CHP’de açıklanan milletvekili listeleri kimini sevindirdi, kimini üzdü... Kimilerinde burukluk ve kırgınlık yarattı.
Barış Yarkadaş, Mustafa Balbay, Şenal Sarıhan, Haluk Pekşen, Hüsnü Bozkurt, Gülay Yedekçi, Zeynep Altıok gibi çalışkan isimlerin bu defa aday gösterilmemesi ilginç bulundu. Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen’in aday gösterilmemesi bir yandan genel başkanlığa talip olmasıyla açıklanabilir. Ancak Haluk Bey dünkü konuşmamızda bir başka noktaya daha temas etti:
“Üç yıllık görev süremde sadece bir konuda uyarıldım, dedi, o da Abdullah Gül’ün çatı adaylığına karşı çıkmam konusunda oldu. Bana lisanı münasiple ‘Gül’ü eleştirme, adaylığına karşı çıkma’ denildi. Elenen diğer adaylara bakıyorum. Genelde Gül’ün adaylığına karşı çıkan, Cumhuriyetçi, Atatürkçü isimler... Sanırım bu doğrultuda bir tasfiye yapıldı...”
Rüzgârı arkasına alıp hızla hedefe ilerleyen Muharrem İnce’nin arkadaşlarının tasfiyesine gelince... Muharrem İnce dün bu konu üzerinde durmaz göründü... Ancak bu tablo, dışardan bakanlara tabii ki:
- Muharrem İnce cumhurbaşkanı olursa Kemal Kılıçdaroğlu ile ‘uyumlu’ çalışabilecek mi, sorusunu sordurdu...
Bilimde Osmanlı...
Padişah 2. Abdülhamit’in beşinci kuşaktan torunu Nilhan Osmanoğlu, okullarda konferanslar vererek dedesini anlatırken... Bir de kitap yazdı onun hakkında... Adı “Osmanlı’dan bugüne neyi kaybettik?”... Nilhan Hanım, Osmanlı’da devletin ilim ve fen temeline oturtulduğunu söylüyor. Kitaba göre “Radyolojinin kurucusu Madam Curie” şöyle demiş:
“Osmanlı’dan bize 30 kitap kaldı, atomu parçalayabildik. Şayet yakılan bir milyon kitabın yarısı kalsaydı, çoktan uzayda galaksiler arasında geziyor olacaktık. Orada bilim sıfırlanınca biz yeniden sıfırdan onların yüzyıllar öncesinde keşfettikleri şeyleri bulmaya çalıştık ve böylelikle yüzyıllar kaybettik.”(S. 33)
Bu yıl Abdülhamit yılı ilan edildi. Nilhan Hanım okullara da çağırılarak konferanslar veriyor. Çocuklara bunları mı anlatıyor? Gelecek kuşaklara yazık!
NOT: Radyum ve polonyum elementlerini bulan Madam Curie 1903 ve 1911 yılında Nobel ödülü aldı. Yani o bilim yaparken Osmanlı hayattaydı.
SONUÇ
Suriyeliler, Afganistanlılar, Türkmenler, Moldovalılar, Iraklılar, Moğollar, Afrikalılar... İsteyen elini kolunu sallayarak sınırlarımızdan girip bir yerlere yerleşiyor. Avrupa ülkeleri sınırlarını sıkı sıkıya kapatırken Türkiye adeta yolgeçen hanı... Neden bu gevşeklik... Kimine göre AKP bu yabancıları Türk uyruğuna geçirip oylarını toplamak sevdasındadır. Ancak paralel bir gelişme daha var... Bu gidiş aynı zamanda Türkiye’yi Türklerin yurdu kimliğinden çıkarmak, ulusal birliği bozmak, karman çorman bir ülke haline getirmek sonucuna doğru ilerlemiyor mu?
NİYET
Mesajı Avukat Rahmi Ofluoğlu geçiyor:
“Antalya’ya 30 km kala trafik polisi durdurdu, iftara yakın.
- Niyetli misin?
- Neden sordun?
- Niyetli isen devam et, değilsen kimlik kontrolü yapacağım.”
SİNEMA
Kadıköy Belediyesi uzun süredir hazırlığını yaptığı ‘Sinematek’i bu hafta açıyor.
Nedir sinematek... Sinema evidir. Sinema kültürü merkezidir. Sinema yapıtlarını
koruma altına alır, bu konuda araştırmalar yapar ve yaptırır, film kültürünü yaymak için gösterimler düzenler.
Sinema ile ilgili her türlü film, fotoğraf, belge, aygıtı arşivler...
Programlarında büyük sinema klasiklerine, eski ve ilginç sanat filmlerine yer verir.
Kadıköy Belediyesi gençlere yönelik çok önemli bir kültür hamlesi yapıyor... Başta Jak Şalom olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyoruz...
