Bir hayır sahibi, internette, sıkça tekrarladığımız ama yanlış bildiğimiz ata sözlerinin doğrularını hatırlatmış... Bakın sık sık ağzımızdan çıkan sözlerin aslı nedir?
“Güzele bakmak sevaptır” değil,
“Güzel bakmak sevaptır”.
“Azimle sıçan duvarı deler” değil,
“Azimli sıçan (fare) duvarı deler”.
“Göz var, nizam var” değil,
“Göz var, izan var”.
“Aptala malum olurmuş” değil,
“Abdal’a malum olurmuş”.
“Kısa kes, Aydın havası olsun” değil,
“Kısa kes, Aydın abası olsun”.
(Aydın efesinin abası dizlere kadardır)
“Su uyur, düşman uyumaz” değil,
“Sü uyur, düşman uyumaz”. (Sü: asker)
“Saatler olsun” değil,
“Sıhhatler olsun” (Sıhhat: sağlık)
“Su küçüğün, söz büyüğün” değil,
“Sus küçüğün, söz büyüğün”.
“Elinin körü” değil,
“Ölünün kûru”. (Kûr: mezar)
“Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz” değil,
Ane gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz”.
(Ane: Bağdat’ta bir uçurum)
“Haydan gelen huya gider” değil,
“Hayy’dan gelen Hu’ya gider”.
(Hayy: Allah, Hu: Allah)
Büyük Sinagog
Edirne’de restorasyonu yıllardır süren Büyük Sinagog hafta ortasında açıldı. Bu çalışma için devlet bütçesinden 2,5 milyon dolar harcandı. Edirne’de artık sinagog var ama cemaat yok. Sinagog’un inşa edildiği 1907 yılında Edirne’de 23 bin Musevi yaşıyormuş. Bugün tek bir kişi kaldı; Rıfat Mitrani... Kentte market işleten Mitrani Edirne’de, eşi ve çocukları İstanbul’da yaşıyor. Hafta sonları görüşüyorlar. Peki, ne olmuş öteki Edirneli Musevilere?
İstanbul’daki Yahudi Müzesi Müdürü, Yazar Naim Güleryüz’ün “Edirne Yahudileri” adlı kitabı her şeyi anlatıyor. 19. yüzyıl sonlarında Edirne’de 13 sinagog vardır. Bu sinagogların taşıdığı Aragon, Budin, Evora, İtalyan, Katalonya, Mayorka, Portekiz, Romaniot, Sicilya, Toledo gibi adlar, kurucuları olan cemaatlerin geldiği yerleri de anlatır. Romaniot sinagogu 1096, Macaristan’ı terk edenlerin kuruduğu Budin sinagogu kuruluşu 1376’ya kadar uzanır.
Bu sinagoglar 1905 yılındaki büyük yangında yanıp kül olmuş. 1907 yılında verilen izinle Büyük Sinagog inşa edilir. Edirne Musevi nüfusu 1905 yılında
23 bin 839 olarak sayılır. Ancak Balkan savaşları, Cumhuriyet sonrası İstanbul’a göçler, Trakya olayları,Varlık Vergisi uygulamaları. İsrail’e göçler vs derken kentteki nüfus 1980’de 63 kişiye
kadar iner. Bugün 1’e...
Edirne’de Musevilerin matbaaları, gazeteleri, okulları, dernekleri müzik toplulukları olmuş.
Genelde orta halli ama geleneklerine sıkı sıkıya bağlı insanlarmış.
Naim Güleryüz’ün kitabında konuşan Edirneli Museviler 1934 olayları ve bazı münferit vakalar dışında Edirne’de yahudi düşmanlığının olmadığını, herkesin birlikte barış içinde yaşadığını anlatıyorlar. Onarılan Büyük Sinagog bu mütevazı geçmişin sembolü olacak.
İRAN
İran’da rekor bir bütçeyle çevrilen “Muhammed, Allah’ın Habercisi” adlı film yakında dağıtıma girecek. 30 milyon dolara malolan ve çekimleri bir yıl süren filmin yönetmenliğini Macit Macidi yaptı... Bu film için Mekke şehrinin bir benzeri İran’da kuruldu. 3 saat 10 dakika süren filmde Hazreti Muhammed’in çocukluğu anlatılıyor. Ama çocuğun yüzü fark edilmiyor. Perdede genellikle dedesi Abdülmuttalib görünüyor. Filmin görsel efektleri, görüntü yönetmenliği, müzikleri Oscar kazanmış ünlü teknisyen ve sanatçılar tarafından hazırlandı. Filmin görkemli bir yapıt olması için her türlü fedakarlık gösterildi. Ancak başta El Ezher’inkiler olmak üzere filme yönelik eleştiriler de eksik olmadı. Film, şimdi Sünni - Şii tartışmalarının en yoğun olduğu bir dönemde vizyona giriyor. Belli ki gürültü koparacak...
Meclis 7 Nisan’da kapatılıyormuş.
Onların da artık “Memleketi biz buradan yönetiyoruz” diye bir iddiaları kalmadı zaten!
Akif Kökçe
2015
2015 yılı Türkiye’nin hayatında yeni bir dönemin başlangıcı olacak...
Yeni Türkiye eskisine hiç benzemeyecek.
Saray, Anayasa izin vermese de Başkanlık Sistemi’ni yürürlüğe koyarken...
Örtülü ödenek ile devlet içinde devlet olurken
İç Güvenlik Paketi’yle üst katları rahatsız etmeyecek bir uslu çocuk toplumu yaratılıyor...
Yolsuzluğu, hırsızlığı, yalanı, talanı, haksızlığı sorgulamak yok...
Sokaklara çıkap yürümek, bağırmak, çağırmak, pankart açmak yok.
Yöneticileri
söz, yazı, karikatürle rahatsız etmek yok.
Polis vatandaşı hâkim kararı olmadan dinleyecek, gözünün tutmadığını, yaramazlık edeni gözaltına alacak, 48 saat tutacak... Ne yargı ne avukat koşabilecek imdadına. Yeni Türkiye’ye hoş geldiniz.