Yüksek Seçim Kurulu, Doğu’da sandıkların açıldığı, Batı’da ise sandıkların açılmasına az zaman kala “Mühürsüz oyların sayılması” kararıyla dörtbaşı mamur bir skandala imza attı. YSK Başkanı Sadi Güven’in bu kararı olağan gösteren açıklamalarından hiçbiri açıklayıcı olmadı.
Bu skandal kararla ilgili Adil Hacıömeroğlu’nun dikkate değer bir saptaması var. Diyor ki:
“AKP’nin YSK’daki temsilcisi, saat 16.10’da başvuru yapmış YSK’ya... Birçok oy pusulasının mühürsüz olması yüzünden vatandaşın seçme hakkının engellenmemesi için mühürsüzlerin geçerli sayılması isteğini iletmiş. YSK da yasaları çiğnemek pahasına bu isteği hemencecik kabul etmiş!
Öncelikle şu soruyu soralım: Daha sandıklar açılmadan sonucu etkileyecek kadar çok sayıda mühürsüz oy pusulasının kullanıldığını AKP temsilcisi nereden biliyor?
Ve YSK da buna nasıl hemen inanıyor?
Her sandık başkanı bu pusulaları mühürlemek zorunda. Şimdi diyelim ki, birkaç sandık başkanı görevini savsakladı ve pusulaları mühürlemedi. Her seçimde olur bunlar. Önemli bir sayıya ulaşmaz.
Daha sandıklar açılmadan bu sayının sonuçları etkileyecek yoğunluğa ulaştığını bilen kişi, aslında yapılan hileyi de itiraf ediyor. Bu, suçüstü durumudur...”
Geçmişte mühürsüz zarflar ve pusulalar sandıklar sayılırken zapta geçer, itiraz olduğunda incelenirdi. Bu defa zarflar sayım sırasında geçerli sayılarak sandığa atıldığı için sayısı bilinmiyor, tekrar saymak mümkün görünmüyor. Çoğu da sonradan mühürlenmiş.
Kasıtlı bir uygulama nereden baksanız sırıtıyor....
Lider aranıyor!
Halkın en az yüzde 49’u Tayyip Erdoğan’ın başkanlığına hayır dedi.
Bundan sonra bu yüzde 49’u siyasette temsil edecek parti ve liderlere ihtiyaç var
Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu bu isimler midir? Değildir...
O yüzden Meral Akşener’in kuracağı bir partinin şansı büyük olacaktır.
CHP’ye gelince... Kimi yazarlar yüzde 49 oranında en büyük payın Kemal Kılıçdaroğlu’na ait olduğunu iddia etse de...
Halk oylamasında Kemal Bey’in zararı aslında faydasından çok oldu...
Örneğin uzun süre anayasa paketinin en masum maddesi olan 18 yaş konusunu diline doladı, vahim maddeleri unuttu...
Kampanyanın en kızışmış anında, 16 Nisan’a iki hafta kala gündeme Bylock, Adil Öksüz, kontrollü darbe gibi mevzuları sokarak dikkatleri dağıttı, gündemi anayasadan başka yöne kaydırdı.
Karşı taraf onun iddialarını tersyüz edip “Darbe gecesi neredeydin, neden kaçtın” gibi demagojilere yönelince bu defa lafın altında kaldı, “Ben size ne yaptım, benden ne istiyorsunuz?” gibi ezik ifadelere sığındı.
Kemal Bey, Erdoğan’a hayır diyen dinamik kitlelerin siyasi temsilciliğini yapacak güçte ve yetenekte bir isim değil...
O görevi çok daha dinamik biçimde yapacak isimler vardır...
MAR
Referandum kampanyasında sık sık Marmaray övgüsüne de yer verildi...
Avrupalıların Marmaray’ın kıskandığı, şimdi İzmir Körfezi’nin altından da bir Marmaray geçirileceği anlatıldı.
Ancak kimin, neyi, neden kıskandığı pek anlaşılamadı!
Marmaray, Gebze - Halkalı arasında 76 kilometrelik bir hattı. 2010 yılında bitirilecekti. 2013’te deniz altından geçen 13.6 kilometresinin açılışı yapıldı. Arada Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Avrasya Tüneli bitirildi. Marmaray’ın geri kalan 63 kilometrelik bölümünde çalışmalar hâlâ devam ediyor. Şimdilik 7 yıllık gecikme söz konusu... İngiltere’yi Manş Denizi altından Fransa’ya bağlayan 50 kilometre uzunluğundaki Manş Tüneli 6 yılda (1988 - 1994) bitirilmişti.
Marmaray’ın nesini kıskanıyor olabilirler?
Yıllarca “Koalisyon kötüdür”
diyen iktidar şimdi her fırsatta
“MHP ve BBP ile koalisyon yaptık” vurgusu yapıyor!
G.E
DİL
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İngiltere kurucusu olduğu AB’den çıktı” dedi... Ama, İngiltere kurucu değildi.
Aksine, daha önce iki kez üyeliği reddedildi.
“Norveç AB’den çıktı” dedi...
Norveç hiçbir zaman AB üyesi olmadı...
İngiltere yanlışını Başbakan aynen tekrarladı.
Bunlar basiret bağlanması mıdır, dil sürçmesi mi? Her neyse.
Ama iyi ki bunlar Kemal Kılıçdaroğlu’nun ağzından çıkmadı.
Yoksa ortalık kasıp kavrulmuştu...
Tweet
YSK’ye göre evinizde yakaladığınız hırsızın dışarıdan girdiğini kanıtlayamaz iseniz o hırsız aile ferdiniz sayılıyor ve nüfus kütüğünüze kaydediliyor.
***
Yeterince hırsızlık yaparsan çaldığın paralarla seni “aziz” ilan edecek bir kilise de satın alabilirsin.
De Lautreamont