Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu ülkede bir büyük kültür ve sanat ödülü olsa ve gerçekten hak edenlere verilse... Bu ödülün ilk verilmesi gereken kişidir Müjdat Gezen... Müjdat tam 26 yıldır bütün gelirini kundakçıların önceki gün ateşe vermeye kalkıştığı Sanat Merkezi’ne aktarır. MGSM, öğrencilerden bir kuruş almadan yıllardır sahne ve ekran sanatçısı yetiştirir.
Derken madalya vermek yerine ateşe vermeye kalkıştılar Müjdat’ın okulunu... Dün saf saf sorduk sevgili dostumuza:
- Milli Eğitim Bakanı, Kültür Bakanı gibi bir iktidar yetkilisinden herhangi bir geçmiş olsun telefonu aldınız mı?
Müjdat güldü:
- Tabii hayır, dedi ve ekledi, üstelik biz Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir okuluz. Tabelamızda da:
“TC Milli Eğitim Bakanlığı Özel Müjdat Gezen Sanat Merkezi” diye yazar.
Hükümetin alacağı tavır saldırganın yakalanmasından daha önemliydi. Şiddete karşı tavır koyamadılar.
? ? ?
CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, dün basınla bir fotoğraf paylaştı. AKP Küçükçekmece İlçe Başkanı Mustafa Korkut ile Belediye Başkanı Temel Karadeniz’in birlikte çekilmiş fotoğraflarının fonunda uzun namlulu bir silah görülüyordu. Fotoğraf Korkut’un makam odasında çekilmiş ve basına servis edilmişti. İktidar tarafı her gün iç savaş tehdidi, şiddet, silah gösterileri yapıyor. Bunun kendilerine oy desteği sağlayacağını düşünüyorlar. Rüzgâr ektiklerinin de pek farkında değiller...

Feshettim seni!

Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisine yeni anayasayla “Meclis’i feshetme” yetkisi verilmesini eleştirenlere kızıyor:
- Meclis’in de aynı yetkisi vardır, onu neden görmezden geliyorsunuz, diyor...
Bu doğru. Meclis’in de kendini feshetme yetkisi var. Ne var ki Meclis bu kararı ancak 360 üyesinin oyuyla alabiliyor. Cumhurbaşkanı ise bu kararı kimseye danışmadan tek başına verebiliyor.
Tarihten bazı çizgileri emekli Org. İlker Başbuğ, Uğur Dündar’la yaptığı röportajda anımsatıyor...
1924 yılında yeni anayasa hazırlanırken Anayasa Komisyonu’nun hazırladığı tasarının 25. maddesi cumhurbaşkanına Meclis’i feshetme ve seçimleri yenileme yetkisi veriyor. Madde şöyle:
“Meclis kendiliğinden seçimlerin yenilenmesine karar verebileceği gibi, reisicumhur da hükümetin mütalaasını aldıktan sonra, gerekçesini Meclis ve Millet’e bildirmek şartıyla buna karar verebilir.”
Görüldüğü gibi... Cumhurbaşkanı Atatürk’e bu yetki hükümetin mütalaasını almak ve gerekçelerinin açıklanması şartıyla öngörülüyor. Bugünkü anayasa teklifinde bu koşullar bulunmuyor. Cumhurbaşkanı kimseye hesap ve izahat vermiyor.
Sonuç: Anayasa Komisyonu’nun bu maddesi 25 Mart 1924 günü oylanıyor. Teklif oylamaya katılan 130 milletvekilinin 126 oyuyla reddediliyor.
Meclis Atatürk’e Meclis’i fesih yetkisi vermiyor!

ALİYEV

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, eşi Mihriban Aliyeva’yı cumhurbaşkanı birinci yardımcısı olarak atadı.
Azerbaycan’ın geçen eylülde referandumdan geçirilen yeni anayasasına göre “Cumhurbaşkanı birinci yardımcılığı” ve “Cumhurbaşkanı yardımcıları” makamları oluşturuldu.
Cumhurbaşkanı bu atamaları kimseye danışmadan yapabiliyor.
ABD’de ise Başkan’ın tek bir yardımcısı var, o da Başkan’la birlikte seçimlere girerek seçiliyor.
Bizim yeni anayasa teklifine gelince... Cumhurbaşkanı yardımcıları Azerbaycan gibi Başkan tarafından atanıyor. Sayı sınırı yok. İlkokul mezunu olmaları yeterli. Cumhurbaşkanı yokluğunda yerine bıraktığı yardımcısı aynı yetkileri kullanabiliyor. Örneğin yardımcı, esas Cumhurbaşkanını o gezideyken görevden alabiliyor Meclis’i feshedebiliyor!

< Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin yakılmasıyla ilgili açıklama gelmediğine göre Madımak’taki gibi “Ama o da tahrik etti” mesajı üzerinde çalışıyorlar...
? ? ?
TSK’da başörtüsü yasağı kalkmış!
Sıra fes ve sakal yasağında...
Akif Kökçe >

SAĞ

Vatandaşımız facebook’ta, “Rahmetli iyi insandı, kaybettik, başımız sağ olsun” şeklinde bir mesaj yazmış. Mesajına arkadaşlarından bir sürü yorum gelmiş. Kimileri duygularını “Gerçekten iyi insandı, çok üzüldük”, kimileri, “Kendisini daima sevgiyle, saygıyla anacağız”, kimileri, “Hepimizin başı sağ olsun”, kimileri “Mekânı cennet olsun” gibisinden sözlerle dile getirmiş. Sadece bir kişi, “Tamam, hepimizin başı sağ olsun ama ölen kim, kime rahmet okuyoruz” diye sormuş.
Mesele bunun üzerine anlaşılmış. Aslında ölen yokmuş. Vatandaşımız insanlarımızın araştırmadan kimi şeylerin üzerine sazan gibi atladığını göstermek istemiş...