Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi önceki akşam CNN Türk’te üç gazetecinin karşısında izledik. Gazeteciler Hande Fırat, Murat Çelik ve Hakan Çelik, akıllarına gelen bütün soruları özgür şekilde sordular. Muharrem İnce en kritik ve tuzak soruları bile hiç tereddüt etmeden, herkesin anlayacağı şekilde cevaplandırdı. Zihninde uygar bir ülke modelini ayrıntılarıyla oluşturduğu görüldü.
Merak konularından biri, Muharrem İnce’nin söz verdiği üzre parlamenter düzene nasıl döneceğiydi. Hemen gerçekleştirirse iktidarı yeniden AKP’ye teslim etmesi söz konusu olacaktı. İnce bu soruya dedi ki:
“24 Haziran’da seçildim, 25’inde parlamenter sisteme dönecek miyiz; hayır dönmeyeceğiz. Nasıl dönelim? Önce onarımı yapmak zorundayız. Bunu iki yıl içinde yapıp o süre içinde şeffaf bir devlet yapısı, bağımsız mahkemeler, verdiğimiz vaatleri gerçekleştirmemiz; mesela OHAL’i hemen bir günde kaldırmamız lazım. Bütün bu onarımı sağladıktan sonra neden olmasın?”
? ? ?
İnce, 1 artı 8 artı 4 şeklinde bir eğitim modeli hazırladıklarını, bunu bütün taraflarla tartışacaklarını bildirdi. Türkiye’de bugün ilkokul, orta ve lise düzeyinde 2.8 milyon çocuk okulsuz... 15 - 29 yaş arası 5 milyon gencimiz ise ne okula gidiyor ne bir işte çalışıyor. Bu gençleri eğitmek de İnce’nin ilgi alanında olacak... Seçilirse Kanal İstanbul’dan vazgeçmek gündemindeydi. Bu da büyük müjde.
Maksat korkutmak
Bayburt Grup şirketleri Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker hakkında ikinci 1.5 milyon liralık tazminat davasını açmışlar. Toplam 3 milyon lira istiyorlar!
Konu nedir? Toker’in metro ihalelerindeki kuşkulu rakamları sorgulaması...
Şirketler eğer haklarında yanlış bir şey yazılırsa açıklama göndererek düzeltebilirler. Tekzip de yollayabilirler.
Hal böyleyken neden milyonluk davalar açarlar? Göz korkutmak, susturmak, kendileri hakkında bundan sonra yazı yazacakları caydırmak için...
3 milyonluk tazminat davasının harcı en az 50 bin lira tutar. Görüldüğü gibi...
Gazeteciyi korkutmak, kamuoyunda haklılık algısı yaratmak için hiçbir fedakârlıktan da kaçınmıyorlar!
DOLDU
İktisatçı Mustafa Sönmez şu günlerde nasıl voli vurulduğunu “Mesela” diyerek anlatıyor:
“1 milyon dolarım vardı... Dolar çarşamba günü 4.90’ı görünce sattım, 4 milyon 900 bin liramı aldım. Akşama doğru kuşlar Merkez toplanacak, dedi. Bekledim, dolar 4.60’a inince, 1 milyon doları yeniden satın aldım. Net kazancım 300 bin TL oldu...”
Mustafa Sönmez esprili şekilde önlemlerde gecikmenin maliyetini anlatmış.
Tabii bu maliyet döner dolaşır gariban halkın sırtına biner.
Halkın üç beş kuruşluk maaşı ile tasarrufu zaten hızla eridi.
Özel sektör de döviz borçlarını ödeyemez hale gelirse... Haydi tekrar IMF kapısına... Ciddi olmanın zamanıdır...
MARANKİ
Ahmet Maranki adlı sahte profesör Akit TV’de “25 Haziran’da kazanamazsak Belgrad Ormanı’na gömdüğümüz silahları alır, sokağa çıkarız” diyerek şaşırtıcı bir mesaj verdi. Hakkında soruşturma açılmış. Oysa derdest edilip Belgrad Ormanı’na götürülerek silahların yerini göstermesi istenmeliydi. Ergenekon ve Balyoz davalarında askerler gömmedikleri silahlar yüzünden tutuklanıp yıllarca hapis yatırıldılar. Bu adam “Silah gömdük” diyor, nereye gömdüğünü merak eden yok mu?
TAŞ
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek sık sık HDP’nin kapatılmasını talep ediyor.
HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da bulunduğu hapishaneden cevabi tweet gönderiyor:
“Ben seçilirsem Vatan Partisi’ni kapattırmaya-cağım. Ayrıca siz kazanırsanız, söz veriyorum, HDP’yi biz kendimiz kapatacağız.”
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024