Atatürk’ün en yakınındaki gazeteci, Falih Rıfkı Atay yazıyor...
Bir öğretmen Atatürk aleyhinde kötü şiir yazmıştı. Kendisini hizmetten çıkarmışlardı. Öğretmen yeniden kadroya girmek için dört bir yana başvuruyordu. Bir gün Bakan’ın yanına gitti. Göreve dönmek için ısrarını dile getirdi. Atatürk’le görüşmek istiyordu.
Bakan bir akşam sofrada Atatürk’e meseleyi açtı:
- Hani efendim, hakkınızda ağır bir hiciv yazan öğretmen vardı…
- Evet
- Af kanunundan faydalanarak yeniden öğretmen olmak istiyor.
- Öğretmen yapılmasına yasal bir engel var mıdır?
- Hayır, efendim!
- O halde niçin bana soruyorsunuz?
- İşlediği suç sizin hakkınızda…
- Aşk olsun sana... Şahsi dargınlığım yüzünden yasaları çiğneyeceğimi mi sanıyorsun. Kendisini hemen ilk açılacak yere tayin ediniz.
(Falih Rıfkı Atay; Babanız Atatürk)
Bekleme, sen yap!
“Öğretmenlere özel bir ‘Öğretmen Meslek Yasası’nın çıkması lazım. Bu konuda söz veriyorum (yasa Meclis’e) gelirse önce biz buna evet diyeceğiz. Bu yeter mi? Hayır. Öğretmen düşük maaş alıyor. 15 yıllık bir öğretmen 3 bin 40 lira aylık alıyor. 1. derece 4. kademede olan öğretmenin maaşı 3 bin 144 lira. Yoksulluk sınırı 7 bin 56 lira. Yani öğretmenlerimizin tamamı yoksulluk sınırının altında. Özel bir yasa çıkaralım ve istisnasız bütün öğretmenlerimize yoksulluk sınırının üstünde aylık verelim. Emin olun buna parlamentoda hiç kimse hayır demez. Ayrıca her 24 Kasım’da bir maaş ikramiye verelim...”
Öğretmenler için bu güzel talepleri Kemal Kılıçdaroğlu dün İstanbul’da hizmete yeni giren bir okulun açılış töreninde söyledi. Konuşmayı televizyondan izleyen öğretmen okurumuz sordu:
- Bu taleplere madem hiç kimse hayır demezmiş, neden Kemal Bey bir yasa teklifi vermiyor?
Böyle bir teklif iktidarı sıkıştırır, en azından olumlu tartışma yaratırdı.
LİMİT
Gazeteci arkadaşımız bankaya her gidişte bankodaki memurlar soruyormuş:
- Kredi kartı limitinizi artıralım mı?
Arkadaşımız bu soruyu duymaktan bıkmış ama çareyi de bulmuş. Artık şu cevabı veriyormuş:
- İstediğiniz kadar artırın...
Memur sevinçle diğer sorulara geçiyor:
- Aylık geliriniz ne kadar?
- Valla işten atıldım, aylık gelirim şu anda sıfır...
Memur derhal konuyu değiştiriyormuş...
TAAHÜT
Müteahhitler bu ülkenin ayrıcalıklı kullarıdır.
Siyasi çevrelerde itibarları yüksektir!
Meclis’te eleştirildikleri pek duyulmaz.
Sebebini bir milletvekiili dostumuz şöyle açıklamıştır:
“Bu mecliste iki tip adam vardır...
Müteahhitlikten geçinenler.
Müteahhitlerden geçinenler.”
MEŞK
Egeli vatandaş 25 - 30 dakikalık Babadağ - Denizli yolunu 95 dakikada geçebilmiş. Sebep bir türlü bitmeyen altyapı çalışmaları... Bir gelin arabasının arkasına da şu levha asılmış:
“Aşkımız Denizli’nin altyapısı gibi, hiç bitmesin”
ESKİLER
Dostumuz meslektaşımız Varlık Özmenek ile telefonlaşıyoruz... O Ankara’da ben İstanbul’da... Söz Ankara’nın haline geliyor. 15 yılda başkentin vitrini sayılacak Tunalı Hilmi Caddesi’ndeki kaldırımları bile yapamadı bu iktidar...
Ben:
- Eskiden ne güzeldi Ankara, diyorum..
Varlık şöyle onaylıyor:
- Zaten her güzel şey artık “Eskiden” diye anlatılıyor.
ABD sözünü tutmalı!
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında dün gerçekleşen telefon görüşmesinde ele alınan konulara ilişkin şunları söyledi:
- Bizim ABD ile ilişkilerimizi olumsuz anlamda en çok etkileyen konulardan birisi de ABD'nin YPG'ye verdiği silahlardır.
- YPG'ye verilen silahlar konusundaki rahatsızlık Trump'a yeniden iletildi, görüşmede Trump net şekilde bundan sonra YPG'ye silah verilmeyeceği talimatı verdiğini söyledi.
- PYD/YPG'ye bundan sonra silah verilmeyeceği sözünün net şekilde verilmesi bizi memnun etti, uygulamada da bunu görmek istiyoruz.
***
Bu kadarı bizimkileri memnun etmiş...
Dün yandaş medya da haberi büyük memnunluk içinde bir başarı gibi veriyordu...
Herhalde hem hükümet, hem yandaş medya ABD Savunma Bakanı Mattis'in geçen haziran ayında bizim Savunma Bakanı Fikri Işık'a gönderdiği mektubu unuttu. "ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'a gönderdiği mektupta YPG'ye verilen silahların IŞİD'le mücadele sonrasında geri alınacağını" açıklamıştı.
Donald Trump dün "Silahlar geri alınacak" sözünü etseydi, bu hükümet adına bir başarı olacaktı.
Ancak Trump silahların geri alınmasından hiç söz etmiyor.
Sadece silah sevkini durdurmuş ki... Zaten YPG de silaha doydu... Artık silaha ihtiyacı kalmadı... Biz ABD'den silahları geri almasını talep etmeliyiz.
Bu konuda sözleri var.. Tutsunlar...
Ancak iktidar bu sözün tutulmasını istemezse ABD de tutmayacaktır.