Dün CHP’nin bir kalesinden ötekine... Beşiktaş’tan Kadıköy’e geçiyoruz... Beşiktaş meydanında yan yana yanaştırılmış 4 seçim otobüsü alana tamamen hakim olmuş. “Evet” marşları çalıyor, evet bayrakları sallanıyor, sloganlar atılıyor... Hayırcılar ortada yok. Kadıköy’e geçiyoruz. İskele meydanı MHP’nin seçim otobüslerine bırakılmış. Yalnızca onların sesi duyuluyor.
İstanbul’un dört bir yanında koca koca “Evet” afişleri... Propaganda alanına tamamen “Evet” bloğu hakim olmuş.
Erdoğan ve Yıldırım’ın konuşmalarına bakıyoruz... En ağır deyim hatta hakaretlerle Kemal Kılıçdaroğlu’na yükleniyorlar.
Anlaşılan PR uzmanları önceki taktiklerin tutmadığını görünce:
- Kampanyayı AKP - CHP kavgasına dönüştürün, demişler.
Atılan mermilerin dörtte üçü Kemal Kılıçdaroğlu’na yöneliyor..
Kemal Bey ise hata üzerine hata yapıyor.
Şu sırada halka anayasa teklifinin boşluklarını, içerdiği tehlikeleri anlatmak... AKP propagandasını kırmak gerekirken.. Kemal Bey “180 milletvekilinde ByLock var” gibi kanıtsız bir iddiayla gündemi değiştirdi. Karşı tarafın da istediği işte bu... Yani tartışmayı anayasa paketinin dışında bir yerlere çekmek.
Anketlere gelince; fazla oynama yok... Dün Sonar Araştırma Başkanı Hakan Bayrakçı ve Konsensus Başkanı Murat Sarı aynı oranları açıkladılar; sonuçların hâlâ “Yüzde 49 Evet, yüzde 51 Hayır” bandında yürüdüğünü kaydettiler. Halk algı operasyonlarına direniyor demek ki...
Son hafta takvimi!
Önümüzdeki pazar gününden itibaren referandumun propaganda takvimi değişiyor.
Bir kısım seçim yasaklarının yanı sıra Meclis’te grubu olan partilerin radyo ve televizyon propaganda konuşmaları da başlayacak. CHP’nin YSK’daki temsilcisi Av. Mehmet H. Yakupoğlu’na önce başlayacak yasakları sorduk:
- İsterseniz önce ‘bir kısım yasaklar’ın neler olduğundan başlayalım.
- Açılış ve temel atma törenleri gibi törenler düzenlenemeyecek. Resmi plakalı araçlar kullanılamayacak. Bu yasaklardan amaç, bir haftacık dahi olsa iktidar ve muhalefet arasındaki propaganda eşitliğini sağlamak.
- Bu yasaklar Cumhurbaşkanı’nı da kapsıyor mu?
- Hayır, kapsamıyor. Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanı tarafsız sayıldığından yasak kapsamı dışında tutulmuş. O açılış temel atma gibi her türlü etinliği sürdürecek...
- Radyo ve televizyondan propaganda konuşmalarına gelirsek...
- Yasaya göre iktidar partisinin üç, Cumhurbaşkanı ve Meclis’te grubu olan partilerin ikişer konuşma hakkı var. CHP adına İlhan Kesici ve Bülent Tezcan konuşacaklar. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşma hakkından feragat ettiğini YSK’ye bildirdi.
- Çok ilginç. Sizce neden feragat etmiş olabilir?
- Zaten her gün ve istediği kadar ekranlarda değil mi? Daha fazlası vatandaşı bıktırır diye düşünmüş olabilir.
DAVA
Cumhuriyet yazarlarının iddianamesi 152 gün sonra hazırlandı.. Fakat ne mi oldu? İddianame mahkemeden ve Cumhuriyet avukatlarından önce yandaş medyaya sızdırıldı. Böylece daha davanın başında gazetecileri halkın gözünde suçlu kılmak için Ergenekon ve Balyoz davalarında da uygulanmış ucuzluğa başvuruldu. İddianamenin neredeyse tamamını haber ve tweet paylaşımları oluşturdu. En ilginci gazetecilerin, elbet bilmeksizin, telefonuna ByLock yüklü kişilerle konuşmakla suçlanmalarıydı!
Öte yandan Atilla Taş dahil 21 tutuklunun başına gelenler malum. Sabah mahkemece salıverildiler, birileri araya girince akşam yeniden tutuklandılar.
Yargıçlar açığa alındı... Yargı ile böylesine oynarsanız, gelecekteki davaların adil sonuçlandığına halkı inandıramazsınız. Yargı ve iktidar en haklı davaların altında kalır... Suçlular kazanır.
Günümüz siyasileri iktidardan bir kez bile gitmekten niye korkuyor?
Sonuçta Demirel, Erbakan, Türkeş kalktıkları iktidar koltuğuna defalarca oturdular…
G.E.
BİTMEZ
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum Habertürk’ten Kübra Par’a verdiği röportajda referandumdan hayır çıkması durumunda B planlarının ne olacağı sorusunu şöyle yanıtladı.
“Hayır çıkarsa başkanlık rafa kalkmaz. Hayır, siyasete bir mesaj demektir. Siyaset bundan gerekli mesajı alır. Bu model bazı endişeleri giderememişse, o endişelerin neler olduğu tespit edilip onu giderecek şekilde yeni ve güçlü bir model ortaya konulmalıdır.”
Bu sözlerden Beştepe’nin referandumdan hayır çıkma olasılığını yabana atmadığını anlıyoruz...