 163 ülke arasında barış ve huzur açısından 146’ncı sırada yer aldı. En son sırada Suriye var.
Türkiye sondan 17’nci sırada yer alıyor.
Ürdün, Bahreyn, Kuveyt gibi Ortadoğu ülkeleri ile Ermenistan, İran, Gürcistan gibi komşular Türkiye’den çok daha iyi durumda. Türkiye 36 Avrupa ülkesi arasında da barış ve huzur açısından sonuncu sırada bulunuyor.
Bu kadar acı çekmeye layık bir ülke miyiz?
