Satış sırası suya geldi. Nasıl mı? Günümüzde tarımsal sulama yönetimleri 1.3 milyon çiftçinin oylarıyla seçilen 300 dolayındaki sulama birlikleri aracılığıyla yapılıyor. Birlikler çiftçinin çıkarını ön planda tutuyor. Buna rağmen yüzde 90’ı kâr ediyor.
Bu özet bilgiden sonra geliyoruz şu sıralar TBMM Tarım Komisyonu’nda görüşülmekte olan tasarıya; Buna göre DSİ isterse tarımsal sulama tesislerini kişilere ve yabancılar da dahil olmak üzere özel şirketlere devredebilecek. Yani özelleştirebilecek.
Peki bu ne anlama geliyor? CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’ı dinliyoruz.
- Geçmişte diğer özelleştirmelerde neler yaşandıysa aynısı fazlasıyla yaşanacak. Bir yandan suyun fiyatı artacak, diğer yandan kullanımı rantabl olmaktan çıkacak. Özel şirket daha kârlı görürse suyu belki de tarım dışına satacak.
Çiftçi tarlasını sulayamaz hale gelince satmak zorunda kalacak, tarımsal üretim büyük bir darbe daha yiyecek.
- Bunları iktidar görmüyor mu?
- Görüyor ama ne yapsın! Her gün yeni bir şeyler satmak zorunda, çünkü paraya ihtiyacı var. En önemlisi bu tasarının asıl sahibi Dünya Bankası ve FAO gibi karşı koyamayacağı güçler. Ama bütün bunlara rağmen içeriden bir direniş var, o nedenle Komisyon’daki görüşmeleri erteleyip duruyorlar.
Borç çıkardılar!
Bugüne dek Bulgaristan’ın bizimle böyle bir meselesinin olduğunu bilmiyorduk. Yeni öğrendik.
Meseleyi Varna görüşmeleri öncesi Bulgar Cumhurbaşkanı Ruman Radev, Başbakan Borisov’a hatırlatıyor. Borisov’a Varna’da Tayyip Erdoğan’la yapacağı görüşmede baskı yapmasını söylüyor. Konu mu? 1913 yılındaki İkinci Balkan Savaşı’ndan sonra Edirne ve Kırklareli’ndeki evlerini terk etmek zorunda kalan 250 binden fazla Bulgar’ın torunlarının tazminat talebi... Torunlar bu konuya yönelik dernekler kurmuşlar. Tazminat talepleri 10 milyar doları buluyor.
Başbakan Borisov - Tayyip Erdoğan görüşmesinde anlaşılan konu gündeme gelmemiş. Ancak sanılır ki Bulgarlar bundan sonra konuyu sık sık gündeme getirecek... Peki o tarihlerde Türkiye’ye göçe zorlanan 5 milyon soydaşımızın kayıpları mı? Onu hatırlayan yok!
İŞ
CHP’nin hazırladığı işsizlik raporuna göre... AKP’den önceki 22 yılda ortalama yüzde 8.3 olan işsizlik oranı, AKP’yle geçen 15 yılda ortalama yüzde 10.2’ye çıktı... Her 100 işsizden 27’si üniversite mezunu...
Sonuç: AKP işsizlikle mücadelede sınıfta kaldı.
Sözün burasında CHP’ye soru...
İşsizliği azaltmanın çözümü belli; üretimi artırmak...
Peki CHP’nin üretimi artırma yolunda uygulayacağı politikalar nelerdir?
Hangi alana ne gibi yatırımlar yapılacak, kaynak nasıl sağlanacak?
CHP, AKP’nin yaptığından farklı neler yapacak?
Sanırız seçim kazanmanın anahtarı da bu sorunun cevabında saklı...
VİZE
Zamanın Başbakanı Ahmet Davutoğlu, 2016 yılının mart ayında demeç veriyor... O yılın haziran ayında Avrupa Birliği ülkelerine yönelik vize muafiyetinin başlayacağını müjdeliyor. Vize muafiyetine bağlı bir de geri kabul antlaşması vardır. Bu anlaşma o yıl 1 Haziran’da yürürlüğe giriyor. Vize muafiyeti mi? Bugün hâlâ ufukta görünmüyor...
Çünkü tuhaf bir anlaşma yapılmış... Vize muafiyeti için 72 kriter saptanmış. Türkiye’nin bu kriterleri tamamlayıp tamamlamadığına karar verme konusu AB’ye bırakılmış. Siz isterseniz kriterleri fazlasıyla tamamlayın. AB, “Hayır tamamlamadınız” derse vize muafiyeti başlamıyor. Başlayacağı da yok...
***
TEKKEDE, medresede, manastırda, kilisede,
Bir cennet cehennem kaygısıdır sürüp gitmede.
Oysa yüce varlığın sırlarına eren kişi
Bunların tohumunu uğratmaz düşüncesine...
Ömer HAYYAM
Günün içinden...
Şu haberleri son üç günün gazetelerinden derledik...
. TBMM Kanunlar ve Kararlar Başkanlığı "Meclis-iMebusan'dan Bugüne" başlıklı bir kitap hazırladı. Önsözünü Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın yazdığı kitapta Meclis'i kuran Mustafa Kemal'in adı bir kez olsun geçmiyor...
. MEB Bartın İl Müdürü Yaşar Demir, Valiliğin "18 Mart nedeniyle resmi kurumların Atatürk ve Türk bayraklarıyla donatılması" talimatını okullara gönderirken Atatürk adını çıkardı.
. Cafer Darı adlı vatandaş CHP Grubunu izlemek için üzerinde Atatürk resmi ve Mustafa Kemal'in askerleriyiz yazılı tişörte meclise geldi. Cafer Darı üzerindeki tişört çıkarılarak Meclis'e sokuldu.
. Aynı saatlerde üzerinde cübbe başında sarıkla Meclis'e gelen vatandaş hiçbir engelle karşılaşmadı.AKP Grubunda tur attı..
- Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Ahmet Ağırakça'nın yayın yönetmenliğini yaptığı ansiklopedide "Sosyal demokratlar mürteddir, mürtedler tövbe etmezse öldürülmelidir" denildi...
Bunlar geçici, münferit olaylar mıdır? Yoksa yeni bir rejimin şimdiden görünen uçları mı? Sizce?
Skripal olayı!
Batı ülkeleri ABD'ye yalakalıkta ne kadar ileri gitmiştir? İlişkilerinde ne kadar ciddi ve dürüsttürler? İşte size örnek.. Rus asıllı çifte ajan Sergey Skripal emeklilik yıllarını İngiltere'de geçirirken... Salisbury kentinde kızı ile birlikte zehirleniyor. İngilizler olayda'bir zamanlar' Rusya'da imal edilen Novichok adlı zehirin kullanıldığını öne sürüyor. Rusya'nın"şu zehirden bir örnek verin inceleyelim" talebi kabul görmüyor. ABD derhal öne atılıyor. Almanya, Fransa başta olmak üzere NATO ülkelerini harekete geçiriyor. Rus diplomatlar 20'ye yakın Batı ülkesinden birer ikişer sınır dışı ediliyor. Soğuk savaş yıllarına dönülüyor.
Şu basit soruyu kimse sormuyor: Rusya enayi mi emekli casusu Rus yapımı zehirle öldürmeye çalışsın? Bir soru daha: Bu zehirleme sakın CİA'nin marifeti olmasın!